Top
Prof. Dr. Erol Ulusoy

Prof. Dr. Erol Ulusoy

erolulusoy@milliyet.com.tr

28/11/2020

VUK 359 mağdurlarına umut doğdu

Naylon fatura, cezalandırılmalı. Ancak mevcut kanuna göre bir suça iki kat ceza veriliyor. Bu, ıslah edici değil, imha edici! Adalet Bakanlığı’na sunulan yasa tasarısı taslağının, bu mağduriyeti gidermesi bekleniyor

Vergi Usul Kanunu (VUK) madde 359, vergi kaybı ve kaçağını önleme amacıyla getirilmiş. Vergi kaybına neden olmak, vergi kaçakçılığı bütün ülkelerde suçtur. Çoğu ülkede hapis ile cezalandırılır.

VUK 359’a göre, defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya içeriği itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, 18 aydan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılırlar.

İçeriği, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeye, vatandaşımız “fiş” de olsa “naylon fatura” adını vermiş. Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele ve durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgedir, naylon faturadır. 100 TL’ye satılan bir ürünün fiyatının faturada 200 TL gösterilmesinde durum böyledir.

Başka? Hiçbir mal veya hizmet satışı olmadığı halde düzenlenen faturadır. Buraya kadar adalet duygusunu zedeleyici bir düzenlemeden söz edilemez.

Fakat hükmün uygulanmasında yapılan yorum sonucu birden bire TCK’daki en ağır suçlara verilen hapis cezalarından daha fazla hapis cezası verilebiliyor.

Zincirleme

Sebebi, “sahte belge düzenleyen veya kullanan” denildiği için aynı eyleme iki kere ceza verilmesi. Bir de Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun belirli bir zaman dilimi içerisinde bütünlük ve eylem birliği göstermesine, teknik deyimiyle zincirleme suç oluşturmasına rağmen, zamansal olarak her bir hesap dönemi ayrı işlenmiş suç olarak görüp, her hesap dönemi için ayrı ayrı cezalandırması.

Zincirleme suç, TCK md 43’te bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı suçun birden fazla işlenmesi ile oluyor. Yukarıdaki örneğe göre, sahte fatura düzenlemeye karar veren kişinin sahte faturaları üç yıla yayarak düzenlemesinde tipik bir zincirleme suç var.

Kritik karar şubatta

Şimdi konu tekrar Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun önüne geldi. Gerçi konunun Ceza Genel Kurulu’na gelme sebebi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11. Ceza Dairesi’nin iki kere cezalandırılmasına taraftar olduğu, sahte faturayı düzenleyen ve kullananın tek bir suç işlediği ve bir kere cezalandırılması gerektiği yönündeki itirazı. Başsavcılık da benim gibi düşünüyor.

Ama, Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ali İhsan Öztekin’in muhalefet şerhi de karara ekli olduğu için, CGK muhtemelen 2021 Şubat ayı veya sonrasında, VUK 359’a TCK 43’ün uygulanarak zincirleme suç kabul edilip edilmeyeceğine karar verecek.

11. Ceza Dairesi Başkanı Ali İhsan Öztekin aktif ve örnek alınacak bir ceza hukukçusu. Yargı faaliyeti dışındaki çalışmalarında, vergi kaçakçılığıyla ilgili sorunların esas olarak yapısal ve hukuki sorunlar olduğunu vurguluyor.

Uzmanlaşma olmalı

Yapısal sorunların çözümü aslında HSK’nın elinde; vergi kaçakçılığı ihtisas mahkemelerinin kurulması ve özel vergi kaçakçılığı soruşturma savcılarının atanması. E-deftere, e-faturaya geçildiği bir dönemde, hala ciltli defterlerin tutulduğu dönemlere göre yapılmış kuralların bugünün sorunlarına çözüm olmayacağı kesin.

Vergi kaçakçılığı soruşturmalarında vergi dairelerinden alınması zorunlu mütalaalar da hukukçu olmayan memur ve müfettişler tarafından hazırlanıyor. Bu da bazen soruşturmanın ve yargılamanın hukuken yanlış yönlendirilmesine neden olabiliyor. Maliye Bakanlığı’nın savcılık soruşturması ve ceza yargılamasına esas alınacak mütalaaları hukukçulara hazırlatması da adil bir yargılamayı sağlayacaktır.

Taslak bakanlıkta

Adalet Bakanlığı’na, VUK 359 ile ilgili henüz üzerinde tartışıldığı kamuoyuna sunulacak olgunluğa erişmemiş bir taslak sunuldu. Taslağın içeriği, her takvim yılının, her hesap döneminin ayrı bir suç olarak cezalandırılmayacağına ilişkin. Buna, sahte veya yanıltıcı belgeyi düzenleyen ve kullananın aynı kişi olması halinde de tek bir ceza verileceği hükmünün eklenmesi de mağduriyetleri giderecektir.

Islah edici mi imha edici mi?

Yargıtay CGK 5/3/2002 tarih 2002/179 sayılı kararında, “sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura kullanma suçlarının oluşumu bakımından vergilendirme-tarh döneminin esas alınmasının vergilerin türleri ve hatta aynı vergi türü bakımından farklı uygulamalara, sonuçta eşitsizliğe, içtima kuralı da nazara alındığında adaletsizliğe” yol açacağı düşüncesiyle, her hesap döneminin ayrı ayrı suç olarak kabul edilip cezalandırılmasının daha adil olacağını düşünmüş.

Bir kimse aralık ayında bir naylon fatura düzenledi ve kullandı, bir de ocak ayında. Tam dört kere suç işlenmiş kabul ediyor ve dört kere cezalandırılıyor, en az 6 yıl olmak üzere 12 yıla kadar hapis cezası alıyor. Naylon fatura düzenleyip kullanan suç işlediğini inkar edemez, cezasına razı olacak. Ama imha edici değil, ıslah edici bir cezaya!

Kanun hatalı uygulanıyor

VUK md 359 uygulaması bana göre iki yönden hatalı uygulanıyor. VUK 359 a-2’deki naylon faturayı, “düzenleyenler veya kullananlar” ifadesi, bir kimsenin kendi düzenlediği faturayı kullanması halinde iki ayrı suç işlediği anlatılmıyor. Sahte fatura düzenleme ve kullanma eylemi aynı kişide birleşmişse, bu kişi tek bir suç işliyor.

Bir kimsenin sahte fatura düzenlemeden onu kullanması teorik olarak mümkün ama mantıken mümkün mü? Kullanmayacaksa, faturayı niçin düzenlesin! Artık e-faturaya da geçildi, anında tespit edilir. Naylon faturayı düzenleyenin kendi muhasebesine kaydetmeden karşı tarafa vermesi de VUK 359 anlamında naylon fatura “düzenleme ve kullanma”dır.

Aslında kastedilen naylon faturayı düzenleyenin de, onu alıp kullanan diğer tarafın da ayrı ayrı suç işlediğinin vurgulanmasıdır.

40 yıla kadar hapis cezası verilen vakalar var

VUK 359’dan doğan mağduriyet, öz olarak, naylon fatura düzenleme eyleminin birden fazla hesap dönemine yayılması halinde, her bir hesap döneminde ayrı bir suç işlenmiş gibi değerlendirilip, her yıl için ayrı ayrı hem düzenlemek hem de kullanmaktan ayrı ayrı ceza verilmesinden kaynaklanıyor. Karar elimde yok, ama 40 yıla kadar hapis cezası verilen vakalar varmış.

VUK 359 metninde gerçekten, aynı kişinin naylon fatura düzenlemesini ayrı bir suç, kullanmasını ayrı bir suç sayılması anlamına gelebilecek şekilde “düzenleyen veya kullanan” ibaresi var.

Ama, sahte belge düzenlemenin birden fazla yıla yayılması halinde, her bir hesap dönemi ayrı bir suç dilimi olarak kabul edip ayrı ayrı ceza verileceğine ilişkin bir hüküm yok!

Bu sebeple, örneğin 2018 yılında 20, 2019 yılında 40, 2020 yılında 30 sahte fatura düzenleyip kullanan kişinin eylemleri aslında “düzenleme veya kullanma” şeklinde zincirleme suç olarak kabul edilip, tek bir defa cezalandırılması gerekirken, tam altı kere suç işlemiş gibi cezalandırılıyor.

 

 

 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp