Top
22/11/2020

Koronayla mücadele ne zaman savunma bakanlıklarına devredilir?

Küresel merkez medya ABD seçimlerinde Biden'ın kazandığını ilan edince esen iyimserlik rüzgârı kayıt altına alınmaya değer. Tabii ki çok kısa bir süre sonra muhataplarına hatırlatılmak üzere... Öyle ki bu esinti okyanusu aşıp da bizim buraları vurdu. Orta Doğu'daki 'saha görevleriyle' kariyerini hazırlayan Biden'la muhabbetlerinin sebebi merak konusu olan Kemalistlerin bile başını döndürdü. Sosyal medya hesaplarından, seçimlerin ertesi günü Central Park'ta güneşlenen insanların fotoğraflarını paylaşıyorlar. Altına da Biden'ın kazanma umudunun bile 'dünyayı bir dakikalığına güzelleştirdiğini' yazıyorlar. Cem Yılmaz karakterleri gibi 'Eğitim şart' diyerek vasatın takdirini kazanan profesörler, Trump'ın gidişiyle birlikte dünyada bir özgürlük dalgasının eseceği konusunda hemfikirler. Kimi siyasiler ve köşe yazarları da 'yeni dönemle' ilişki durumlarını 180 derece dönüşlerle çoktan güncellediler bile.

***

Oysa ABD'deki değişimin şimdiden hareketlenme yarattığı coğrafyalardaki gidişat, yeni dönemde otoriterliğin kurumsallaşacağını gösteriyor. Ekonomide, siyasette ve toplumsal yaşamda köklü bir değişim sinyallerine şahit oluyoruz. Kimi Avrupa ülkelerinden birbiri ardına gelen haberler, ne yazık ki 'yeni normalin' tahminlerimizden çok önce yerleşeceğini gösteriyor. Zira 'Dünyanın Başkanlık' koltuğunda oturan ve pandemi paniğine savaş açan yerelci Trump'ın yerine küreselci Biden'ın oturacak olması, yeni paradigmanın ortaklarını cesaretlendirdi. Kimi pandemiyi gerekçe göstererek içeride mutlak disiplini tesis etmekle meşgul. İzolasyon karşıtı söylemlerini, 66 milyonluk Birleşik Krallık'ta herkesten önce koronaya yakalanınca terk eden Boris Johnson en telaşlılarından. Koronayla terbiye edildikten sonra Çankırılı Boris'in yerelliğinden, aykırılığından eser kalmadı. Yakında saçlarını da siyaha boyatırsa şaşırmayın! Bir yandan Brexit görüşmelerini pandemi gerekçesiyle dondurup AB'den ayrılığı tamamen rafa kaldırmanın alt yapısını hazırlıyor. Diğer yandan da içeride dizginlere sarılıyor. Örneğin, İngiltere'de artık aşıyı eleştirenlerin terörden yargılanacağını ilan etmesiyle, ülkesinin askeri harcamalarını 30 yılın en üst seviyesine çıkartması arasındaki bağ sorgulanmaya değer. Tabii eğer yeni dönemin baş düşmanı koronayla mücadeleyi Sağlık Bakanlığı'ndan alıp Savunma Bakanlığı'na devretmeyecekse!

***

Solcu Macron zaten çok kabuk değiştirdi. Fransız Devrimi'ndeki Jakobenlerin ruhuna rahmet okutuyor. Aldığı her kararla, yaptığı her açıklamayla Beşinci Cumhuriyet'in sonunu ilan ediyor. Geçenlerde sokak protestolarındaki polis terörünü cep telefonuna kaydedecek vatandaşlara ağır cezalar verileceğini duyurmuştu. Şimdi de Avrupa'da pandemi paniğinin körüklediği yabancı düşmanlığını, ülkesindeki 7 milyon Müslüman Cumhuriyet vatandaşından kurtulmak için kullanıyor. Laik (mümkünse Hıristiyan) imam yetiştirme projesinin ardından geçen gün de İçişleri Bakanı açıkladı... Hazreti Muhammed'i aşağılayan karikatürlere itiraz etmenin vatandaşlıktan çıkartılma gerekçesi sayılması için çalışıyorlarmış. Evet, yalnızca 'itiraz' etmenin. Geçmiş olsun.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp