Top
Mahmut Övür

Mahmut Övür

mahmut.ovur@sabah.com.tr

26/05/2020

Kriz tellalları utanmıyor

Son 2-3 yıldır CHP medyasının ekonomisti, siyasi yazarı hep bir ağızdan bağırıyor; 'Ekonomi kötü yönetiliyor, ülke battı...' Hatta aralarında profların da olduğu bazı kriz tellalları, 2019 yılını 'yıkım yılı' ilan etmişti. O günlerde özellikle YouTube sürekli o kriz tellallarının videolarını öne çıkartıyor, görmeseniz bile gözünüze sokarcasına tekrar tekrar hatırlatıyordu. BBC, DW Türkçe de boş durmuyor onların kara tablolarından oluşan haberleri verip duruyordu. 2019 sonbaharına gelindiğinde sesleri çıkmaz oldu. ABD'nin tehdidine, küresel baronların kur operasyonlarına rağmen başaramamışlardı. Bu kriz tellalları başta CHP olmak üzere muhalefetin de akıl hocalarıydı. 'Kriz çıksın, ekonomi batsın' diye neredeyse duaya çıkacaklardı. İş bazen Türkiye karşıtlığına bile vardı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gittiği her ülkede, açık açık 'Türkiye'de can ve mal güvenliği yok' diyerek yatırım yapılmasını istemiyordu. Katarlılar gibi yatırım yapmak isteyenlere ise her türlü yalanla saldırıldı. Öyle bir noktaya geldiler ki, iktidarın IMF ile anlaştığını söyleyen CHP ve İP'in ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcıları IMF'yle basıldı. Bu rezil durum bile onları durdurmaya yetmedi. Bu kez klasik, Rahmi Turan gazeteciliğine yani 'Asparagas' haberciliğe gaz verildi. Artık yalan haber sınır tanımıyordu. İktidara, özellikle de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a yönelik akıl almaz yalan haberler yapıldı. Geriye dönüp bakın, Türkiye'nin küresel kuşatmayla boğuştuğu son iki yılda CHP medyası ve sosyal uzantıları en çok Bakan Albayrak'a saldırdı. Özel hayatı dahil inanılmaz bir itibarsızlaştırma kampanyası yürütüldü. Aynı şey bu kez korona günlerinde de sürdü, sürüyor. Korona bile kriz tellallarını durduramadı. Önlemler ve ölümler üzerinden inanılmaz bir kara kampanya başlatıldı. 'Ölümler artacak, hastaneler yetmeyecek, İtalya ve İspanya'dan beter olacağız' denildi. Maske yok, sağlık çalışanları bile korunmuyor, gıda maddelerine ulaşımda sıkıntı yaşanacak gibi söylentiler aldı başını gitti. Sonunda Bakan Albayrak'ı korona günlerinde Beylerbeyi Sarayı'nda yaptığı bir toplantıda görünen 'altın varaklı kalorifer' yalanıyla bile suçladılar. Şimdi yine ekonomiye döndüler. Küresel sıkışmayı da bildikleri için oradan yumuşak karın bulma derdindeler. Onlardan biri de Cumhuriyet gazetesine konuşlanan karanlık oda yetiştirmesi Barış Terkoğlu... İki lafından biri paçoz argümanlar üzerine kurduğu 'ekonomi kötü yönetiliyor' iddiası. Faik Öztrak'la yer değiştirse kimse fark etmez. Ne dünyadaki içe kapanmadan söz ediyor, ne bölgemizde olup bitenlere değiniyor ne de korona gibi küresel bir salgının dünya ekonomisini nasıl sarsacağı umurunda. Onun tek derdi var, ekonomi yönetimini itibarsızlaştırmak ve güven sarsmak. Bu konuda öylesine hevesli ki, iktidarın korona başarısını gizlemek için şu tespiti bile yapıyor: 'Korona sayesinde gördük ki Türkiye'nin yıllardır biriktirdiği sağlık altyapısı, her şeye rağmen yıkılmamış sosyal devlet kalıntıları var.' Meğer sağlık altyapımızın gücü 'yılların birikimi' ve 'sosyal devlet kalıntıları'ndan geliyormuş. Kuyruklar, SSK'daki yaşanan rezillikler unutulmuş. Bu tabi ki geçmişte bir şeyler yapılmadığı anlamına gelmez ama AK Parti iktidarının son 18 yılda sağlıkta 'sessiz devrim' yaptığı gerçeğini de değiştirmez. Ama adam bunu görmüyor, ekonomiye de bu gözle baktığı için yalanları öne çıkıyor. Bizim Kars'ta bir söz var; 'İt utansa tuman (don) giyer' diye... Gerçekten de kriz tellallarında hiç utanma yok. Dışarıdakiler bile onlardan insaflı.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp