Top
17/12/2015

Bence tiyatroda herkes eşit olmalı

ATV'nin sevilen dizisi 'Analar ve Anneler'de 'Rıza' karakterini canlandıran Efe Tuncer, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'ndan mezun. Dizinin yanı sıra 'Pera'daki Hayalet' isimli oyunda rol alan ünlü oyuncu, hakkında merak edilenleri anlattı: Tiyatroda elimden geldiğince arkadaşlarımın ürettiği projelerde yer almaya çalışıyorum. Bu konuda çok iddialı laflar etmek istemem ama tiyatro, herkesin eşit olması demektir. Herkes tek bir mesele, tek bir dert ve tek bir niyetle sahneye çıktığı zaman amacına ulaşır. 'Aşkın Sıradanlığı' benim ilk oyunumdu. Konservatuvardan hocam Özgür Yalım'ın davetiyle o oyunda yer almıştım, yanlış hatırlamıyorsam da 80 küsur temsil yapmıştık. 'ULAŞ'LA ÇOK YAKINIZ' ' Analar ve Anneler' dizisinde canlandırdığım 'Rıza', 'Mustafa'yla aynı köyden. Onun kan kardeşi ama İstanbul'a ondan çok önce gelmiş, bu şehri ondan çok daha iyi tanıyor. Hikaye boyunca da aslında önceliği 'Mustafa'yı korumak ve ona köyde kol kanat geren dostunun koca şehirde kaybolup gitmesini önlemek. Fakat bir yandan da kendi geçmişinden kaçıyor. 'Analar ve Anneler' herkesin iyi ya da herkesin kötü olduğu bir hikaye değil, herkesin bir derdi var... Herkes hayatta kalmaya çalışıyor. Bu yüzden herkes bazen birbirinin canını acıtıyor. Hayat gibi... Herkes bir yandan kendi için doğru olanı yapmaya çalışırken, bir yandan da çevresindekilere ve kendisine zarar vermemenin yollarını arıyor. Bir de bu bahsettiğim tüm karakterlere çok iyi oyuncular hayat veriyor. Herkes olağanüstü... Ve hikayeyi Berkun Oya yazıyor. 'Mustafa'yı canlandıran Ulaş Tuna Astepe, benim en yakın arkadaşım. Sanırım onunla yedi yılı devirdik. Onu üniversitede bankta otururken ilk gördüğüm anda neden bilmiyorum ama 'Ben bu adamla çok uzun bir zaman beraber yürüyeceğim' diye düşünmüştüm, öyle de oldu. İyi ki de öyle oldu. Şu anda Ortaoyuncular'da Ferhan Şensoy'un yazıp yönettiği 'Pera'daki Hayalet' adlı oyunda rol alıyorum. Bu, Ferhan'ın ilk oyunu ve gelecekte yapacağı birçok şeyin de başlangıcı. Hem Ferhan'ın yarattığı bu dünyanın içinde olmaktan, hem de bu kadar büyük bir ekolün bir parçası olmaktan çok mutluyum. Ama genel anlamda ben gerçekten oyuncuların kariyer planı olması gerektiğine inanmıyorum. Yani siz bir plan yapsanız da, hayat gelir bir şekilde kendi bildiğini okur. Kötü bir şey de değil bu; hatta iyi ki öyle.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp