Top
Okan Müderrisoğlu

Okan Müderrisoğlu

ferhat.unlu@sabah.com.tr

08/01/2019

“O silahları parasıyla biz alalım!”

En yetkili isimlerle konuşmaktan cesaret alarak belirteyim ki Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Fırat Nehri'nin batısındaki Münbiç'ten Fırat'ın doğusundaki 4 merkeze kadar uzanan hatta oluşturduğu yığınak, askeri harekat kararlılığını teyid ediyor. Bilhassa Rus tarafı, Ankara'nın terörle mücadeledeki tavizsiz tutumunu biliyor ve sahada suni bir kriz çıkmamasına özen gösteriyor. İşte böyle bir ortamda ABD Başkanı Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'ın Ankara yolunda paylaştığı önden yüklü mesajları, müzakerelerin çetin geçeceğini gösteriyor. Oysa Türk tarafının hazırlıkları, ABD ezberlerini zorlayacak cinsten. Neticede Türkiye'nin, bu coğrafyada etle tırnak gibi iç içe geçtiği Kürt unsurlarla bir meselesi yok. Ankara, dün olduğu gibi bugün de onları asli parçası, akrabası, hamisi olarak görüyor. Lakin ABD tarafından silahlandırılan (ki 15 milyar doları bulduğu tahmin ediliyor) PKK-YPG terör gruplarının, sınırlarımızın dibinde yuvalanarak, güvenlik sorunlarını uzun vadeye yayma oyunlarının her ne pahasına olursa olsun bozulmasında en ufak tereddüt yok. Kaldı ki Türkiye, YPG'li teröristlerin bırakın sade Kürt nüfus gibi mütalaa edilmesini, bu gruplara verilen silahların toplanmasına hatta bedeli karşılığı satın alınmasına hazır bir planla masada oturmayı hedefliyor. Bir sıcak bilgi daha... 'ABD askeri çekilecek' bilgisi yayıldığında, YPG'li güçlerin ve anlaştıkları rejim askerlerinin Münbiç'e ilerlemesi Türk siyasi, askeri ve istihbari diplomasisi sayesinde durduruldu. Rus askeri yetkilileri, alandaki Türk komutanları ziyaret ederken, Pentagon'dan Ankara'ya doğrudan telefon açıldı ve ABD uçaklarının bölgedeki devriye sayısı birden bire artırıldı. Özetle... Suriye'de anayasa ve siyasi geçiş süreci ivme kazanırken, bilhassa bu ülkenin kuzey doğusunda fiili durum yaratılmasına net askeri müdahale ile karşılık verilecek.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp