Top
Yüksel Aytuğ

Yüksel Aytuğ

yuksel.aytug@sabah.com.tr

13/04/2021

O da gelin, bu da…

90'ına merdiven dayayan Fadime Arslan'a gelini tarafından atılan dayak ve yapılan işkence geçen hafta hepimizin yüreğini dağladı. Kadının suçu azıcık altına kaçırmasıymış. Gelini onun için zavallı ninemizi öldüresiye dövme hakkını kendinde bulmuş... Benim bir yengem var. Adı Nüket.. Babamın da annemin de yatalak geçen son günlerinde onların en büyük yardımcısıydı. Annemin altını alan, her gün bebeğiymiş gibi banyo yaptıran, çorbasını ağzına yediren de oydu. Bırakın -haşa- şiddet uygulamayı, bir gün bile 'Öf' demedi. Keza ağabeyim Serdar da öyle. İkisi birden birer yaşlı bakım uzmanı haline dönüşmüşlerdi. Babamın sondasını bile ağabeyim değiştirir olmuştu, düşünün. Yengemin asil ve fedakar davranışında kadife yüreği kadar, büyüklerinden öyle görmesinin de rolü vardı kuşkusuz. Hem öz annesi hem de kayınvalidesi yıllarca gık demeden kendi kayınvalidelerine ve kayınpederlerine aynı şekilde bakmışlardı çünkü. Büyüklerimiz hastalandıklarında, yaşlandıklarında, güçsüz düştüklerinde onları el üstünde tutmak, bebek gibi pamuklara sarmak bizim aile geleneğimizde vardı. Annemi toprağa vermeden önce de yengem yıkamıştı, benim yüreğim gasilhaneye girmeye elvermediği için. 'Sabunlarla yuğdum onu, görsen bembeyaz, bebek gibiydi' dedi çıktığında gözyaşlarıyla... O da gelin, ekrandaki de... Mayası vicdan olunca, gelin 'el kızı' olur mu hiç?. Korseden bekaret kilidi Kanal D'nin yeni dizisi Camdaki Kız sayesinde haberim oldu. Meğer bazı korseler, 'bekaret kilidi' olarak kullanılırmış. Bekaret kilidi ne mi? Ortaçağ'da Haçlı şövalyelerinin sefere çıkarken geride bıraktıkları karılarının namusunu korumak için (!) onlara taktıkları demirden, kilitli aparat... Bizim dizide de annesi, kızını her dışarıya çıkışta başkasının yardımı olmadan çıkartılması imkansız bir korseyle koruyordu. Kız bu yüzden cilt hastalıkları yaşıyordu. Hatta tuvalete gidemeyeceği için gün boyunca su bile içmiyordu. Neyse, bu konuyu ileriki günlerde detaylı olarak analiz edeceğim. Benim bugün yazacaklarım dizideki mantık hataları üzerine: Yalıda yaşayan multimilyarder baba, pintilik hastası. Sabah kahvaltıda herkesin tabağına sadece 25 gram peynir ve 5 zeytin koyduruyor, uşağına her gün su, doğalgaz ve elektrik sayaçlarını kontrol ettiriyor filan. Uşak Tako, babanın evdeki casusu. Her şeyden onu haberdar ediyor. Gelin görün ki evin oğlunun 6 adet son model spor otomobili var ama babanın bundan haberi olmuyor. Uşak, evin şoförüne 'Arabanın camlarını sürekli açıp kapama. O elektrik tesisatının da bir ömrü var' diyor ama evin hanımları külotları banyoda kurulu dört elektrik sobasının önünde kurutuyorlar. Güle güle tatlı kadın Mehtap Ar'ı da yitirdik. Geride harika dostluğumuz ve güzel anılarımız kaldı. 2010 yılının Mart ayıydı. Medyatik programında Müjde Ar ile kardeşi Mehtap Ar'ı ağırlamıştım. Programda konuşulanlar günlerce manşetlerden inmemişti. Mehtap Ar'a, 'Herkes kardeşlerinin başarısıyla gurur duyar. Ama hiç Müjde'yi kıskandığınız, gölgesinde kaldığınızı hissettiğiniz anlar olmadı mı?' diye sormuştum. 'Aramızda kıskançlık, husumet hiç olmadı. Ben her zaman ablamın başarılarıyla gurur duydum, birbirimize destek olduk. Aysel'in bize öğrettiği şeylerden biri de buydu' diye yanıtlamıştı. Müjde Ar ise 'Mehtap o kadar yürekli bir kadın ki, benimle çocuğunu bile paylaştı' demişti. Hemen deştim olayı, 'Kardeşinizin oğlu Söz, içinizdeki çocuk özlemini ne derece dindirebildi?' diye sordum Müjde Ar'a. 'Söz, çocuk özlemimi fazlasıyla dindirdi. Söz olmasaydı, çocuk sahibi olmamaktan pişmanlık duyabilirdim. Çok önemli bir boşluğu doldurdu' deyip, bombayı patlatmıştı: 'Göğsümde süt olmadığı halde, ağladığında kandırmak için onu emzirdim. Annelik içgüdüsel bir şey.' Allah, Mehtap Ar'a gani gani rahmet eylesin. Aysel'den sonra Mehtap'ı da yitiren Müjde Ar'a ise bolca sabır... Gaf kürsüsü 'Söz yazarı Aysel Gürel ve oyuncu Müjde Ar'ın kardeşi Mehtap Ar, hayatını kaybetti.' (Show Ana Haber sunucusu Pınar Erbaş'ın şaşırtan anonsu) (Aysel Gürel, Mehtap ve Müjde Ar kardeşlerin annesidir) Zap'tiye İngiliz halkı zamanında 'Kraliçem çok yaşa' diye fazla bağırmış olmasın sakın? Ne demiş? 'Türkçe tweet'lerimi anlamayanlar için Türkçeye çevirecek Türk bir çevirmen arıyorum. Meraklılarına duyurulur.' (Anlaşılamamaktan dertli Aleyna Tilki'nin mesajı)
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp