Top
Timur Sirt

Timur Sirt

hcelal.guzel@sabah.com.tr

05/01/2020

Yeni nesil yaşam rehberi

Yapay zeka, makine öğrenmesi, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, nesnelerin interneti, 5G gibi kavramları henüz tam anlamıyla öğrenemeden şimdi de duyuların interneti olgusuyla karşı karşıyayız. Peki ne ifade ediyor bunlar? Her ürünün, üstüne yapay zeka sosu sürülmüş olanı çıkıyor. Akademik dünyanın 40-50 yıl önce tartıştığı kavramlar bugün iş dünyasının ve tüketicinin etkin akımı haline gelebiliyor. Makinelerin birbiriyle konuştuğu internet diline nesnelerin interneti (Internet of things-IoT) denildiğini de duyuyoruz. Sanal gerçeklik kavramını 3 boyutlu dünyaya uyandığımız gözlükler olarak biliyoruz. Artırılmış gerçeklik kavramını da hayatımıza Pokemonlar (Pakemon Go oyunu) sokmuştu. 5G'nin ne olduğunu operatörler hâlâ anlatmaya çabalıyor. DUYULARIN İNTERNETİ Biz daha topluma bu kavramların ne demek olduğunu anlatmaya çalışırken Ericsson ConsumerLab: 2030 yılının en popüler 10 tüketici trendi diyerek 'duyuların interneti' kavramını ortaya attı. Biz daha yapmayın etmeyin demeden veya diyemeden tüketiciler, görme, işitme, tatma, koklama ve dokunma duyularımızla etkileşime girebilen teknolojilerin sunacağı bir dizi faydalı hizmetin 2030 yılına kadar gerçeğe dönüşmesini bekliyor. Yani 10 yıl sonra daha da işin içinden çıkılmaz bir dünya var karşımızda. Duyuların interneti; yapay zeka (AI), sanal gerçeklik (VR), artırılmış gerçeklik (AR), 5G ve otomasyon gibi teknolojilerle sağlanacak. Tüketiciler, 2030'da ekrana dayalı deneyimlerin, gerçeklikle neredeyse aynı olan çoklu duyusal deneyimlerle giderek daha çok rekabet edeceği görüşünü taşıyor. Kapsamlı bir araştırmaya dayanan ConsumerLab En Popüler Tüketici Trendleri 2030 raporu, yeni çıkan teknolojileri öncü olarak kullanmaya başlayan 46 milyon kişinin beklentilerini temsil ediyor. Duyuların interneti teknolojisinin ana itici güçleri arasında üç boyutlu eğlence ve alışveriş, iklim krizi ve buna bağlı olarak iklim etkisini en aza indirme ihtiyacı yer alıyor. KANDIRILMAK DAHA KOLAY OLABİLİR Raporun yazarlarından biri olan Ericsson Consumer & IndustryLab Başkanı Dr. Pernilla Jonsson, 'Şu anki akıllı telefonlara dayalı internet bağlanırlılığından duyularımızın birbirine bağlanmasıyla oluşan çok boyutlu deneyimlere dönüştüğü bir dünyadan bahsediyoruz. Bu raporda giriş noktası olarak artırılmış gerçeklik gözlükleri temel alınarak, bunun tüketiciler için ne anlama gelebileceği araştırılıyor. Tüketicilerin yapay zeka (AI), sanal gerçeklik (VR), artırılmış gerçeklik (AR), 5G ve otomasyon teknolojilerinin sağlayacağı duyusal bağlanırlılığın günlük yaşamımızda böylesine değişiklikler yapacağını öngörmelerini beklemiyorduk' diyor. Duyuların interneti, aynı zamanda bireysel mahremiyet konusuyla ilgili tartışmaları da hararetlendirecek. Örneğin, halk arasında duyularımızın ürün veya hizmet satın alırken manipüle edilebileceğine dair bir endişe var. İnsanlar bu konuda gerekli önlemlerin alınmasını ve garanti verilmesini bekleyecekler.' Söylenen tahminlere ilişkin anti tezimi söylemeden geçemeyeceğim. Patronunun Google olduğunu düşünen yayıncıların dünyasında yaşam bitmeden kimsenin bu önerileri dikkate alacağını sanmıyorum. Hayatı kendimiz ve başkaları için de karmaşık hale getirip sonra sevinmeyi beceriyoruz. 2030'a doğru en popüler 10 akım İNSAN BEYNİ KULLANICI ARAYÜZÜ OLACAK: Tüketicilerin yüzde 59'u sadece bir hedef noktası düşünerek sanal gerçeklik gözlüklerinde gidecekleri yerin rotasını görebileceklerine inanıyor. TIPKI BENİM SESİM: Tüketicilerin yüzde 67'si mikrofon kullanarak ailelerini dahi kandıracak kadar gerçekçi bir şekilde birinin sesini taklit edebileceklerine inanıyor. İSTEDİĞİNİZ TÜM LEZZETLER: Tüketicilerin yüzde 45'i yenilen her şeyi dijital olarak zenginleştiren ve böylece tüm yiyeceklerin istediğiniz tatta olmasını sağlayacak bir cihaz olacağını tahmin ediyor. DİJİTAL AROMA: Her 10 kişiden 6'sı, tüm doğal kokularını deneyimlemek dahil ormanları veya kırsal bölgeleri dijital olarak ziyaret edebileceklerini düşünüyor. TAM DOKUNMA HİSSİ: 10 kişiden en az 6'sı ekrana dokunduklarında dijital simgelerin ve düğmelerin şeklini ve dokusunu ileten ekranları bulunan akıllı telefonlar olacağını tahmin ediyor. TÜMLEŞİK GERÇEKLİK: 10 kişiden 7'si 2030 yılında sanal gerçeklik oyunlarının fiziksel gerçeklikten ayırt edilemeyeceğini düşünüyor. GERÇEK OLARAK DOĞRULANAN HABERLER: Sahte haberlerin sonu gelebilir: Katılımcıların yarısı, kapsamlı doğrulamaların yapıldığı haber hizmetlerinin yaygınlaşmasını beklediklerini söylüyor. 'KİŞiSEL GİZLİLİK KORUMASI' SONRASI TÜKETİCİLER: Katılımcıların yarısı kişisel gizlilik koruması sonrası tüketici olacaklarını ifade etti: 2030 yılına kadar kişisel veri ile ilgili tüm sorunların çözülmesini ve böylece verilerin etkin olarak kullanıldığı bir dünyadan güvenli bir şekilde faydalanabileceklerini tahmin ediyor. BAĞLI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR: 10 kişiden 6'sı duyuların internetine dayalı hizmetlerin toplumu çevresel açıdan daha sürdürebilir hale getireceğine inanıyor. DUYUYA DAYALI HİZMETLER: Tüketicilerin yüzde 45'i, alışveriş yaparken beş duyuyu da kullanabilmelerine olanak tanıyan alışveriş merkezlerinin olacağını tahmin ediyor.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp