Top
Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

hasmet.babaoglu@sabah.com.tr

30/06/2022

Cıvıklar

"Bu maç, bu savaş, bu sevgi tek taraflık...
İlişkiler cıvık arkadaşım Her balık oltalık."
Sagopa'nın böyle bir şarkı sözü vardı...
G7 liderlerinin üç gün önce çektirdikleri fotoğrafa bakınca hatırladım.
Hani yaka bağır açık...
Ortada büyük savaş kışkırtıcısı Boris Johnson...
Hepsi omuz omuza kahkahalar içinde poz vermişler...
Meğer Rusya Devlet Başkanı'yla dalga geçiyorlarmış, çok gülmüşler...
Eh, cıvıklık denilen şey...
Sırf sululuk değil...
Bulaşıklık da...
Çamurluk da...



***

Johnson'un teklifiyle "Hadi biz de Putin gibi üzerimizi çıkarıp ata binelim" diye konuşmuşlar...
Trudeau hemen soyunmaya kalkmış, sadece renkli çoraplarının üzerinde kalması şartıyla...
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Leyen de sanırsınız, utangaç bir genç kız, kırıtıp kıkırdıyor; meğer "Ah en iyisi ata binmek" diye ellerini çırpmış, zirveyi takip eden gazeteciler öyle diyor.
Lady Godiva'ya özentisi mi, bilemiyorum artık!



Tabii "sade insan" gözüyle bakınca bu cıvıklığa...
Anlıyorsunuz...
Balıksanız, hele küçük balıksanız bu dünyada...
Oltalıksınız...



***

Aslında Batı dünyası liderlerinin çizdiği tablo çok şey anlatıyor.
Dünyayı pandemi belasına mahkûm etmişler, üzerine savaş düzeni kurmuşlar, enflasyonu geri dönülmez bir yüksekliğe taşımışlar, kıtlık ihtimalinden normal bir şeymiş gibi söz ediyorlar ve küstah bir neşeyle yollarına devam ediyorlar.
Çünkü giydikleri gömleğin insanları değil hiçbiri...
Sahneye bu rol için itilmiş aktörler...
Onlardan bir kuşak önceki siyasi liderleri hatırlayın, bir de bunlara bakın...
Hayallerinde görmeyecekleri pozisyonları elde etmişler, şımarıyorlar.
Belli bir misyon için o koltuklara oturtuldular.
Gerisini hiç takmıyorlar.



***

Şimdi oturup düşünün...
Şu dönemde...
Dünya bu liderler eliyle nereye sürüklenir?
Misyonları ne bu tiplerin?
Bu noktayı umursamıyorsak, dünyayı bu çerçevede anlamaya çalışmıyorsak...
Sonra hiçbir şeyden yakınmaya hakkımız yok!



***

NOT DEFTERİ

Gerçekler bir kere anlaşılınca yan gelip keyif çatılacak birer tembellik durağı değil, her an didinme isteyen, her an yeniden hak edilerek kazanılan, sorumluluğu gittikçe artan birer merhaledir. Değişkendirler, sürekli işe yarar hazır kalıplara uymazlar. (KEMAL TAHİR / Notlar-Sanat, Edebiyat-1)

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp