Top
Kerem Alkin

Kerem Alkin

kalkin@bloomberght.com

01/01/2020

2020 ve ötesi (4): Sürdürülebilir Gelecek

2020 ile 2030 arası pek çok yönüyle konuşacağımız kritik önemde bir başlık ta, 'sürdürülebilir gelecek'. 2019 sonu itibariyle 7,8 milyara ulaşması beklenen dünya nüfusunun hak ettiği bir geleceği oluşturmak adına, 2020-2030 dönemi küresel sürdürülebilir kalkınma hedeflerine önemli duyarlılık gösterilmesi gereken bir 10 yıla işaret ediyor. Türkiye, Birleşmiş Milletler 'sürdürülebilir kalkınma hedefleri'nin gerçekleştirilmesi adına, insani değerler boyutunda, en etkili, en geniş kapsamlı çalışmaları yürüten ilk üç ülke arasında gelmekte. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vizyoner liderliğinde Türkiye'nin yürüttüğü 'insani' projeler, tüm insanlığın refahına odaklanmış saha çalışmaları, Türkiye'nin 'yumuşak gücü' olan Kızılay, AFAD, TİKA, Maarif Vakfı ve Yunus Emre Enstitüsü aracılığıyla, sağlık, altyapı, eğitim gibi 'sürdürülebilir' ve 'kapsayıcı' kalkınmanın vazgeçilmez sac ayakları olan alanlarda, coğrafyamızdan başlayarak, dünyanın her noktasında etkili bir şekilde yürütülmekte. Türkiye, yoksulluk ve açlıkla mücadele, temiz su ve halk sağlığı, eşitsizliklerin azaltılması, çevre ve iklimin korunması, Avrasya'dan başlayarak 'barış ve 'adalet'in sağlanmasına yönelik, uluslararası alanda en yüksek takdire mazhar olan pek çok projeyi başarıyla yürütmekte. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın belirttikleri gibi, Türkiye'nin savunma, enerji, otomotiv, alt yapı, havacılık ve uzay teknolojilerinde yürüttüğü 'yerli-milli' projeler, Türkiye'nin küresel sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınma sürecine insanlık adına önemli katkılar sağlamasına da imkan sağlamakta. Erişebilir ve temiz enerji alanında, Türkiye'nin yürüttüğü 'yenilenebilir enerji teknolojileri'ne dayalı 'milli enerji hamlesi', yerli-milli sanayi hamleleri doğrultusunda, kendisini örnek alan tüm gelişmekte olan ülkelere cesaret verdiği 'sanayi-inovasyon-altyapı' dönüşümü de, Türkiye'nin küresel sürdürülebilir kalkınma hedeflerine somut ve 'oyun kurucu' hamlelerini temsil etmekte. Türkiye'nin önümüzdeki dönemde ağırlık vereceği 'sorumlu üretim ve tüketim' anlayışının ve insana yakışır iş ve büyüme alanındaki çalışmaları, bu alanlarda Türkiye'nin sürdüreceği 2. ve 3. nesil reformlar, Türkiye'ye bölgesinde duyulan hayranlığı, Türkiye'nin 'zihinsel dönüşüm' başarısından ilham alan ülkelerin cesaretini perçinlemek noktasında kritik önemde bir etkiye sebep olacak. 2020'den 2030'da küresel ekonomi-politikteki dönüşüme 'güçlü' etkimiz katlanarak sürecek.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp