Top
Engin Ardıç

Engin Ardıç

engin.ardic@sabah.com.tr

18/03/2019

Sakın ha!

Daha o faşist it o camiye saldırmadan önce de bizim basında, özellikle Trump'a karşı ortaya atılmıştı: Bunlara nisbet, Ayasofya'yı yeniden cami yapalım! Şimdi bu istek daha bir canlandı. Öteden beri, biz kendimizi bildik bileli dile getirilir de kimse pek üstünde durmazdı, şimdi 'İslami kimliği olmayan' ama AK Parti'yi destekleyen bazı çevrelerde de dillendiriliyor. Belki de cumhurbaşkanımıza şirin görünmek için, bilemem. Lakin cumhurbaşkanımızı yanlışa yöneltmeye de kimsenin hakkı yoktur. Papaza kızıp oruç bozmak ne kadar yanlışsa... İslam düşmanı Batılı faşistlere kızıp Ayasofya'yı ibadete açmak da o kadar yanlıştır. Böyle bir şey yaparsak dünyada ufak çapta bir kıyamet kopar. Ve de İslam düşmanlarının, Türk düşmanlarının ekmeğine kalınca bir tabaka yağ sürülür. 'İşte biz dememiş miydik' diye ayağa kalkarlar. Bunu yaparsak, 'yeniden kilise yapılsın' diyenlere de bir 'argüman' sağlamış oluruz. Sen Ayasofya'yı cami yapmakta kendini haklı görürsen, o da kilise istemekte kendini haklı görecektir. Neticede Ayasofya bir kilise, bir katedral olarak yapılmıştır ve bin yıla yakın da öyle kalmıştır. Sen 'beş yüz yıldır bizim' dersen, herifçioğlu da 'ama bin yıl da bizimdi' diyecektir. Muhasebeden zararlı çıkabiliriz. Yeniden cami yapılırsa fresklerin üstü yeniden badanayla örtülecek ve bir kıyamet de bundan kopacaktır... Kızmayın, sağduyunun sesini dinleyin. Soğukkanlı davranın. Kendi kalenize gol atmayın. En iyisi, 'o minareleri yıkacağız' diyen manyaklarla, 'Türkler Boğaz'ın doğu kıyısında kalsınlar, batı kıyısına geçmesinler' diyen serserilerle bu tür tartışmalara hiç girmemektir. 'Gelip yıkacağız' diyen varsa, 'sıkıysa gel yık da görelim' deyip geçmektir. Çünkü, silaha bile gerek yok, tükürükle boğarız. 'Meghali Idhea' 1922 yılında Mustafa Kemal tarafından öldürülmüştür, diriltilemez. Bizans İmparatorluğu'nu yeniden kurmakla Komünist Turan İmparatorluğu kurmak arasında bir fark yoktur: İkisi de manyak özlemidir.

***

En başından hiç dokunulmayacak, hiç sarsılmayacak, müze yapılmayacaktı! Atalarımız tarafından camiye çevirilmişti, cami olarak kalacaktı. Kimse bize 'niçin cami olarak bıraktınız' diyemezdi. Biz bu işe, onlardan bir talep gelmediği halde, Batı'ya yaranmak için kalkıştık. 'Bakın ne kadar Batılı olduk' diyebilmek için... Hani Batı takvimini, Latin alfabesini alır gibi... Ama yeniden kilise yapacak halimiz de yoktu, kendimizce bir 'orta yol' bulduk, müzeye çevirdik. Olmuş bir kere, geri dönüşü çok daha büyük problemler çıkarır. Attila İlhan merhum kendisini irşada gelen sakallı bir gencimize 'Latin alfabesini de kaldıracak mısınız?' diye sormuş... Çocuk düşünmüş, 'o zor iş be ağabey' demiş. İşte bunun gibi.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları