İzmir'de şiddetli yağmur yüzünden çok ağırlaşan zemine rağmen futbol kalitesi vasatı aşmasa da tempolu ve korakor bir mücadele izledik. İlk devreyi üç bölüme ayırmak gerekir. Galatasaray oyuna alışılmış ofansif klasiği ile başladı. 15'inci dakikadan sonra kontrol tempoyu yükselterek hücum girişimlerine başlayan Göztepe'ye geçti. Ama Galatasaray'ın takım savunması baskı altında hata yapmadı. Tek tehlike Muslera'nın ayağında topu fazla tuttuğu pozisyonda Jerome'un yaptığı baskıda oluştu. Devrenin son bölümünde Galatasaray oyunu domine etti; tehlikeli ataklar yaptılar. Bilhassa Gassama'nın Onyekuru'yu sürekli kaçırması Göztepe adına önemli bir olumsuzluktu. Göztepe bu maçta çok sayıda korner kazandı ama bir türlü net pozisyon üretemedi. Ancak bir korner sonunda VAR'ın devreye girmesiyle penaltı kazandılar. Ama Borges bunu değerlendiremedi. Sonrasında da Galatasaray'ın golü geldi. Ardından Galatasaray kontrataklarla tehlikeli oldu. Onyekuru iki net gol kaçırdı. Göztepe'nin ise gol kokan atakları duran toplardı. Bunların sonucunda iki vuruşları direkten döndü. Galatasaray çok önemli bir üç puan aldı. Ben goller kaçırsa da en çok Onyekuru'yu beğendim. Ankaragücü maçı tam bir test değildi ama dün gördüm ki Marcao faydalı olacak. Artık her gün Galatasaray'ın santrfor sıkıntısı gündeme geliyor. Ama ikinci yarının ilk iki maçı toplam 6 puan; santrfor Sinan'dan da üç gol. Göztepe iyi mücadele etti ama üretkenlikte ciddi sıkıntı yaşadılar. Bana göre Özdeş'in tek hatası takımın ilerdeki en iyi ismi Serdar Gürler'i çıkarmasıydı. Yasin girmeliydi ama Halil'in yerine...