Pandemi gölgesi düşen Avrupa’nın futbol şöleni Euro 2020’nin açılış maçı...

Türkiye ile ev sahibi İtalya karşı karşıya.

Roma’dayız...

Futbol spikerlerinin ideal ortam yakalanınca hep dediği gibi; Roma’da hava ve şartlar maç için gayet müsait.

İtalyanların ünlü sanatçısı Andrea Bocelli yeşil sahada fantastik bir gösteriye imza atıyor.

Ve saat akşam dokuz, ilk düdük çalıyor.

Ve maç bitti; İtalya üç, Türkiye sıfır.

Üç puan İtalyanların.

Çölde vaha bulduk

Maçla aynı gün...

Güneş tepeden vuruyor, saatler öğlen biri gösteriyor.

Şehrin meşhur parkı Villa Borghese’in bahçesinde nefesleniyoruz.

İki dostla birlikte yürüdüğümüz toprak yolun sonu Roma’nın en meşhur müzelerinden Galleria Borghese’e çıkıyor. Ve müzede çok önemli bir sergi bizi karşılıyor... “Damien Hirst”

Pandeminin hayatımıza getirdiği renksizlik düşünüldüğünde çölde vahaya ulaşmış oluyoruz.

“Caravaggio, Bernini ve Canova’nın yanında sergi yapmak beni korkutmuyor; ben de bir sanatçıyım...” diyen dünyaca ünlü ismin bu sözlerini okuyunca, akşam oynanacak maç aklıma geliyor.

Bir tarafta futbolun efsanevi ülkesi “İtalya”; diğer yanda biz, “Türkiye”.

Hirst’ün sözlerini futbola, Türkiye-İtalya maçına uyarlayacak olsak; şöyle derdik: “Roma’da İtalya’ya karşı oynamak bizi asla korkutmuyor. Biz de iyi futbolculardan oluşan bir takımız...”

İtalya’ya karşı maçı kaybettik; öldük, bittik, mahvolduk mu?

Elbette, hayır.

Bu yüzden maçın bitiminde; “Türkler savaşı kaybetti” diye düşüneceğimize; sahadaki futbolculara, Şenol Güneş’e ve elbette hikayeye bir de Hirst’ün bakış açısıyla bakılmasında fayda var.  

Çok değerli taşlar

İngiliz sanatçı Damien Hirst sergisine geçmeden önce birkaç bilgi aktarmak istiyorum.

Öncelikle sergilendiği yer; Galleria Borghese..

Antik çağdan kalan sanat eserlerinin de bulunduğu çok özel bir müze.

Villa Borghese’in kalbi olan mekan; klasik dönem Roma heykelleri, Rönesans dönemi İtalyan tabloları ile Bernini, Tiziano ve Canova başta olmak üzere birçok ünlü ismin eserlerine ev sahipliği yapıyor.

Hirst’ün sergisinin bu özel yerde gerçekleşiyor olması; çok farklı teknikleri, buluşları, dokunuşları bir araya getirdiği için çok önemli.

var taboolaDivId = "";var taboolaPlacement = "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId = "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" + 6531131;taboolaPlacement="Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId = "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" + 6531131;taboolaPlacement = "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola = window._taboola || [];_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/sukru-andac/sahadaysak-umut-vardir-6531131' });

Damien Hirst doğal, teknolojik ve değerli malzemelerle kendine has teknikle çalışıyor.

Sergide; Hirst’ün Carrara mermeri, bronz, kristal, necef taşı gibi değerli taşlar, mercan kullanarak yaptığı eserler galerinin koleksiyonunun aralarına serpiştiriliyor.

Sanatçının modern dokunuşu, orjinal eserleri adeta günümüze taşıyor.

Prada sunar...

Sergiyi gezdikten sonra Villa Borhese’in bahçesine adım attığımda yaşadığım hissi tek cümleyle yorumlayacak olsam; şunu yazardım; “Farklı teknikler farklı dönemin sanat eserleriyle bir araya geliyor; gerçekle hayal dünyası bu eserlerle birbirine karışıyor.”

Sanat, mimari, felsefe ve edebiyat alanlarında çalışmalar yürüten İtalyan moda devi Prada’nın katkısıyla gerçekleştilen “Archeology Now” isimli bu özel sergi 7 Kasım’a kadar Damien Hirst’ün 80 eşsiz eseriyle ziyaretçilerini bekliyor.

Elbette hala pandemi şartlarındayız, Avrupa’ya gitmek çok da kolay değil ancak yolu Roma’ya düşenler için bu sergi “mutlaka görülmesi gereken yer” listesinde kendisine üst sıralarda yer buluyor olmalı.

İtalya’da geçirdiğimiz iki gün “sanatsız” ve “sporsuz” hayatın aslında ne kadar renksiz olduğunu ve hayata dönüşte ne kadar önemli yer tuttuğunu bir kez daha göstermiş oldu.