Top
Mevlüt Tezel

Mevlüt Tezel

mevlut.tezel@sabah.com.tr

10/09/2020

Yasak istediniz, şimdi kızıyorsunuz!

COVID-19 salgınında vaka sayısı artınca gece yarısından itibaren 81 ilde kafeterya ve restoranlarda müzik yayınına yasak getirilmesi tepki çekti. 'Virüs canlı müzikle mi bulaşıyor?' diye espri yapan da, bu yasağı yaşam tarzına müdahale olarak gören de çok oldu. Oysa aynı kitle daha önce salgına rağmen canlı müzik eşliğinde dans edilmesini, eğlenilmesini eleştirmiş, 'Niye yasak konulmuyor?' diye kızmıştı. Salgının başında sokağa çıkma yasağı gibi birçok sert önlem alınınca yine aynı kitle 'Bizdeki vaka sayısı Avrupa'dan az ama yasakları çok abarttık, bu da ekonomiyi etkiliyor, işsizlik artıyor' diye eleştirmişti. Yasaklar kalkınca vakalar artınca yine yasak istiyorlar, yeni yasaklar gelince de eleştiriliyor. Düğünlerde halay çeken, kulüp ve barlarda canlı müzik eşliğinde dans eden, konserlerde izdiham yaratanlara kızan, 'Bu cahiller yüzünden vakalar artıyor' diyen siz değil miydiniz? Bu nasıl bir kısır döngüdür. Karar verin yasaklar, olsun mu olmasın mı? Salgının eğitime zararları... Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Covid-19 salgını nedeniyle okul eğitiminin aksamasından dolayı beceri kaybı yaşandığını açıkladı. OECD'in açıkladığı raporda öğrenme kaybının, beceri kaybı ve üretkenlikle ilgili becerilerin azalmasına yol açabileceğine dikkat çekildi. Eğitimin duraksamasının zengin ve fakir öğrenciler arasında uçuruma yol açabileceği de belirtiliyor. Geçtiğimiz hafta okul çağı Covid-19 salgınına denk gelen çocukların çok şanssız olduğunu, uzaktan eğitim başarıyla uygulansa bile yüz yüze eğitimin yerini tutmayacağını yazmıştım. OECD raporunu bu açıdan daha çok önemsiyorum. Daha önce de yazdığım gibi; normale döndüğümüzde okulların kapalı olduğu süre kadar eğitim uzatılmalı! Salgının eğitimde yol açtığı dezavantajı mümkün olduğu kadar azaltmalıyız! Ayakla ezilen yöresel lezzetler Geçtiğimiz hafta Balıkesir'de salça üretimi yapan fabrikada domatesleri ayaklarıyla ezen bir kişinin görüntüleri internete düşünce infial yaratmıştı. Şimdi de turşuluk biberleri çıplak ayaklarıyla ezen bir kişinin videosu gündem oldu. Domates ve biberleri ayaklarıyla ezenler bunu övünerek ifşa ettiler iyi mi! Sonra da o salçayı, biber turşusunu organik, yöresel lezzet diye daha pahalıya satıyorlar! Güvendiğiniz insanların ve markaların ürünlerini tercih edin. Öğretmenler daha aktif olmalı niyetli, çalışkan öğretmenler yanında dersi genelde sohbet ederek geçiştiren öğretmenlerin de olduğunu gösterdi. Evet, öğrenciyle sohbet önemli ama bazı veliler 'Sohbeti abartan, boş boş konuşan öğretmenler var' diyor. Pandemi, öğretmenlerin motivasyonunu etkilemiş olabilir. HAKİM DEĞİLLER Bazı öğretmenler ise uzaktan eğitim teknolojisine hakim değil. Bağlantı kurmakta, grup dersini yönetmekte ve görsel veri paylaşmakta sıkıntı yaşayanlar var. Bazen dersin yarısı canlı eğitime bağlanmak ve oluşan kaosu gidermekle geçiyor. EBA sisteminde bazen aşırı yüklenmeden kaynaklı sorunlar da yaşanabiliyor. Yoğunluğu azaltmak için öğrencilerin sisteme girişleri belli saatlere göre ayarlanıyor ama bu da öğrencide ders saati dışında sisteme girme alışkanlığını azaltıyor. Oysa EBA gerçekten faydalı bir sistem, her dersin görsel ve yazılı kayıtları var. Eğitimde salgın kaynaklı açığı kapatmak için öğretmenlerimiz uzaktan eğitimde daha aktif ve donanımlı olmalı! EBA'nın verimini artırmak öğretmenlerin elinde.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp