Top
20/05/2020

Fatih Altaylı’ya kalsa Bardakçı’nın kitabı yakılsa yeridir

Fahri sansürcübaşı dün, geçenlerde SABAH'ta yer alan 'Adım Adım Zafere' başlıklı bir makalede kullanılan görsellere kafayı takmıştı. Şöyle yazmış: 'Atatürk ve silah arkadaşları İnönü ve Fevzi Çakmak'ın yanına Padişah Vahdettin'i ve Damat Ferit'i de yerleştirmiş. Bir yanda Kurtuluş Savaşı vermekten yana olanlar, diğer yanda ise böyle bir savaşı vermektense İngilizlerle anlaşarak, mülkün kurtarabildikleri kadarını ellerinde tutmaya razı olanlar. Yani Kurtuluş Savaşı ile uzak yakın alakası olmayanlar. 19 Mayıs dolayısıyla yapılan bir sahifede böyle bir görsel kullanmak bazıları için 'Bu ne şuursuzluk' tepkisine neden olabilir. Ben ise 'Keşke şuursuzluk olsa' diyeceğim. Bence burada son derece şuurlu ve planlı bir davranış var.' Vay be, tehlikenin farkında mısınız sevgili okurlar?

***

Biliyorsunuz, sansürcünün cahil olanı makbuldür. Başka türlü olsa, azıcık bir şey bilse farklı şeylerle karşılaşınca elin titrer. Kendi bildiklerin dışında gerçeklerin de olabileceğini düşünmeye başlar. 'Acaba' der, sorgular... İşini layıkıyla yapamaz. Bu yüzden en güvenli yol Habertürk'ün sansürcübaşısının yaptığı gibi, yıllardır anlatılan hikayeleri tekrar etmektir. Yakın tarihe ışık tutan bilimsel çalışmalara artık gerek yoktur. Hakikat yüzyıl önce dondurulmuş ve değişmeden bugüne gelmiştir zaten. Belgeydi falan kurcalamanın ne alemi vardır ki?

***

Beyefendinin 'caiz' bulmadığı fotoğrafın altındaki makaleyi bile okumadığı ortada. Okusa, eski husumetlerinden ötürü çakmaya yer aradığı rakip gazeteye böyle bir salvo yapıp rezil olmazdı. Ama anlaşılan köşe komşusu Murat Bardakçı'nın yazılarını da okumadan geçiyor. Zira, Bardakçı, sansürcübaşının resmine bile tahammül edemediği Osmanlı yöneticilerinin Kurtuluş Savaşı tarihindeki rolüne dair çok ciddi makaleler kaleme alıyor. Hele Bardakçı'nın, Turkuvaz Kitaptan çıkan 'Bir devlet operasyonu 19 Mayıs' isimli bir kitabı var ki, sansürcü görmesin. Dinleyelim: 'Samsun yolculuğu ile alâkalı hemen bütün önemli evrakı tek tek elden geçirmiş ve bunları şimdiye kadar ortaya çıkmamış bazı belgeler ile beraber yayınlamış bir kişi olarak söyleyeyim: Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a gidişi sadece kendi iradesi yahut Sultan Vahdettin'in talimatı ile değil, devletin kararı iledir; ortada işgal altındaki bir memlekette en üst makamların müştereken giriştikleri bir çare bulma çabası mevcuttur, yani seyahat bir 'devlet operasyonu' dur!' Kim bilir belki de sansürcübaşına Bardakçı'nın kitabının özetini geçen olmuştur. Ve zaten tüm bu şuursuzca sözlerinin asıl muhatabı da odur. Böyle dost düşman başına...
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp