Top
Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

hasmet.babaoglu@sabah.com.tr

08/03/2019

Silah

Kamuoyu 'silah alışverişi' diye biliyor... Bazen de 'müttefik yardımı' lafıyla bulanık bir tablo göze hoş gösteriliyor. Fakat gerçek farklı. Silahları alırken anlamazdan gelen ülkeler bile bir gün mutlaka gerçeğin duvarına kafasını çarpıyor! Gerçekte satış yok, şartları karmaşık bir 'kiralama' var. Hatta silahların belli bir hizmet mukabilinde 'emaneten' verildiğini söylemek daha doğru. Uluslararası ilişkiler, askeri anlaşmalar, ittifaklar dediğimiz şeyler işte böyle maskelerle, masallarla dolu bir dünya!

***

Geçen gün de değindim... ABD, derhal Pakistan'a kaş çattı: 'Benim F-16'ımla Hindistan uçağını vuramazsın' mesajı gönderip soruşturma açtı. Eğer F-16 kullanılmışsa, anlaşma ihlal edilmiş sayılıyor. Oysa kuruluşundan beri Pakistan'ın varlığına karşı birincil askeri tehdit Hindistan. Ama gelin görün ki, ülkesini savunmak için ABD'den edindiği hava gücünü Hindistan saldırısına karşı savunamıyor. Yani ABD, bu ülkenin 500'e yakın savaş uçağı yarısının kendisinin onaylamadığı bir savaş durumunda hangarlarda kalmasını istiyor. Şimdi Pakistan'ın Çin'den aldığı F-7PG'lerin ne kadar kritik önem taşıdığı anlaşılıyor mu?

***

Çok çabuk unutuyoruz ama yakın geçmişte Pakistan'ın başına gelene benzer hadiseleri biz de yaşadık. Geçenlerde Tarihçi dostum Barış Ertem hatırlattı; 1983'te PKK'ya karşı ilk sınır harekatımızı başlatmamızın ertesinde NATO karışmış ve Almanya 1992'de açıkça 'bizim verdiğimiz Leopard tanklarını kullanamazsınız' demişti. Peki 5 Haziran 1964'ü hatırlatmama gerek var mı? Bu meselelere en uzak olanlar bile bilirler çünkü... Kıbrıs'a müdahaleye hazırlanıyorduk ve ABD Başkanı'ndan mektup geldi; 'Adaya çıkacaksan, benim silahlarımı kullanamazsın, yasaklıyorum.' Tabii bunlar bugünün CHP'lilerini ilgilendirmiyor ama milli silah sanayisinin gelişimi bu yüzden hayati önem taşıyor, bu yüzden son yıllarda gösterdiğimiz gelişim ABD ve AB'yi rahatsız ediyor. Parasını bastırıp sipariş verdiğimiz F-35'ler için ABD'nin çizdiği zigzaglar ibretlik.

***

Sonuç olarak... S-400'lerle başlattığımız savunma sistemimizi çeşitlendirme hamlesini genişletmek zorundayız. Acil bir konu bu. Yeni dünya düzeni için sular ısınırken Türkiye bağımsızlık arayışını sürdürecekse... Başka yolu yok!
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp