Top
Turgut Çelik

Turgut Çelik

turgutc@ttmail.com

16/07/2017

Diyojen, fenerle gündüz “adam” arıyordu, futbolda ne aranır?

Balona iğne batırılırsa, şişmesine göre patlar ya da “fıss...” eder.

Patlayanı parçalanır, dalıp gitmiş olanı gürültüsüyle ürkütür. “Fıss” edeni, yavaş yavaş söner, rüzgâr varsa sürüklenir yerde, yoksa yapışır yere, ölgünleşir.

Kimi insanlar da balondan farksızdır.

Kimi, kendi balonunu şişirir, kimi başkasınınkini…

Kişi, nefesi kuvvetli birilerinin üflemesiyle şişirildikçe şişirilir. Sonrasında kendisini birden en tepede bulunca, ben de neymişim havalarına kapılır. Artık, en akıllı, becerikli, el üstünde tutulan odur. Baktığı ayna “içbükey”dir; aynanın içindeki adam, bir “dev”dir.

Oysa “bitiş”in öyküsü yazılıyordur; farkında değildir.

*****

Konumuz futbol olduğuna göre…

Birine eliaçık olmak, birine elisıkı...

Birinin elindekini almak, hak etmeyene vermek…

Kuralları keyfince, kafasına göre yorumlamak...

Birinin yanlışını görmemek, öbürünün yanlışını görmek…

Aynı takıma yanlış yapanlardan birini el üstünde tutmak, ödüllendirmek; öbürünü bozuk para misali harcamak…

Başarısızlığı ödüllendirmek…

Kıyamet kopmasın da ne kopsun?

Benim adamım onun adamı ayrımının yapıldığı bir ortamda, gel de, bir yerlere getirilene güven!.

Güvenemezsin!.

Bunu gerçekten “bakan”, “gören” anlar.

(Değer yargıları altüst olmuş; güven desen, tepetaklak… “O da ne ola ki”  diyenlerin çoğunlukta olduğunu düşünmek, söylemek abartılı değildir. Çünkü konumları gereği güvenilmesi gereken kişi ve kurumlar, ağızlardan/ kalemlerden çıkanlara bakıldığında, “acı tablo”yu ortaya koyuyorlar.)

*****

Kime güveneceğiz?

Yanıt, “kimseye” olacağından, “ben”le sınırlı kalan güven, mutlaka bir yerde “biz”le bütünleşecek; “biz”i temsil edenler, “taban”dan gelen güveni, bu kez “tavan”dan yayacaklar.

Olur mu?

“Olmaz olur mu?” diyelim, konuyu sınırlandırarak yine alanımıza dönelim:

Eskiler bir yana, geçen  dönem, aldıkları kararlarla döneme damgasını vuranlarca iyi yönetildi mi?

“Adalet” kavramına uygun kararlar alındı mı?

(“Adalet”, Şenol Güneş’in “Adalet istiyorum” demesini çağrıştırır. Lemi Çelik’e konuşan Güneş, yeni sezon için ne dilediğini dillendirirken başa “Adalet istiyorum”u koyuyor. Dolayısıyla bu, onun futbolda “adalet” istediğini düşündürür. Bundan sonra gelen “istemek”ler: “özgürlük”, “devrim”, “milliyetçilik”,“sevgi ve saygı”, “huzur”, “dine saygı”.  Hakem kararlarına, ceza veren/ bağışlayan kurullara yönelik yakınma ve eleştiriler göz önünde tutulduğunda, Şenol Güneş’in “Adalet istiyorum”  dileğini  anlamak, yorumlamak size kalıyor.)

O kadar olumsuz eleştiriye karşın, değişiklik sözü verildiği halde, TFF kurulları nasıl oluyor da yerini koruyor?

Demek ki, eski tas eski hamam...

Ve…

Asıl “şike” iddialarını görmeyen, “sözde şike”yi ballandıra ballandıra anlatan ve pazarlayanlar, bugün niye suskun?

Son söz:

Elinde feneriyle sokaklarda gündüz “Adam arıyorum, adam” diyen Filozof Diyojen misali siz, futbolda ne aradığınızı nasıl dile getirirsiniz?

 

ttps://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp