Top
Songül Hatısaru

Songül Hatısaru

songul.hatisaru@milliyet.com.tr

13/12/2020

Dijital Kovid pasaportu geliyor

Büyük teknoloji şirketleri, insanların koronaya karşı aşılı olduklarını gösteren bir dijital pasaport üzerinde çalışıyor. Kovid pasaportu olmayanın uçağa binemeyeceği, kimi ülkelere giremeyeceği bir dönem başlıyor

Korona tünelinde ışık göründü. Aşı, en iyimser öngörülerden dahi daha hızla bulundu. Çin aşısı, bize bu hafta geliyor. Aralık sonu gibi de aşılamaların başlaması bekleniyor. Bugünlerde herkes birbirine aşı olup, olmayacağını soruyor. Türkiye’de aşı karşıtı bir hava hâkim, çoğunluğun aşıya sıcak bakmadığı biliniyor. Amerika’da, “Aşı yaptırırım” diyenlerin oranı yüzde 62’lerde iken, bizde bu oranın yüzde 25’lerde olduğu söyleniyor. Biz faniler böyle derin bir kararsızlığa gark olmuşken, görünen o ki aşı dünyanın her yerinde zorunlu olacak! Biz dünyalılar da o aşıyı paşa paşa olmak zorunda kalacağız. Amerika ve İngiltere’den ilk sinyaller gelmeye başladı bile. Aşı sayısının yeterli olduğu bu ülkelerde yapmayanı markete bile sokmayacaklar, görürüz hep birlikte!

Amerika rüya olabilir

Neden mi böyle düşünüyorum? ABD’de birkaç endüstri aşılar etrafında iş planları geliştirmeye başladı bile. IBM gibi büyük teknoloji şirketleri çeşitli havayolları ve market zincirleriyle ‘Kovid pasaportları’ üzerinde çalışıyor şu anda. Pasaport dedikleri şey, bir nevi aşı karnesi. Ancak bu karneler dijital olacak. Aşı olanlara bir karne verecekler. Bu karneyi gösterip aşı olduğunu kanıtlayanlar uçaklara binebilecekler. İlkbahardan sonra Amerika’ya aşısız girilmeyeceğini dahi duydum geçenlerde.

Dijital Kovid pasaportu geliyor

Uçmak için şart

Uluslararası hava taşımacılığı birliği (IATA) seyahat edenler için dijital aşı pasaportunu çıkartma konusunda son aşamada olduklarını açıkladı. Açıklamalarından, IATA TRAVEL PASS olarak adlandırılan sağlık belgesinde yolcunun aşı durumları kovid testlerine kadar tüm bilgilerinin olacağı ve bunun sınır yetkilileri ve havayollarıyla paylaşılacağını öğreniyoruz.

Her kapıyı açacak

Aklıselim herkes hava yolları için geliştirilen bu dijital pasaportların, seyahatle sınırlı kalmayacağı, konserlere, spor etkinliklerine ve büyük toplantılara giderken de kullanılacağını düşünüyor. Nitekim bırakın seyahat etmeyi, Avrupa ve Amerika’da aşı karnesi olmayanların marketlere bile sokulmayacağı söyleniyor. Aşı zorunlu değil ama karneniz yoksa bir iki yıl uçamayacak, konsere gidemeyeceksiniz! Amerikan ve İngiliz hava yolları uygularsa, bu ülkelere gitmek zorunda kalacaklar da gönüllü olarak aşı olacak!

Türkiye’nin HES’i var

IBM gibi devler dijital aşı için model geliştirmek için çalışadursun bizim dijital pasaportumuz hazır! Şaka bir yana, dünya bu yöne kayarsa, bizdeki HES uygulaması tam da bu işleve sahip bir platform değil mi? Kovid-19’a dair her tür bilginin işlendiği platforma tabii ki aşı bilgileri de işlenecek. Nitekim Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçenlerde aşıyla ilgili basın toplantısında, ileride uçak seyahatleri için gerekmesi durumunda (ki bu noktada, ‘şimdi değil’ kelimesinin altını çizdi), aşı bilgilerinin HES koduna her halükârda işleneceğini söyledi. Yani biz hazırız!

Dijital Kovid pasaportu geliyor

Beyaz yakalılar yeni nesil iş hanında

Virüsle birlikte dünyada ofis anlayışı kökten değişti. Uzaktan çalışma, yeni çalışma sistemleri, evden çalışma, yeni sosyal alanlar, dijital çalışma alanları, uydu ofisler, esnek çalışma anlayışı çalışma hayatını baştan sona değiştirdi. Şirketler, hibrit çalışma modeline geçtiler. Merkez ofis, home ofis ve satellite yani “uydu” ofislerin artık ortak noktası hibrit çalışma modeli oldu.

Bir taraftan da ekonomik olarak fazlasıyla etkilenen şirketlerin tedbir kararları doğrultusunda mevcut ofis metrekarelerini azaltma yoluna gidebileceği ve ofis sözleşme sürelerinin kısalacağı öngörülüyor. Kimilerine göre yakın gelecekte dünyada hazır ofis ve hibrit yapılanma geleneksel ofislerin yerini alacak. Bina ve inşaata yatırım yapmak istemeyen şirketler kısa dönemli sözleşmelerle hazır ofislere yönelecekler.

Günlüğü 90 TL

Levent’in göbeğinde konumlanan Han Spaces bunun provası gibi. NURUS’un tasarımı ve deneyimi ile ALKAŞ’ın ticari gayrimenkul tecrübesiyle kurulan HAN Spaces yeni nesil bir ofis binası. 5 katlı esnek bir ofis binası yapmışlar. İçinde restoranı, yemekhanesi, otoparkı, bir ofiste olması gereken tüm üniteleri var.

Binada farklı çalışma alanları oluşturmuşlar. İsterseniz ofisiniz için kat, dilerseniz oda kiralayabiliyorsunuz. Dilerseniz de yarı açık, karşılıklı iki kanepe ve masadan oluşan özerk bölüm veya koltuk! Yanlış duymadınız, evet, koltuk...

Özerk bölümler

Evden çalışmak istemeyen beyaz yakalılar sandalye ve masa kiralayıp, her tür donatının bulunduğu bu ofiste çalışabiliyor. Aynı masa etrafında üç dört kişi birlikte çalışabiliyor. Sınırsız internet ve her tür altyapının olduğu binada bu şekilde günlük kiralama ücreti 90 TL. Ofisleri, özerk bölümleri aylık, haftalık kiralayabiliyorsunuz.

Öncelik insan

Binanın içinde ses geçirmeyen, kapanıp özel görüşmelerinizi yapacağınız akustik kabin “Calma”lar bile var.

Binada restoran da unutulmamış. Nişantaşı’ndan tanıdığımız, kitapçı ve kafe konseptinin bir arada olduğu Minoa Bookstore & Cafe ile anlaşmışlar. Yola bakan kafede yasaklardan dolayı şu an oturtmuyorlar ancak sıcak, soğuk içecekler, yemek ve atıştırmalıkları gün boyunca yiyebiliyorsunuz. Dilerseniz masanızda, dilerseniz de yemekhane katında.

Konseptin yaratıcısı Nurus Yönetim Kurulu Başkanı Güran Gökyay, ‘’HAN yeni nesil bir iş hanı... HAN’daki an’ın ‘A’sı Avi Alkaş, ‘N’si Nurus’tan geliyor. Odak ve öncelik insan olunca, önüne ‘H’ de kondu. ‘Human’ yani önce insan. Amacımız bireylere ve kurumlara çoklu, esnek ve verimli, mutlu mekânları; diledikleri zaman diliminde sunmak” diyor.

Dijital Kovid pasaportu geliyor

Online ama Kalben kahve buluşması

 Arçelik ile Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği, “Bahanesi çok” sloganıyla tüm Türk kahvesi tutkunlarını, online buluşmada bir araya getirdi. Buluşmanın bir de sürprizi vardı. Biz sunum beklerken, bir anda ekranda görünen Kalben, “Türk kahvesi” türküsü söyledi.

Türk kahvesinin kültürel miras olarak dünyadaki bilinirliğinin artması için projeler geliştiren Arçelik, bu buluşma kapsamında Eskişehir yöresine ait Kahveyi Kavururlar adlı anonim türküyü Türk Kahvesi Günü’nde Kalben’le bize dinletti. Kalben türküyü kendine has üslubu ile söyledi. Dünyanın ilk otomatik Türk kahvesi makinesi Telve’nin mucidi olan Arçelik, önümüzdeki dönemde farklı eksenlerde pek çok kültürel projeye imza atmaya hazırlanıyor. Arçelik, kahve belgeseli ve kahve kitabı projeleriyle Türk kahvesi kültürünü sahiplenmeye devam edecek.

Ödüllü tasarım

Türk kahvesi makinesiyle pazara öncülük eden Arçelik, 2004 yılında Telve’yi pazara sundu. Şirketin İkili, Tekli ve Su Tanklı Telve, Kapsüllü Türk Kahvesi Makinesi, profesyonel HORECA kanalı kullanımı için Telve Pro gibi ürünleri var. 

Türk kahvesi kültürünü sevilen ritüelleriyle sunan Arçelik, 2016 yılında Selamlique ile iş birliği yaparak, inovatif bir yaklaşımla Türk kahvesi ile kapsüllü kahveyi birleştirdi. 7 farklı aroma seçeneğiyle Selamlique Kapsüllü Türk Kahvesi Makinesi, 22 patentli saygın tasarım ödüllerinden biri olan IF Design’da Türkiye’ye ilk kez mutfak ürünleri alanında Altın Ödül’ü getirdi.

 

 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp