Top
Özay Şendir

Özay Şendir

ozaysendir@hotmail.com

14/07/2019

İKİ 15 TEMMUZ’UN ORTAK NOKTALARI...

İKİ 15 TEMMUZ’UN ORTAK NOKTALARI...

Dünyada, 42 yıl arayla, aynı tarihte yapılan darbe girişimlerinin kaderini değiştirdiği tek bir ülke var, o da Türkiye.

Kıbrıs’ta, 15 Temmuz 1974’te yapılan darbe girişiminden söz ediyorum.

Sadece tarihleri ortak değil bu iki darbe girişiminin.

Arkasındaki güçler, darbe emrini verenler ve yapılacak darbelerin kime fayda sağlayacağı konusunda da benzerlikler var.

15 Temmuz 1974 darbesini yapan kişinin EOKA-B’nin kurucusu Nikos Sampson olduğunu biliyoruz da sonrasını hiç merak etmedik.

Mesela Yunanistan’ın Kıbrıs’taki 15 Temmuz darbesini araştırmak için 1980’lerde kurduğu bir komisyon vardı.

Fransa’da sürgünde yaşayan Nikos Sampson, komisyon için yüzlerce sayfa cevap yazdı ama o dönemin Yunanistan Başbakanı Papandreu ani bir kararla lağvetti komisyonu.

Sampson’un yaklaşık 500 sayfa tutan cevaplarını ulaştırdığı, Rum ve Yunan gazetecilerden sadece birisi, o da sadece 20 sayfalık bir kısmı, çok yerini sansürleyerek yayımlayabildi.

Anılardan, Sampson’un Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’ya, 1958’de, Atina ziyaretleri sırasında, suikast düzenleme hazırlığını öğrendik ama Yunan gizli servisi “Sakın yapmayın” deyince vazgeçmişler bu fikirden.

Bu kısım da çok ilginç ama biz darbe girişimlerinin ortak ayak izlerini sürmeye devam edelim:

Hepimizin en büyük düşman diye bellediği Makarios aslında, Yunanistan’daki Albaylar Cuntası’yla ağır bir çatışma halindeydi.

Albaylar Cuntası’nın talimatıyla 1970 yılında helikopterine ateş açıldı, kıl payı kurtuldu, EOKA-B’cileri hapse attı, bir dönem en büyük destekçisi olan ve binlerce Kıbrıs Türkünün kanını elinde taşıyan Grivas’ın kuvvetleriyle çatışmalar yaşandı.

Aynı anda Makarios’un aşırı milliyetçi İçişleri Bakanı, Yunanistan’daki cuntanın barış yanlısı isimlerine bombalı suikastlar düzenlettirdi.

Özetle, kurucu anlaşmalar gereği, bağımsız ve bağlantısız Kıbrıs Cumhuriyeti ile NATO üyesi ve o sırada ipleri Washington’ın elinde olan cunta tarafından yönetilen Yunanistan gırtlak gırtlağa gelmişti, 15 Temmuz darbe girişimi de öyle bir zamanda yaşandı. Kıbrıs’ta 15 Temmuz darbesi başarılı olsaydı, Ada Yunanistan’a bağlanacak ve NATO için Akdeniz’de sabit bir uçak gemisi haline gelecekti.

Türkiye’de, 3 yıl önce 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan alçaklar da ilk açıklamalarında “NATO’ya bağlıyız” demişlerdi, hatırladınız mı?

LAFI GEVELEMEYİN ARKADAŞ...

İKİ 15 TEMMUZ’UN ORTAK NOKTALARI...

Türk Hava Kurumu’nun, personeline maaş ödediği ama yerde yatan yangın uçakları ve aynı anda yanan 350 hektarlık orman alanımız var. Konuya dair her açıklama biraz daha kafa karıştırıyor.

Hiç kafa karışacak bir durum yok aslında ortada.

Türk Hava Kurumu, elinde, yangına müdahaleye hazır iki uçak olmasına rağmen, yangın başladıktan ancak 20 saat sonra Orman Bakanlığı’na başvuruda bulunuyor.

Oysa ilk birkaç saat içerisinde hazır olsalar, gece boyunca havadan yapılamayan müdahale gerçekleşmiş, zarar ve kayıp da daha az olmuş olacaktı.

Kaldı ki ilk açıklamada “Ankara ve İzmir’de hazır iki uçak var, diğerleri parça bekliyor” denmişti, baktım “5 uçağımız da hazırdı” diyorlar şimdi. Ajansları taradım, yangının kısmen kontrol altına alındığı saatlere denk geliyor Türk Hava Kurumu’nun başvurusu.

Yani başvuruda bulunmuş olması Türk Hava Kurumu’nun geciktiği gerçeğini ortadan kaldırmıyor.

Gelelim Türk Hava Kurumu’nun “İstemediler” diye özetlediği Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yardımı kabul etmeme meselesine.

Türk Hava Kurumu lafı geveliyor, “Şu saatte şu kişiyle konuştuk, şu cevabı aldık” deyin ki öğrenelim gerçeği hep beraber.

İKİ 15 TEMMUZ’UN ORTAK NOKTALARI...

UYUŞTURUCUYA ÖZENDİRMEK..

Yaklaşık iki ay önce, Cenk Eren, Çağatay Ulusoy ve Gizem Karaca’nın da aralarında olduğu çok sayıda ünlünün yargılandığı uyuşturucu davasında, sanıkların aldığı ceza uyuşturucu ticaretinden uyuşturucu kullanımına çevrildi, 10’ar aylık hapis cezaları da 5 yıl süreyle tecil edildi.

Bu hafta Narcos dizisini izlerken sosyal medyada paylaştığı mesajların uyuşturucuya özendirici olduğu gerekçesiyle Pucca adıyla bilinen Selen Pınar Işık 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Kanunda uyuşturucu maddeye özendirmek, uyuşturucu kullanmaktan daha büyük suç olarak yazılı, bunu biliyoruz.

Ancak uyuşturucu kullanan ve her seferinde bir şekilde yırtan ünlülerin durumunun da özendirici olduğunu hatırlamakta fayda var...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp