Top
04/10/2019

ABD Uygur Türklerini özgürleştirmek istiyormuş, gel de kaygılanma!

ABD, Julie Hirschfeld Davis ve Michael D Shear isimli iki gazetecinin 'Sınır Savaşları: Trump'ın Göç Saldırısı' adlı kitabını konuşuyor. The New York Times'ın haberine göre, henüz raflara çıkmayan kitapta Trump'ın danışmanlarıyla olan diyaloglarına kadar çok özel bilgiler alıyor. Onlardan en çarpıcı olanı ise ABD Başkanı'nın, Meksikalı göçmenlerle mücadele için 'fiyat aldığı' bir takım önerileri... Biri, 'Sığınmacıların bacaklarına ateş edilmesi.' Başkanın aklına gelen bir diğer çözümse Meksika Duvarına elektrik verilmesi... Üzerinde en çok spekülasyon yapılan iddia ise, Trump'ın Meksika sınırına, içinde timsahlar ve yılanlar olan bir hendek açılması önerisi. Başkan muhtemelen bunu espriyle karışık söylemiştir. Zaten Beyaz Saray da kitapla ilgili iddiaları anında yalanladı. Ancak ABD'de 9/11'den beri tüm dünyaya güvenlik devleti paradigmasını yayan malum yapının icraatlarını, Irak'ı, Afganistan'ı, Orta Doğu'yu düşününce, timsahlı çözümlere falan şaşırmıyor insan.

***

Dünya kamuoyunun tartıştığı diğer bir gündem de ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Vatikan'da Çin'e insan hakları dersi verdiği konuşmasıydı: 'Devlet tamamen hükmediyorsa, vatandaşlarından Tanrı'ya değil, hükümete ibadet etmesini istiyor. Bu yüzden Çin bir milyondan fazla Müslüman Uygur'u toplama kamplarına yerleştirdi ve bu nedenle Hristiyan papazları hapse attı! Pompeo'nun 'Devlet tamamen hükmettiğinde' vurgusu önemli. Zira ona göre bu durumda 'Tanrı otorite için mutlak bir tehdit haline geliyor.' Bu durumda da bize 'insanlık onurunu ve din özgürlüğünü savunmak için kendimizi başka bir savaşa hazırlanmak' düşüyor.

***

Pompeo'nun birkaç ay önce ekonomik savaş açtıkları Çin'e karşı şimdi de Vatikan'dan fetva almaya kalkması kara komedi. Acaba Pompeo'nun, aralarına duvar çektikleri Meksikalı Hristiyan din kardeşlerini aforoz etmesi için Papa'ya bir başvurusu da olmuş mudur dersiniz? Anayasalarındaki 'İnsanlık onuru' gibi kalıpları ise bildiğiniz üzere yıllar önce gözlerimizin önünde Guantanamo'ya, Ebu Gureyb'e gömdüler. Ama yine boşa gitmedi Pompeo'nun oltası. Dün baktım, bizim buralarda bile, Uygur Türklerinin yaşadıklarına duyarlı olduğunu söyleyen kimi çevreler yemi dişlemeye başlamışlardı. Hatta aralarında Pompeo'ya alkış tutanlar bile vardı. Ama kuşkusuz, en ibretlik manzara, sorsan ABD'ye kategorik olarak düşman olduklarını söyleyen kimi radikallerin 'ehven-i şer' diyerek, Çin'e karşı Pompeo'ya omuz vermeleriydi. Her olayda olduğu gibi... Abarttığımı mı düşünüyorsunuz? Bir hafızanızı yoklayın o halde? Bakalım, kendine 'islamcı' diyen bu arkadaşların son dönemlerde ABD'nin Ortadoğudaki hangi politikasını desteklemediklerini hatırlayabilecek misiniz?
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp