Top
Sait Gürsoy

Sait Gürsoy

sait.gursoy@sabah.com.tr

04/09/2019

Eğitimde yeni dönem ve uyum

Yeni eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla öğrenciler ders başı yapmaya başladı. Uzun bir tatil dönemini geride bırakan öğrencilerin okula başlama sendromunu hızla atlatabilmeleri gerekiyor. Çocukların dünyasında, okulların başlaması yazın bitmesi anlamına geliyor. Çocukların kendilerini özgür hissettikleri dönem yerini kısıtlı uyku saatleri, dersler, ev ödevleri ve sorumluluklara bırakıyor. Uzun yaz tatilinden sonra çocukların okul sendromu yaşamaları oldukça doğal. Okula ve öğrenime hazır bulunurluklarının yükseltilmesi için ailelere büyük görev düşmekte. Bu güncel konuyu, Yiğit Okulları Genel Müdür Yardımcısı Derya Kargılı ile masaya yatırdık. İyi okul, deneyimli öğretmenler ve sevgi birleşince çocukların mutlulukla gidip geldiği muhteşem bir eğitim yuvası olur. Benim için, öğretmenler çocuk için bir nefes. Yaşamın devamı için nefes ne kadar önemliyse, çocuğun gelişimi ve eğitimi için de öğretmen o kadar önemli. Bu düşüncenin önemini bilen eğitim gönüllüsü, Cezmi Yiğit, okulunda deneyimli, mesleğinde ve alanında yetkin, enerjisi yüksek öğretmenlerle çalışıyor. Bir çocuk önce öğretmenini sever, öğretmeniyle bağ kurar. Ardından okulunu ve arkadaşlarını sevmeye başlar. Anne, baba iş hayatının yoğunluğundan okulda yapılan aktiviteleri bazen gözden kaçırabilir. Ancak gerçek bir öğretmen, öğrencileriyle bir anne, baba şefkatiyle ilgilenir. Öğrencisinin tek bir başarısını dahi göz ardı etmez, onu onurlandırır. İlk öğretmen anne ve baba Her çocuğun ilk öğretmeni anne ve babasıdır. Öğrenci başarısını etkileyen faktörlerle ilgili yapılan araştırmalarda 'anne-baba tutumları' ve 'aileye bağlı nedenler' özel yer tutar. Özgüven duygusuna sahip, sorumluluklarının farkında ve başarılı çocuklar yetiştirmek isteyen ebeveynlerin, önce kendi tutum ve davranışlarının farkında olmaları gerekiyor. İlk eğitim ailede başlar, okul onu destekler. Çocuklarda özgüven gelişimi ailede başlayıp, okul ortamında öğretmenlerin önderliğinde gelişen bir duygu olduğunu unutmayalım. Çocukların okulu sadece sorumluluk alanı olarak görmesi ve oyun fikriyle okulu bağdaştıramaması, uzun bir yaz tatili sonrasında okula alışma sürecini olumsuz etkiliyor. Bu nedenle okulun sadece bir eğitim merkezi olmadığını, aynı zamanda bir sosyalleşme yeri olduğunu onlara göstermek gerekiyor. Bunun için, sınıf arkadaşlarıyla buluşmak, okul dışı sınıf arkadaşlarıyla etkinlikler yapmak, okulun bahçesinde top oynamak, okulun çocukların gözünde duygusal olarak daha olumlu bir özellik kazanmasına yardımcı oluyor. Kısacası, yeni dönemde sevgili çocuklarımız ve onları yetiştirmeye çalışan eli öpülesi değerli öğretmenlerimiz, yolunuz açık olsun.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp