Top
Erman Toroğlu

Erman Toroğlu

etoroglu@hurriyet.com.tr

09/04/2019

Ağlar kopacaksa sen koparacaksın!

Çaykur Rizespor kötü takım değil. Bu maç ise bu skorluk maç değil. Sakın aldanmayın! Ne Beşiktaş bu skoru alırken harika top oynadı, ne de Çaykur Rizespor bu mağlubiyeti alırken çok kötü futbol oynadı. Rize maç daha oynanmadan 'Rahat alırım' havasındaydı... Ama karşılarındaki takımın büyük takım olduğunu unutmuşlar. Bu kadar rahat oynarsan en ufak bir hatanda rakip golünü atar. Nitekim öyle oldu. Kaliteli maç mı oldu? Hayır... Kopuk kopuk oldu, bol gollü oldu, heyecanlı oldu. Önce Burak'tan bahsedelim; golünü atmışsın, seyirci sana küfür etmiş, sen işine bak seyirciyle ne mücadele ediyorsun? Ne gereği var? Şenol seni oyundan almasa belki de atılacaksın. İnanılır gibi değil, siz nasıl profesyonelsiniz? Maçta pırıl pırıl parlayan bir oyuncu vardı; Adem Ljajic... Oynadığı oyun, attığı toplar ve attığı iki muhteşem gol... Ama futbol öyle bir olay ki Burak çıkıyor, yerine giren Güven Yalçın üç gol atıyor. İşte bu iş böyle. Güven bozduğu saçlarını düzeltti, saçlarıyla beraber futbolu da düzeldi. Tabi şunu da yazmadan geçmeyelim; maç başlamadan önce yardımcı hakemler ağ kontrolü yaparlar. Bunu yaparken de birbirlerine bakarlar kontrolü birlikte bitirelim diye... Bayrak direkleriyle vururlar ağlara. Halbu ki o ağlara asılacaksın, öyle bir asılacaksın ki koparsa senin çekmenle kopsun. Ama bırakın asılmayı, ağlara dokunmamışlar bile! Bir gol oluyor top bir yandan 'fırtıp' çıkıyor, tamir ediyorlar. İkinci gol oluyor top bu sefer başka bir yerden 'fırtıp' çıkıyor. Aslında ilk gol de oradan 'fırtıp' çıktı. Burada hem sahayı hazırlayanlar sınıfta kaldılar, o ağları o kalelere takarak. Hem de o ağları kontrol etmeyen yardımcı hakemler. Büyük ihtimalle dünya basınında da çok konuşulur bu goller. Maça çıkarken futbolculara 'Vurduğun gol olsun' denir. Dün akşam 'cuk' oturdu.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp