Çalışanlarının sürdürülebilirlik projelerine katılmasını teşvik etmek isteyen HSBC, ‘gönüllülük izni’ uygulaması başlattı. 16 saat gönüllülük desteği veren çalışan bir gün izin kullanabiliyor

Kurumların sosyal sorumluluk projeleri, sürdürülebilirlik, çevre ve eğitim başta olmak üzere toplumda toplam kalitenin artması bakımından çok önemli. Şirketler, bankalar bu alanda gerçekten hatırı sayılır bütçeler ortaya koyuyorlar ve bu çok değerli. Ancak bunun kadar değerli olan bir diğer unsur da 'insan faktörü'. Sosyal sorumluluk projelerinin etkisi katılım sağlayan kitlelerin büyüklüğüyle orantılı. Kitleyi harekete geçirmek için kimi zaman ödül mekanizmaları etkili oluyor. Bunlardan birini de HSBC hayata geçirdi.

HSBC, çalışanların sürdürülebilirlik projelerine katılımını artırmak için ‘Gönüllülük İzni’ uygulaması başlattı. Uygulama ile HSBC’nin yürüttüğü sürdürülebilirlik projelerine 16 saat gönüllülük desteği veren çalışanlar, bir günlük izin hakkına sahip oluyor.

Eğitimin gücü

Banka olarak ‘Geleceğe Gönüllüyüz’ çatısı altında odağında çevre, eğitim ve girişimcilik olan sürdürülebilirlik projelerine hem yerel hem global kaynaklarından fon sağladıklarını söyleyen HSBC Türkiye Genel Müdürü Selim Kervancı “Çalışanlarımızın gönüllü katılımı ile bu projeleri destekliyoruz. Bankamızda topluma bireysel olarak katkı sağlamak isteyen çalışanlarımızı destekleyecek koşulları da yaratmaya çalışıyoruz” diyor. Eğitimin uzun vadede toplumda her alanda dönüşüm yaratabilme gücüne inandıklarını söyleyen Kervancı sözlerini şöyle açıyor: “Eğitim alanında farklı sivil toplum örgütleriyle birlikte çalışarak fırsat eşitliğini destekleyen, gençlerin istihdam edilmesine yönelik yetkinliklerini geliştiren projeleri destekliyoruz.”

Talepleri alıyor

HSBC olarak, iki yıldır destekledikleri Koç Üniversitesi Anadolu Bursiyerleri programı kapsamında başarılı ve ihtiyaç sahibi üniversite adaylarını, Koç Üniversitesi çatısı altında eğitim imkânlarıyla buluşturduklarını vurgulayan Kervancı, “HSBC desteği ile 4 başarılı öğrencimiz, 5 yıl boyunca Koç Üniversitesi’nde eğitim görecek. Bunun yanı sıra, Tuvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı iş birliği ile bu yıl ihtiyacı olan iki devlet okuluna kütüphane ve ana sınıfı yaptırdık. TOÇEV çocuklarının yıl içerisindeki kitap, kırtasiye, oyuncak ve giyim gibi ihtiyaçlarını HSBC Gönüllülerinin desteğiyle karşılıyoruz” diyor.

Operadan modaya

Toplum Gönüllüleri Vakfı çatısı altında kurulan Güzel Sanatlar Burs Fonu ile eğitimini destekledikleri 15 kadın öğrenci olduğunu da belirten Kervancı, “Farklı illerdeki öğrencilerimiz opera, moda tasarımı, resim gibi sanatın farklı dallarında öğrenim görüyor. Bu destek ile birlikte sanat alanında öğrenim gören bu gençlerimizin çalışmalarını daha sağlıklı yürüterek sanatlarını görünür kılmaları ve meslek hayatına atılmalarına destek olmayı amaçlıyoruz” diyor.

Öğrencilere burs

HSBC Gönüllüleri, iki yıldır TOG iş birliğiyle yürüttükleri ‘Geleceğe Yön Ver’ projesiyle de üniversite öğrencileriyle bir araya gelerek, topluma katkı sağlayan sosyal projelerde yer alıyor. Proje kapsamında geçen yıl 75 HSBC Gönüllüsü, TOG’da gönüllü olarak aktif rol alan 75 üniversite öğrencisine mentorluk yaptı. Bu öğrencilerden ihtiyaç sahibi olan 30 öğrenciye de burs desteği sağlandı.

HSBC Türkiye çalışanları gönüllü uygulama çalışmaları.

18 bin damacana

Selim Kervancı, projenin detaylarını şöyle anlatıyor: “Yağmur suyunun varillerde veya çeşitli haznelerde toplanarak günlük kullanımda veya tarımsal sulamada yeniden kullanılması ile aşırı yağışlara karşı yağmur suyunun toprağa emdirilmesi gibi çeşitli teknikler uygulanarak bölge için sürdürülebilir bir yağmur suyu hasadı modeli oluşturuluyoruz. WWF-Türkiye ve gönüllülerimiz ile Haydarlı Köyü’nde, çiftçiye tatlı su ve yağmur suyunun kullanımı konularında bilinç kazandırma çalışmaları yapıyoruz.” Mayıs 2019’dan bu yana yağmur suyu hasadı projesi kapsamında Aydın’ın Haydarlı köyünde 350 ton, yani yaklaşık 18 bin damacanaya eş değer miktarda yağmur suyu hasadı yapıldığını hatırlatan Kervancı, bu yıl ekim ayına kadar 650 ton yağmur suyu hasadı yapmayı planladıklarını anlatıyor.                                          

3 bin öğrenci

HSBC Gönüllüleri ile bu eğitim öğretim yılında, İstanbul, İzmir ve Ankara bölge okullarında tatlı suyun önemi ve yağmur suyu hasadı yöntemleriyle ilgili mentorluk ve rehberlikle; 3 bin öğrenciye ulaşılması planlıyor. 250 öğretmen de tatlı su, su riskleri ve yağmur suyu hasadı konusunda eğitim alacak.

‘Yağmur hasadı’ yapıyorlar

Çevre alanında, iklim değişikliğine karşı şekillenen global trendler doğrultusunda, doğal yaşamın sürdürülebilirliği ve çevre bilincinin geliştirilmesine yönelik projeleri de desteklediklerini söyleyen Kervancı yağmur suyu hasadı örneğini veriyor. WWF-Türkiye işbirliğiyle gerçekleştirdikleri Haydarlı Köyü’ndeki yağmur suyu hasadı modeli ve bilinçlendirme çalışmalarıyla hem bölgenin su ihtiyacını karşılamayı, hem de ekolojik sürdürülebilirlik için tekrar edilebilir bir model oluşturmayı hedeflediklerini vurguluyor.

Köy okulu yağmur suyu hasadı.

Kırmızı dolmakalem artık Özyeğin’de

Türkiye’de daha fazla kadının yönetim kurullarında yer almasını sağlamak hedefiyle kurulan Yönetim Kurulunda Kadın Derneği (YKKD), mentorluk programının 4. dönemi başladı. Lansman toplantısı, Danışma Kurulu Başkanı Murat Özyeğin ve YKKD Başkanı Hande Yaşargil ev sahipliğinde ve Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin katılımıyla Esma Sultan Yalısı’nda yapıldı. Geçtiğimiz dönemin Danışma Kurulu Başkanı olarak görev alan Suzan Sabancı Dinçer bu yıl görevini Murat Özyeğin’e devretti.

Devir teslim

Her dönem artan menti-mentor sayısıyla, bu dönem 60 menti, 18 ay boyunca kendilerini yönetim kurullarında göreve hazırlayacak, iş dünyasının birbirinden yetenekli ve deneyimli patronları ve üst düzey yöneticileri olan mentorlarıyla eşleşti.

YKKD 3. Dönem Danışma Kurulu Başkanı olarak görev alan Suzan Sabancı Dinçer, Dönem Başkanlığı’nı Murat Özyeğin’e devretti. YKKD’nin 2011’den bu yana gelenekselleşmiş olan başkanlık devir teslim töreninde, en önemli kararların imzasında daha çok kadını görme amacını sembolize eden kırmızı dolmakalem, Suzan Sabancı Dinçer tarafından Murat Özyeğin’e teslim edildi.

AB fonuyla büyüdü

Suzan Sabancı Dinçer konuşmasında, “Geçtiğimiz dokuz yıl içinde mentorluk programımız beklediğimizden de başarılı oldu, tüm Türkiye’ye yayıldı. Avrupa Birliği Yerel STK’lar hibe fonundan aldığımız kaynak, derneğimizin kapasitesini ve etki alanını genişletti. Dernek olarak bilinirliğimiz, etki alanımız ve en önemlisi cesaretimiz çok büyük ölçüde arttı. Bugün burada bulunarak bizi yalnız bırakmayan, yoğun ajandalarına rağmen mentorluk yapan tüm iş insanlarına minnettarım” dedi.

Ekonomik mesele

YKKD için bireysel olarak yıllardır mentorluk görevini üstlenen Murat Özyeğin ise konuşmasında, “Fiba Group olarak kurumsal destekçi, bireysel olarak yıllardır mentorlük yaparak katkı sağladığım Yönetim Kurulu’nda Kadın Derneği’nde, onur duyduğum bir görevi devralmanın heyecanını yaşıyorum. Türk şirketlerinin sosyal ve finansal performanslarının artmasına katkıda bulunmak, Türkiye ekonomisini ve toplumunu daha güçlü bir geleceğe hazırlamak hepimizin ortak sorumluluğu. İyi yönetişim ilkelerin uygulandığı ve kadınların yer aldığı kurulların daha başarılı olduğu birçok araştırma ile saptandı. Yönetim kurulunda kadın meselesi bir kadın meselesi değil. Ekonomik bir mesele, toplumsal bir mesele ve insani bir mesele” dedi.

Önyargı engeli

YKKD Kurucu Başkanı Hande Yaşargil ise, “8 yılda değişimin önünde teknik bir sorun olarak duran eğitimli, donanımlı ve hevesli YK adayı eksikliğini kapattık. Şimdi tek eksiğimiz talep, tek ihtiyacımız bunu değiştirmeye karar vermiş erk!” derken, kurucu eş başkanı Burçak Güven de, “Yönetim kurullarına çeşitlilik getirebilmemiz için önce önyargılarla savaşarak işimizin, ülkemizin, dünyanın ihtiyacı olan akılcı yapıya kavuşabilmek için tüm iş liderleri olarak derhal harekete geçmeliyiz” şeklinde konuştu.