Top
Hakan Çelik

Hakan Çelik

hakan.celik@posta.com.tr

25/06/2020

Kime güveneceğiz?

İnsanlara COVID-19 virüsü ile ilgili mücadele sürecinde o kadar yanlış o kadar tehlikeli bilgiler verildi ki, hangi birini anlatsam? “Maskeyi sadece hasta olanlar kullanmalı, sağlıklı insanlar için gerekli değil” dediler. Yanlış çıktı. Bugün maskenin herkes tarafından mutlaka kullanılması gerektiği artık kesin bir bilgi. “Hastalık çok büyük oranda yaşlı ve kronik sağlık sorunu olanları etkiliyor” dediler. Yanlış çıktı. Bugün on binlerce virüslü genç insan hastanelerde tedavi altında. “Hava sıcaklığının artmasıyla birlikte virüsün yayılımının düşeceği” söylendi. Öyle olmadı. Kuzey yarım kürede yaz aylarını yaşıyor olmamıza rağmen virüs ciddi ataklarla yayılıyor. “Virüs mutasyona uğruyor, bundan ötürü yayılım hızı düşüyor” dediler; düşmediği gibi sözü edilen mutasyonla daha tehlikeli hâle geldiği anlaşıldı. “Sürü bağışıklığı denen yöntemle başa çıkılabileceği” düşünüldü. Bu yöntemi uygulayan İngiltere ve İsveç gibi ülkelerde korkunç bir bilanço ortaya çıktı. “5G istasyonlarından yayılan enerji ve radyasyonun virüse neden olduğuna dair komplo teorileri” ortaya atıldı. İngiltere dâhil birçok ülkede 5G merkezleri ateşe verildi, milyonlarca dolar hasar oluştu. Yalan yanlış bilgilerin yayılmasıyla aşırı alkol içip komaya girenler, sabun yedikleri veya çamaşır suyu içtikleri için hastanelik olan bir dolu insan var. Bunun dışında 15 dakikada bir su içilmesi veya sıcak içeceklerin tüketilmesinin virüsü önlediği söylendi. Bu iddia da asılsız. Yanlış bilgilerin önemli kısmının çıkış noktası Dünya Sağlık Örgütü (WHO). Neredeyse her hafta yaptıkları çelişkili açıklamalarla kurumun itibarını sıfırladılar ve binlerce insanın yanlış uygulama nedeniyle ölümüne neden oldular. Amerika’dan Avrupa’ya, Çin’den Türkiye’ye kadar bir dizi ülkede popüler olmak, televizyonlarda dikkat çekmek isteyen veya ciddi bir araştırma yapmadan açıklama hatasına düşen doktorlar nedeniyle zarar gören çok fazla insan oldu. Bazı hatalı bilgiler ise farklı ülkelerdeki bilim kuruluşları ve otoriteler nedeniyle yayıldı.TÜRKİYE’NİN DURUMUBazı vatandaşların duyarsız ve sorumsuz tavırları, kuralları hiçe saymaları son dönemde vaka sayısında bir artışa neden oldu. Hafta sonu Samatya-Sarayburnu sahilinden otomobille geçerken yarı çıplak, maskesiz ve sosyal mesafe kuralına uymayan 30-40 kişinin yan yana yürüdüğünü gördüm. Her türlü olumsuzluğa rağmen birçok ülkeye göre daha etkili bir mücadele veriyoruz. Hastane altyapımız yeni ve iyi durumda. Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, titiz bir takip yürütüyor. Bakanlık ve sağlık çalışanları üst seviyede uğraş veriyor. Bilim Kurulu’nun çalışmaları faydalı oluyor. Bütün bunlara karşın Türkiye ile ilgili algı maalesef olumsuz. Avrupa Birliği’nin Türkiye ile sınırları açmama nedeninin virüs yayılımıyla ilgili endişeler değil, siyasi gerekçeler olduğu açık. Bozulan bu algıyı düzeltmek için çok çaba göstermek zorundayız.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp