Top
Turgut Çelik

Turgut Çelik

turgutc@ttmail.com

10/06/2017

Fatih Terim, Arda Turan’ın küfürlerini “hostes sesi”nden saymış!.

Televizyondan gelen zil sesini kapı zili sanıp kapıya koşabilirsiniz.Başka sesleri başka ses sanmak da mümkün!. Ama mümkün olmayanlar da vardır. Sözgelimi Fatih Terim’in, Arda Turan’a bağırmasını, küfürlerini "hostes sesi"nden sayması…Fatih Terim’e kulak vermeden önce, uçakta ondan 12 sıra geride oturan, Arda Turan'ın sözlü ve fiziki saldırısına uğrayan yazarımız Bilal Meşe’nin üzerinde durulması gereken şu cümlesine bakalım:“Fatih Terim iyi ki arkaya gelmedi, yoksa bu durumda, daha kötü şeyler de olabilirdi diye düşünüyorum.”(Fatih Terim gelseydi ne olacaktı?  “Daha kötü şeyler” ne olabilir? Fatih Terim, Arda Turan’dan mı, yoksa Bilal Meşe’den  mi yana olacaktı? Bilal Meşe’nin anlatımından çıkaracağımız, Fatih Terim’im Arda Turan’a tepki göstereceği yönünde.)

Fatih Terim, “olay”a niye müdahale etmemiş?Gazetelerin Fatih Terim’in ağzından yazdığına göre şundan:"En ön kısımdaydım, duyamadım. Hosteslerle basın mensupları arasında bir gerginlik oldu zannettim. İnce bir ses geldi, kadın sesi sandım. Olayı bana sonra yardımcıların anlattı.”Hakemin, bazen de yardımcısının, dalaşan/ dalaşmaya eğilimli futbolcuların arasına girerek “olay”ı nasıl önledikleri göz önünde tutulursa, Fatih Terim gibi Türkiye Futbol Direktörü unvanı taşıyan, “otoriter” sayılanın böyle açıklaması, futbolumuzun “acıklı hali”ni göstermesi bakımından üzüntü vericidir.Demek ki, içeriğinin ne olduğunu kimsenin bilmediği Türkiye Futbol Direktörü görevi içinde, futbolcusunun uçakta, kinli/ kavgalı olduğu bir gazetecinin boğazına sarılmasına, bağırarak ana avrat küfretmesine müdahale yok!.

*****

Son yıllarda yaşananlar, yönetimsel açıdan, Milli Takım’da bir “otorite boşluğu” olduğunun resmidir. Yaşananlar ve başarısızlıklar herhangi bir kulüpte olsa, olacaklar bellidir. Ama adından “milli” olan “takım”da olanlar, sorumluları/ yetkilileri hiç mi hiç ilgilendirmiyor.Arda Turan, hem de Türkiye Futbol Direktörü’nün bulunduğu uçakta, “yalan haber” yaptı iddiasıyla bir gazeteciye saldırıyor, ana avrat küfrediyorsa, bedeli sadece Arda Turan’ın ödemesi, işlerin yolunda olduğunu değil, “raydan” çıktığını gösterir.(Yöneticiler, başka futbolcular, “yalan haber” yazıldı, ekranlardan hakaretler yağdırıldı diye, Arda Turan’ın yöntemini benimseseydi…Hele 3 Temmuz’da ve devamında “tetikçilik” yapanlara aynı yöntem uygulansaydı…)Arda Turan’ın Bilal Meşe’ye saldırması, bir “cesaret” örneği değil, kökeninde neyin yattığı, niye “o an” olduğu, MİT’in çözeceği bir iş olmalı!.*****Arda Turan’ı açıkça ve gizli savunanların olması da doğal.Arda Turan’ı kınayanlardan kimilerinin “kınama gerekçesi” sizce de garip değil mi? “Babası yaşındaki adam”, “65 yaşındaki adam” ifadeleri saldırıya “magazinsel”  hava vermek olduğu gibi, saldırıyı bir başka durum için onaylama anlamına gelmez mi?Bunun adı saldırıyı “basite indirgemek”tir. Bilal Meşe genç olsaydı, Arda Turan haklı mı olacaktı?(Yaşı öne çıkarılacak yerler kuşkusuz vardır. Sözgelimi Arda Turan, bir toplutaşım aracında yayılıp otururken, “babası yaşındaki biri” ayaktaysa, yolculardan biri ona “Baban yaşındaki adam ayaktayken, sen öyle oturmaktan rahatsız olmuyor musunuz?” diyebilir.)Arda Turan’ın saldırısı, Fatih Terim’in o bağırıp çağırmayı, “küfür silsilesi”ni “hostes sesi” diye önemsiz görmesi, açıkçası olayı “basite indirgemesi”dir.Fatih Terim, bakalım, bu akşam basın toplantısında bu konuyla ilgili neler söyleyecek?(Bilal Meşe'nin, tepesine dikilen Arda Turan’la ilgili dediklerinden: Arda, “Bilal Meşeeee” diye bağırıyor. Ardından “Ben adamın a..... k...... ulan” geliyor. Ana avrat düz gidiyor; küfürüler, din iman ile sürüyor. “Ne yapıyorsun Arda’?" diyen foto muhabirine sallanan yumruk boşa gidiyor. Milli Takım antrenörü araya giriyor. Ve, ve… “Seni bu uçağa alanın…”)******Sona doğru…Milli Takım iyi yönetilmiyor, bu, yaşananlara bakınca açıkça görülür.

Arda Turan’ın “bu hale” gelmesi üzerine düşünenler, daha doğrusu düşünmek istemeyenler, hemen “bütün suç bizde” diye, bu ortamı yaratanlarla, hiçbir sorumluluğu olmayanları aynı kefeye koyarak, yeni olumsuzluklara “meyilli” olan “bilumum zevat”i kolladıklarının farkında değiller mi?Yazarımız, değerli Bilal Meşe’ye geçmiş olsun.(Kimileri bu “olay”la Bilal Meşe’nin “meşhur” olduğunu söylüyor.  Bilal Meşe, “Tayfun Bayındır müdür olduktan sonra, bana bir köşe verdi ve yazarlık apoletini taktı.” demekle en son vardığı yere zaten varmış.)Arda Turan’ı çarpıcı bir  cümleyle kınamakla, lafı uzatarak kınama aynıdır da… Ama ikinci yolu benimseyenlerin övgüde de yergide de “kantarın topuzu”nu kaçıranlar olacağını düşünmek gerekir.Son söz:Milli Takım, adı üstünde milletindir;  millet, doyum/ çıkar için Milli Takım’nın sırtında “yük” olanları taşımak zorunda değildir.

 

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp