Top
Bülent Timurlenk

Bülent Timurlenk

bulent.timurlenk@sabah.com.tr

07/03/2019

Galatasaray tıpkı Real Madrid gibi

Real Madrid'in Ajax karşısında hezimete uğradığı maçı eminim herkes izlemiştir. Son 3 sezonun Şampiyonlar Ligi sahibinin çöküşünde Ronaldo çok şey ama her şey değil. Galatasaray'da da Gomis'in gidişi sonrasında hep santrfor tartışıldı ancak Real Madrid ile problemi aynı. İspanyol kulübünün orta sahasını taşıyan Casemiro, Modric ve Kroos bu sene kötü oynamaya adeta yemin etti. Aynı sıkıntı Galatasaray'da da var. Ferdando-Selçuk- Donk üçlüsünden herhangi bir ikili ya da ikinci yarıda kıpırdayan Belhanda… Evet, bir tarafta Ronaldo ve diğer tarafta Gomis yok. Ama kabul edelim futbolun orta sahada kazanılan bir oyun olduğu günümüzde Galatasaray ve Real Madrid'in derdi aynı. Kalan 10 haftada Galatasaray, orta sahadan hem savunmaya hem de hücuma yönelik maksimum verim alamaz ise suçlu elbette birebirde rakibe yakalanan Marcao ya da gol pası alamayan Diagne ve Mitroglou olur. Guti göreve gelmeli Beşiktaş'ı gelecek sezon çalıştıracak teknik direktörün kalan 10 haftada göreve gelmemesi bence hatalı. Bundan sonra takım her puan kaybettiğinde anlamsız yere, 'Şenol Güneş, Milli Takım'ı da çalıştırıyor' diyecekler. Bu yüzden çare, sezonu Guti ile bitirmek. Sezon içinde Beşiktaş'ta Pepe ve Babel cezalı denildiğinde hepimiz 'Beşiktaş eksik' derdik. Bir maçtan bahsetmiyorum, bu adamlar gitti. Quaresma küstürüldü. Beşiktaş'ı 36 yaşındaki Atiba'nın profesyonelliğine inşa etmek, yarışta geri kalmanın sebebi. Bu sezon dahil geride kalan 4 yıl için oluşturulmuş kalitesi yüksek kadro, arka arkaya 3 şampiyonluk kazanabilirdi. Bunu 2 şampiyonluk, 1 Şampiyonlar Ligi'nde namağlup liderlik performansı ile bitirdiler. Yine Real Madrid'e bakın, her güze l şeyin bir sonu vardır. Beşiktaş'ın bu kadrosu da gerekli değişimler olmadığı için Real Madrid gibi mart ayında havlu attı. Ekonomisi sağlam bir kulüp parayı bastırır Talisca'yı alır, doğru santrforunu sezon başında transfer eder, Pepe ve Adriano'yu küstürmez, Oğuzhan ve Tolgay'ın yapamadıklarını yapan adamı kadrosuna katardı. Gelin görün ki borçlar gerçek, başarılar hayal. Ersun Yanal enkazı kaldırmaya çalışıyor Tarihte 17 haftada 3 galibiyet almamışsanız, ligin ikinci yarısında alınacak her artı galibiyet elbette iyiye gidiş olarak yorumlanacak. Tek bir gerçek var: 'Comolli'nin Türk futbolunu ve Fenerbahçe'yi bilmeyen futbol aklı duvara tosladı.' Dışarıya açık olmak ya da yabancı bir profesyonele iş imkânı sağlamak... Elbette bunlara karşı değilim. Ama bir adam yaptığı her transferde mi yanılır! Getirdiği her futbolcu mu dibe vurur! Ersun Yanal bir enkaz kaldırmaya çalışıyor. Amacı Haziran ayında yeni bir kadro inşa ederken temel kazabileceği temiz bir alan. Mücadele gücü yüksek ama ezber bir oyun planına sahip olmaktan uzak bir Fenerbahçe, hafta sonunda ligin sadece lideri değil en oturmuş takımı olan Başakşehir'e karşı sınav verecek. Skordan bağımsız söylüyorum, iki takımın oyun anlayışındaki mesafe Fenerbahçe'nin alması gereken yoldur.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp