Top
18/01/2021

Özdağ mı yalan söyledi Davutoğlu mu?

Geçtiğimiz günlerde saldırıya uğrayan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ bir TV programında şunları söyledi: 'Sayın Cumhurbaşkanı beni aradı ama bir açıklama yapmadı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı açıklama yapıyor. Failler yakalanacak diye. Bir de onun arkasına bakacaksınız. Cumhurbaşkanı olayın nasıl olduğunu sordu ben de anlattım.' Özdağ net ifadelerle, Cumhurbaşkanı'nın 'Geçmiş olsun' dediğini, silahı kimin sıktığını sorduğunu ve hayırlı akşamlar diyerek telefonu kapattığını söylüyor. (T24) Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise 'Sayın Erdoğan telefon görüşmesinde 'Geçmiş olsun' demiyor, ikincisi failleri bulacağız da demiyor. Olayı ciddiye almamaktadır bu' diyor. (T24) Birinin böyle insani bir meselede yalan söylenme ihtiyacı hissetmesi kuşkusuz korkunç bir ahlaki soruna işaret eder. Ya yumruğu atan, saldırıyı gerçekleştirenler gibi bir provokatör olmanız lazım ya da ihtiraslarını boyunu aşan bir kifayetsiz muhteris... Ne yazık ki bu olayda birisi yalan söylüyor. Ya 'Sayın Cumhurbaşkanı geçmiş olsun demedi, bu olayı ciddiye almamaktır' diyen Davutoğlu. Ya da 'Sayın Cumhurbaşkanı geçmiş olsun dedi. Olayın ayrıntılarını sordu' diyen Özdağ, diyeceğim ama... Selçuk Bey'in yalan söylemesi için ortada bir neden göremiyorum. Bu arada Davutoğlu eli değmişken, aynı röportajında 'Sayın Erdoğan'a benzer bir darbe teşebbüsü olsa yarın yanındaki herkes terk eder, ben orada olacağım, arkadaşlarım da orada olacak' şeklindeki sözlerine de açıklama getirirse gazeteciler olarak memnun oluruz? 'Benzer bir darbe girişimden' kastı ne? 250 kişinin öldürüldüğü 15 Temmuz 2016 mı? Hatırladığımız kadarıyla, 15 Temmuz'da halk ve siyasiler direnirken o güvenli sığınağındaydı. Eğer ABD Kongresi'nde sergilenen kontrollü kıyafet balosundan bahsediyorsa da lütfen söylesin? Bu kez hangi kostümü tercih edecek?

***

BARİ KAR YAĞINCA ÇOCUKLARI SALALIM Günlerdir kuraklık ve susuzluk senaryolarıyla korkutulan İstanbullar, sokağa çıkma yasağına rağmen hafta sonu sokaktaydılar. Çocuklar gibi şenlediler, kartopu oynadılar, kardan adam yaptılar. Neşeleri daim olsun. Ama çocukların hali biraz acıklı. Bir gözleri sokağın başında. Aralarında, polis gelirse eve kaçma planlarını konuşuyorlar. Polisimizin de çocuklara katılacağından şüphem yok ama kar yağınca sokağı çocuklarımıza resmen açsak hiç fena olmaz. Yağınca okulları kapatıp çocukları bayram ettiren kar, şimdi de sokağa çıkma yasağını tatil edebilir. Kar tatili ilan edip çocukların gönlünde taht kuran, meşhur olan şimdilerdeyse adları sadece yasaklarla anılan valilerimiz bir düşünsünler bence.

***

MASKOPAT Açık havada, karda, yağmurda hatta denizde maske takmanın bizi hastalıklardan koruduğuna dair bilimsel kanıt yok. Ancak şimdiden maske müptelası olanlarımızın, yolda nizami takmayana, ağzı açık küçücük çocuklara bile saranların sayısı hiç az değil. Literatüre girmelerinin zamanı da geldi: Maskopat! Psikiyatrlarımızı göreve çağırıyorum.

***

KUTUPLAŞMA MI DEDİNİZ? İbo Show, 1993'de Ahmet Özal'ın sahibi olduğu Kanal 6'da başladı. Daha sonra Star TV, atv'de yayımlanan program, Beyaz Tv'ye geçti. İbrahim Tatlıses'in 2011'de uğradığı silahlı saldırı sonrası ise bitti. Dokuz yıl aranın ardından Tatlıses yeniden İbo Show'a başladı. Dekorundan konuklarına kadar insanda sanki 90'lara, 2000'lere ışınlanmışsınız hissi yaratan programın reytingleri de gayet iyi. İlk 10'a giriyor. Tatlıses'in geçen geceki konukları da Sabahat Akkiraz, Haluk Levent, Bülent Turan ve Ender Balkır'mış. İzleyemedim ama Cumhuriyet'in haberinden öğrendiğimiz kadarıyla programın konuklarına tepki çığ gibiymiş. Mesela onlardan biri Pınar Aydınlar isimli bir kadınmış. O da sanatçıymış ve programa katılan sanatçılara hitaben şöyle yazmış: 'Sizler o iktidar yanlısının yanında olmaktan utanmadınız!' Pınar Aydınlar kimmiş diye baktım. Kendisini 'HDP İzmir Milletvekili adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye Adayı ve yıldır halk müziği işçisi' diye tanıtıyor. Ve basında yer alan iddialara göre Aydınlar bir ara İbo Show'a da katılmış! Kutuplaşıyoruz diye yıllardır beynimizi yiyen Cumhuriyet'in derdini hepimiz biliyoruz da... Hanımefendi Tatlıses'e kendisini meşhur edemedi diye mi kızdı acaba?
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp