Top
Songül Hatısaru

Songül Hatısaru

songul.hatisaru@milliyet.com.tr

04/02/2019

Ara Güler eve bekliyor

Ara Güler’in, içinde karanlık odasının da bulunduğu Taksim’deki apartmanı sanatçı evi olarak ziyarete açılacak

Önemli projeler çoğunlukla uzun süreli  ve örtüşen ilgi alanlarının olduğu dostlukların arkasından yeşeriyor. Duayen fotoğraf sanatçısı Ara Güler ve Doğuş Grubu’nun Başkanı Ferit Şahenk’ten söz ediyorum. Ara Güler, baba Ayhan Şahenk ile yakın dosttu. Ayhan Şahenk’in portrelerinin çekimi dahil alenin sanat danışmanı gibiydi. Ayhan Şahenk’in oğlu Ferit Şahenk, pek bilinmese de fotoğraf sanatına meraklı bir iş adamı. Çok güzel manzara resimleri çeker. Zaman zaman bunları Ara Güler’e de gösterir, tavsiyeler alırdı.

Babadan miras

Babadan miras dostlukları sonradan, Türkiye’de örneğine pek rastlamadığımız bir iş birliğine dönüştü. Doğuş Grubu’nun desteğiyle, Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi (AGAVAM) ve Ara Güler Müzesi açıldı. Çocukluğunun geçtiği Güler Apartmanı da, çalışmaların tamamlanmasının ardından, örneklerini yurtdışında gördüğümüz sanatçı evi olarak ziyarete açılacak. Haberi müzeyi birlikte gezdiğimiz, Doğuş Holding Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Bahar Erbengi’den aldık. Bahar Erbengi ve grubun Sanat Danışmanı Çağla Saraç, müze turunda sorularımızı yanıtladı.

Her şeyi toplamış

- Ara Güler’in kaç bin fotoğrafı var müzede?

1 milyonu aşkın malzemenin envanteri çıkarıldı. Doğuş Grubu olarak, sorumluluğunu devraldığımız Ara Güler arşivini en sağlıklı şartlarda korumaya, en doğru yöntemlerle paylaşmaya ve topluma en faydalı şekilde yorum ve kullanıma açmak niyetindeyiz.  AGAVAM ekibi, Ara Güler’in yüzbinlerce eserinin tasnif, envanter, koruma, sayısallaştırma ve indeksleme işlemlerini yürütüyor. Arşiv koleksiyonlarını önümüzdeki dönemde bir portal üzerinden fotoğraf meraklıları ve araştırmacılara açık hale de getireceğiz. Öncelikle bu değerli arşivin tasnifi, envanteri, koruma çalışmaları yapılıyor. Bu çalışma halen devam ediyor. Yüzbinlerce belge tek tek elden geçiriliyor. Tasnifi yapılan eserler, Doğuş Grubu tarafından geliştirilen ve dünyada örneği olmayan arşiv sistemine yükleniyor. Arşivin ileride online olarak herkese açık hale getirilmesi planlar arasında. İstanbul Bomontiada’da sanatseverlerle buluşan Ara Güler Müzesi ise, Türkiye’de uluslararası niteliğe sahip ilk fotoğraf müzesi olma özelliğini de taşıyor. 

- Müze ve arşiv merkezi Bomontiada’da, Galatasaray’da yaşadığı apartmannasıl kullanılacak?

Sanatçı ve Doğuş grubu ortak, Ara Güler Doğuş Sanat ve Müzecilik A.Ş’yi kurdu. Ara Güler, karanlık odası, arşivi, ofis ve özel eşyalarının olduğu Güler Apartmanı’nı da bu çatı şirkete devretti. Bina, 1800’lerden kalma, önünden Taksim su dağıtım kanalları geçiyor. Renovasyon işlemlerinin ardından Güler Apartmanı, sanatçı evi olarak ziyarete açılacak.

- Tasnifleme çalışmaları bitti mi?

Bütün malzemeler taranıyor ve de indeksleme yapılıyor. Dijitalleştirilme aşamasından sonra tüm belgeler nemi, ısısı ayarlanmış, yangına, su sızıntısına karşı her tür önlemin alındığı iklimlendirilmiş kata getirilip özel dolaplara konuyor. Bunlar İtalya’dan özel getirilmiş, ısıya, gaza ve yangına dayanıklı dolaplar. Belgeleri, 1200-8000 dpi arasında çok yüksek çözünürlüklü tarıyoruz.

Portal kuruluyor

- Ara Bey’in arşivi bir anlamda İstanbul’un arşivi? Çalışmaları için yardım isteyenler oluyor mu?

Geçenlerde önemli devlet kurumlarından gelip, arşiv konusunda deneyimlerimizi paylaşmamız istendi. Kurumların, kişilerin belgelemediği durumları, Ara Güler arşivinden destekleyebilecek durumdayız. 20’inci yüzyılın ilk yarısı İstanbul Pera başta olmak üzere mimari anlamdaki değişimlerin üzerinde çalışma yapan akademisyenlerden de talep geliyor. Bina restorasyonu çalışmasında da oluyor. Her bir eserin inanılmaz bir hizmet etme alanı var.

Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi ve Ara Güler Müzesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2018 Özel Ödülü’nü aldı. Müzeyi gezerken görüyorsunuz ki Ara Güler, hayatını bu arşive adamış. Dünyasını buranın üzerine kurmuş...

Sosyal girişim ağı ülkeyi saracak

Avrupa Birliği’nde işlerin yüzde 10’u, Avrupa Birliği gayri safi milli hasılasının ise yüzde 8’i sosyal ekonomiden geliyor. ABD’de ise sosyal girişimler, ülkenin gayrisafi milli hasılasının yüzde 3,5’unu oluşturuyor ki bu rakam, Silikon Vadisi’nin katkısından daha yüksek. Türkiye için kesin veriler mevcut değil. Ancak bizde de, sosyal girişimlerin ülke ekonomisine sağladığı katkıyı büyütecek önemli bir girişim başlatıldı.

Vehbi Koç Vakfı’nın, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı iş birliğiyle hayata geçirdiği Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı Projesi’nin tanıtım toplantısı Koç Holding’de yapıldı.

Projelere destek

Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından Sivil Toplum Destek Programı çerçevesinde finanse edilen ve Vehbi Koç Vakfı liderliğinde yürütülecek Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı Projesi kapsamında, sosyal girişimcilik kültürünün ülkemizin dört bir yanına ulaştırılması hedefleniyor. Projenin tanıtım toplantısında konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Türkiye’nin AB sürecinde sivil toplum kuruluşlarını önemli bir destek olarak gördüklerini söyledi.

15 yılı aşkın süredir Türkiye ve AB sivil toplumları arasındaki diyaloğun güçlenmesini ve Türkiye’deki sivil toplumun kapasitesinin geliştirilmesini hedefleyen projelere destek sağladıklarını vurgulayan Kaymakcı, bu kapsamda açılışı yapılan ve yaklaşık 500 bin Avro hibe almaya hak kazanmış Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı Projesi’nin de içinde bulunduğu Sivil Toplum Destek Programı vasıtasıyla 48 projeye toplam 6.4 milyon Avro tutarında destek sağlandığını söyledi. Kaymakcı, yıl içerisinde 19.5 milyon Avroluk bir hibe desteğinin daha sivil toplumun kullanımına sunulacağını söyledi.

Vehbi Koç’un izinde

Koç Vakfı Genel Müdürü Erdal Yıldırım, bu yıl 50’nci yaşını kutlayan Vehbi Koç Vakfı’nın ülkemizde sivil toplumun ve hayırseverliğin gelişimine katkı sağlayan önemli bir rol model konumunda olduğunu anlatırken şunları söyledi: “Kurucumuz Vehbi Koç cesaretli bir iş insanı olmasının yanı sıra, ülkemizin sosyal sorunlarına çözüm üretmek adına harekete geçen sorumlu bir vatandaş idi. Eğitim, kültür ve sağlık alanlarında “Üstümüze Vazife” diyerek vakfımızın 50 yılda gerçekleştirdiği harcamaların toplamı 1 milyar 355 milyon dolara ulaştı. Bugün bir araya gelme vesilemiz olan Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı da bugüne kadarki çalışmalarımızı bir adım öteye taşımayı hedeflediğimiz odak alanlarımızdan biri.”

Yıldırım, ağ vasıtasıyla, sosyal girişimlerin ülke ekonomisine sağladığı katkı ve istihdama etkisinin de ortaya konacağını söyledi.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp