Top
Yüksel Aytuğ

Yüksel Aytuğ

yuksel.aytug@sabah.com.tr

28/01/2020

Kendi karanlığınızda boğulun inşallah!

İntizarı, hele bedduayı hiç sevmem. Din adamları 'En büyük beddua, o kişiyi Allah'a havale etmektir' derler. Onu da bilirim. Ama bu kez dayanamadım. Elazığ depremi sırasında klavye soytarılarının yazdıklarına isyan ettim. Sahte hesaplar kullanmışlar. Biri demiş ki, 'Kız arkadaşımla birlikte şu an enkaz altındayım. Telefonla kimseye ulaşamıyoruz. Lütfen bizi kurtarın.' Arama kurtarma ekipleri seferber olmuş. Onlara ulaşmak için tüm imkanlarını seferber etmişler. Sonunda hesabın sahte, imdat çağrısının da 'feyk' olduğu ortaya çıkmış. Bre Allahsızlar, bre vicdansızlar... Siz kurtarma ekiplerini yanlış yönlendirdiniz diye belki de birileri dakika farkıyla öldü. Belki de gerçek bir çağrı için 'Bu da mı feyk acaba?' diye tereddüt ettiler, kuşkuya kapıldılar, zaman kaybettiler. Bre insanlıktan nasipsizler... Sırf kuş beyninizi, nasırlı kalbinizi eğlendireceksiniz diye kaç kişinin kanına girdiğinizi bilir misiniz? Sizinle aynı havayı teneffüs ettiğimi düşündükçe içimden nefes almak bile gelmiyor. Allah size de dört katın altında kabir azabı yaşatsın. Kendi karanlığınızda boğulun inşallah! İyi ki varsın Acun! Neyse ki çoğunluğu yüce vicdanlı, zengin gönüllü, insaflı insanlardan oluşan bir milletiz de, yukarıdaki tabloya takılıp enseyi karartmıyoruz. Elazığ'ın soğuk geceleriyle birlikte içimizi de ısıtan anlar pazar gecesi tv8'in özel programında yaşandı. Acun Ilıcalı ve ekibi, her zaman yaptıkları gibi yine popülerliklerini dardaki insanların hizmetine sunmuş, yardım topluyorlardı. Hem de ne yardım... Türkiye'de gönüller, eller birleşti ve 50 milyon lira gibi rekor bir para toplandı. Herkes, hepimiz o gece kafamızı yastıklara daha bir gönül rahatlığı içinde koyduk. Babasının verdiği sömestir harçlığını gönderen yoksul öğrenci de vardı, alacağı yeni otomobilin parasını bağışlayan zengin bebesi de... Bakanlar bile birer birer programa bağlanıp bir maaşlarını yolladılar. İyi ki varsın Acun. Bu yazdıklarım bir televizyon eleştirmeninin yorumu değil, elinde kandille sokaklarda 'Vicdan, merhamet' diye dolaşan 'vatandaş' Yüksel Aytuğ'un teşekkürüdür... Muhabirlik zor zanaat... Hele vicdan varsa... CNN Türk muhabiri Fulya Öztürk, yıkılan apartmanın önünden olan biteni anlatmaya çalışıyordu. Önce kurtarma ekiplerinin sesi duyuldu: 'Sessizlik... Akustik dinleme yapacağız. Kimse adım bile atmasın...' Muhabir sustu, o da hepimiz gibi soluğunu tutup beklemeye başladı. Dinleme bitti. Fulya'nın gözlerinden yaşlar boşaldı. Sesi, feryada dönüştü. Etrafındakilere umutla soruyordu: 'Var mı bir ses? Bir şey duyuldu mu?' Sonunda koyuverdi kendini... Ağladı, ağladı... Belli ki o ana kadar 'profesyonellik' gereği, hislerini içine atmaya çalışmıştı. Ama bir anda zemberek boşaldı. İşte bu nedenle muhabirlik, spikerlik, sunuculuk zor zanaattır. Profesyonel davransan, 'Duygusuz işte. İşine yabancılaşmış, ne olacak!' diye kınarlar. Hislerini serbestçe ifade etmeye kalksan bu kez de 'İşini duygularına feda etti. Hiç de profesyonel değilmiş' diye dudak bükerler. İşte o ara noktayı bulabilmek, hem haberciliğin gerektirdiği profesyonelliği gösterip hem de o anda herkesin hissettiklerine tercüman olabilmek büyük hüner ve deneyim gerektirir. Ama ben her zaman 'sahicilikten' yanayım. Bugüne kadar ekranda duygularına yenik düşen, kontrolünü kaybeden, ağlayan, feryat eden hiçbir haberciyi bu sütunlarda eleştirmedim. Tam aksine, destekledim. Çünkü bize haberden önce 'insan' lazım. Ağladığın için hiç utanma sevgili Fulya... Çünkü bana göre bir habercinin sahip olması gereken en önemli değer, vicdandır. Sana ancak teşekkür edebilirim. Şeref kürsüsü Deprem konusunda sırf ekranda görünebilmek adına klişelere sığınıp laf kalabalığı yapan pek çok sözde bilim adamına inat, günler öncesinden CNN Türk yayınında 'Elazığ-Malatya hattına dikkat' diyen Prof. Naci Görür'e kocaman bir alkış. Zap'tiye Sadece kurtarma ekipleri değil, Allah- u Teala da kan uykusuna dalanları uyandırmak için zaman zaman sesleniyor: 'Orada kimse var mı?' Ne demiş? 'Depremler enfarktüs gibidir. Tekrarladıkça bünyede hasar artar.' (YTÜ Öğretim Görevlisi Lütfi Altun'un NTV'deki sözleri)
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp