Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, HDP'nin kapatılmasıyla ilgili ilk incelemesini yaparak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na geri gönderdi. Büyük olasılıkla usul eksiklikleri ve bazı hatalar giderildikten sonra iddianame yeniden AYM'nin önüne gelecek. AYM'nin ne karar vereceğini göreceğiz ama dava açılması halinde siyasetin önünde gerilimli yeni bir süreç başlayacak. Bu nedenle AK Parti dahil geniş bir siyasi çevrede şöyle bir beklenti var: Kapatma yerine şiddetle ilişki konusunda sınır tanımayan siyasi aktörlere yasak getirilmesi ve hazine yardımının kesilmesi... Aslında bu beklenti HDP yönetiminde de var. Bu ihtimal Nevruz Bayramı sonrası daha da artmış görünüyor. Birkaç gün önce HDP Eşgenel Başkanı Mithat Sancar, Diyarbakır'da toplanan kalabalığa dikkat çekerek şöyle diyordu: 'Bize dayatılan gündem kapatma davası, vekilliklerin düşürülmesi, siyasi operasyonlar; bizim gündemimizse halkın gündemi. Meydanlardaki coşku, bizim haklılığımızı ve kararlılığımızı pekiştirmiştir.' Seçenekler tartışılıyor Sancar böyle bir çıkış yapıyor ama HDP yönetimi de her ihtimale karşı hazırlanıyor. Parti tamamen kapatılır ve geniş bir siyasi yasak gelirse ne yapacaklar? Ya da parti kapatılmadan hazine yardımının kesilmesi ve bir kısım yöneticilere siyasi yasak gelirse nasıl bir yol haritası izlenecek? Bütün bunlar parti içinde enine boyuna tartışılıyor. Ancak ortada henüz netleşmiş bir yol haritası yok. Birkaç olasılık birlikte değerlendiriliyor. İlk seçenek, yedekte tutulan Demokratik Bölgeler Partisi'ne (DBP) geçmek. Ancak HDP yönetimi, 'O da kapatılabilir' diyerek bu olasılığa sıcak bakmıyor. Diğer bir olasılık yine HDP'yle birlikte seçimlere girip ayrılan Türkiye İşçi Partisi (TİP) veya EMEP gibi partilerle yola devam etmek. Bu da bir olasılık ama HDP geleneğini bilenler, sıfır altı oylarla esamisi bile okunmayan o partilerin ismi altında seçime girilmesini 'siyasi intihar' olarak niteliyor. HDP, CHP ile birleşir mi? En çok tartışılan ve merak edilense HDP'nin, tıpkı 90'lı yılların başında SHP içinde yer alındığı gibi tekrar CHP ile birleşme olasılığı. Bu birleşmenin CHP'nin başını çekeceği muhalefet hattını İYİ Parti'siz yüzde 35'lere çıkararak güçlendireceği ancak buna Kürt milliyetçilerinin razı olmayacağı söyleniyor. Neden olarak da CHP'nin Kürt meselesiyle ilgili yasakçı ve baskıcı geçmişi gösteriliyor. Tabii CHP konusunda Kürt milliyetçilerinden çok Kandil'in ne diyeceği önemli... Kandil'in devrede olduğu bir siyasi süreçte, doğal olarak 'küresel dostlar' da devrede olacak. Bu nedenle de CHP ile birliktelik meselesi yabana atılacak bir mesele değil. Ayrıca tam bu noktada ister istemez ABD Başkanı Biden'ın Başkan Erdoğan'a karşı muhalefete destek verilmesi ve muhalefetin bir araya getirilmesi sözü akla geliyor. O sözün gereğini hangi partiler nasıl yerine getirir, onu da önümüzdeki süreçte göreceğiz. Olmaz denilen çok şey olabilir. Milliyetçi Kürt partisi HDP içinde açık açık tartışılmasa da daha 'milliyetçi' bir yükselişten söz ediliyor. HDP'den daha fazla milliyetçi nasıl olunur bilemem ama HDP'nin daha 'milliyetçi' bir Kürt partisine dönüşeceği söyleniyor. Hangi olasılık devreye girerse girsin, şiddet ve terör karşısında açık bir tavır konulmadığı sürece, partilerle ilgili sorun bitmez ve gerilim sürer Ülkedeki demokrasi ve hukuk açığını gidermenin tek yolu da önce kendi açığını kapatmaktır.