Top
Şirin Sever

Şirin Sever

sirin.sever@milliyet.com.tr

18/06/2020

Covid test kabininden bildiriyorum!

Geçen hafta Ankara’daydım; gitmişken Sincan Devlet Hastanesi Covid mobil test ünitesini bizzat deneyimledim, ilk kez Covid testi de yaptırdım. Siz sormadan söyleyeyim, sonuç negatif. Mutluyum gururluyum. Ama sevindirik olup maske takmayı ve sosyal mesafeyi korumayı bırakmıyorum! Peki bu test kabini neden önemli, neye yarıyor? Tane tane anlatıyorum… Fotoğrafta görmüş olduğunuz kabin, Covid şüphesi olan hastalardan sürüntü yani numune alınan kabin. Nurus firması yapmış, Sincan Devlet Hastanesi’ne bağışlamış. Ankara’da 9, Eskişehir’de bir hastanede var. Toplamda 10 tane üretmişler. Diyelim ki Covid’den şüphelenip bu hastaneye gittiniz. Önce hastane girişindeki bir çadırda ateş ölçüp kontrolleri yapıyorlar. Hastalık belirtileri taşıyorsanız, sizi önce polikliniğe sonra da hastane bahçesindeki bu Covid test ünitesine yönlendiriyorlar. Neden bu kabinde örnek vermek önemli? Çünkü burun ve boğaza aparat sokulduğunda öksürür ya da hapşırırsanız, (epey kaşındıran ve öğürten bir durum söz konusu) hem sağlıkçıyı, hem başkalarını havaya dağılan partiküllerden yani virüsten koruyor. Bu kabinler bunu nasıl yapıyor derseniz, aşağıda...Sıfır temas, yüksek korumaİki telefon kabinini yan yana düşünün... Sağlık görevlisi bir kabinde, numune verecek kişi yani ben de karşısındaki kabinde yerimi alıyorum. Kimse diğerine temas etmiyor. İki tarafta da ileri düzeyde filtreleme sistemi var. Dışarı çıkan hava da hemen filtreleniyor, yani bulaş dışarıya aktarılmıyor. Üzerinde adım, soyadım ve TC kimlik numaramın yer aldığı minik bir tüple, kabine girip kapıyı kapatıyorum. Sağlık görevlisi de karşı taraftaki kulübeye biyogüvenlik seviyesi 4 olan ekipman ve kıyafetlerle giriyor. Benim kabinime doğru uzayan korunaklı eldivenlere elini sokup, ucunda pamuk olan çubuğu boğazıma ve burnuma sokuyor. Aldığı numuneleri, bir solüsyonun yer aldığı tüpe aktarıp bana veriyor, ben de kabinden çıkıp, onu soğuk kaba bizzat koyuyorum. Bir dakika bile sürmüyor. İşlem bitince, kabin etil alkol ile dezenfekte ediliyor ve havalandırılıyor. O arada yandaki kabinde başka bir numune alınıyor. Bu kadar!! Sıfır temas, yüksek koruma. ‘Hastaneye girersem, bana da bulaşırsa’ tedirginliği yok. Kabinler, nisan başında hastane bahçesine kurulmuş. Günde 180-200 hasta örnek verirken, şu anda sayı 80-100 arasına düşmüş.10 tane üretip bağışladılarKabinleri tasarlayan Nurus Yönetim Kurulu üyesi ve baştasarımcı Renan Gökyay ve onun araştırma ekibi. YouTube’ta Koreliler’in telefon kabinlerinde test yaptığını görünce bu işi geliştirmeye karar veriyorlar: “O videoyu izledikten sonra, bizim ofisler için ürettiğimiz telefon odalarını geliştirmeye karar verdik... Havalandırma sistemlerini de çok iyi biliyoruz. Temiz hava dışarıdan içeriye filtrelenerek veriliyor. İki tarafta da hava kaçağı yok. Kabinlerdeki basınçlar da sürekli kontrol ediliyor. İnsanlarda ‘testi verirken hastalık kaparsam’ tedirginliğini yok ediyor...” İşi mobilya üretmek olan bir markanın, insanlığa bir hediyesi olarak görmüşler bu işi. 10 tane üretip isteyen hastanelere bağışlamışlar. Başka hastanelerde neden yok peki? “Kabinin onayını alınca Sincan Devlet Hastanesi’nin başhekimi gelip bizzat inceledi ve talep etti, biz de bağışladık. İsteyen 9 yere daha verdik. İstanbul’da bir hastaneye kurmak istedik, ‘biz kendimiz çözdük’ dediler. Şimdi Kuveyt 4 tane istiyor, protokolleri konuşuyoruz.”Bizim derdimiz işe yarayan ürünlerRenan Gökyay, “Bizim olaya bakış açımız insanların işine yarayacak şeyler yapmak. Sağlıkla çok uğraşıyoruz. Ofislerde beynin az yorulması, renklerin sağlığa etkisi, ergonomi ve wellness’a dair çok şeyi merak ediyoruz. Pandemi döneminde de baktık sağlıkçılar risk altında. En çok sağlıkçılar kapıyor virüsü, onlardan da başkaları... O zaman bu iş hastaneye girmeden yapmalı fikriyle tasarladık bu kabinleri” diyor. Kaça mal oluyor kabinler? “Bize maliyeti 6 bin Euro. Ama tıbbi cihaz olarak almaya kalkarsanız, 50 ila 80 bin Euro arasında bir cihaz. Biz üretici değiliz, sosyal sorumluluk projesi olarak ürettik, insanlığa bağışladık. Açık kaynak koduyla nasıl üretildiğini de yayınladık...” Belki yakında test odalarına gerek kalmayacak, belki hasta sayısı azalacak; belki de ikinci dalga başlayacak, kimse bilmiyor... Ama her şekilde bulaşıcı hastalıklarla ya da başka bir salgınla mücadele etmek adına hastanelere, havalimanlarına konulası bir ürün. Bunu da üstüne hiç vazife değilken Nurus gibi bir firma yaptı. Tebrik etmek, sosyal sorumluluk bilinçlerini takdir etmek ve duyurmak gerekiyor. Bravo...
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp