Hollanda maçının yorgunluğunu ve Norveç'in fizik açıdan da güçlü bir takım olduğunu düşündüğümüzde işimizin hiç de kolay olmadığı görünüyordu. Ancak daha 4. dakikada gelen gol çok önemli bir moral-motivasyon oldu. Golün sonrasında beklediğim gibi Norveç tempoyu yükselterek oyunu domine etmeye başladı. Biz de geride alan daraltıyor ve Okay'ın iki stoperimizle bütünleşmesiyle Sörloth ve Haaland'ı kontrol altına alıyorduk. Bir korner atışı sonunda attığımız ikinci gol çok kıymetliydi. Bu takımımızı iyice rahatlattı. Kendi alanımızda kazandığımız toplarda ayağa paslarla tempoyu ayarlayıp aktif dinlenmeyi de ihmal etmeden devreyi önemli bir avantajla bitirdik. İkinci yarının da ilk 15 dakikası çok önemliydi. Rakip tempoyu iyice artırdı, biz de savunma yönünü iyi yapıyorduk. Geride iyi yerleşmemizin bence en önemli nedeni, Norveç'in orta saha oyuncularının iyi top yapmalarına rağmen kişisel adam eksiltme özelliklerinin olmamasıydı. Bu yüzden pas-pas set oyunu deniyorlardı. Bu arada Ozan Tufan mükemmel bir gole imza atarak işi bitirdi. Ondan sonra rakibin de direnci kırıldı ve çok önemli bir 3 puanı daha hanemize yazdırdık. Takım olarak çok iyi mücadele ettik. Defans bloğumuzdaki iki önemli eksiği, yerine oynayanlar hiç hissettirmedi. Tabii ki sahanın yıldızı Ozan'dır. Sahada pek görünmez gibi oynayan ama çok akıllı işler yapan Umut Meraş benim dün gece için ön plana aldığım bir isim. Bu iki maçın mutluluğunu yaşarken, Letonya'nın bugüne kadar başımıza açtığı işleri de aklımızdan çıkarmadan salı gecesine hazırlanmalıyız. İspanyol hakem Hernandez, mükemmel bir yönetim gösterdi. VAR da olsa hiçbir kararına 'incele' uyarısı gelmezdi.