Top
Menderes Özel

Menderes Özel

mozel@milliyet.com.tr

23/02/2020

Batı Şeria’da ‘Burning Man’

‘Yanacağı kadar yanmış’ bir halk olan Filistinliler, Batı Şeria’da ‘Yanan Adam’ festivalinin İsrail uyarlamasıyla karşı karşıya

ABD Başkanı Trump’ın ocak ayı sonunda ‘Yüzyılın Planı’ diye lanse ettiği İsrail-Filistin çatışmasına sözde son verecek olan iki devletli çözüm için yol haritası çoğu kesimde öfkeyle karşılanmıştı.

Trump’ın sunduğu haritalarda gelecekteki Filistin devleti İsrail içinde bölük pörçük iki ada olarak kurgulanmıştı. Kadim Kudüs’ü tamamen İsrail’e bırakan planda Filistin’in tek komşusu - o da yalnızca Gazze Şeridi’nin güneyindeki 11 kilometrelik bir hatta- Mısır olmuştu. Batı Şeria’da araya boylu boyunca kilometrelerce çekilen ‘İsrail Seddi’yle Filistin’in Ürdün’e komşu olmasına bile izin verilmemişti.

Gazze Şeridi’ni yeraltından Batı Şeria’ya tünelle bağlayan planın benzerleri ancak yerleşimleri sektörlere bölen distopik bilim-kurgu filmlerinde rastlanabilirdi. İsrail yerleşimleriyle bezeli Batı Şeria’daki Filistin sektörleri de birbirlerine köprü ve tünellerle bağlanıyordu.

Her neyse; plan Müslüman dünyasının yanı sıra Batılı aydınların da tepkisini çekti. İki devletli çözümü savunan İsraillilerden, “Bu bile en azından bir şey” diye mırıldananlar da vardı...

Batı Şeria’da ‘Burning Man’

Son Midburn, 2018’de Necef Çölü’nün güneyindeki bir kibbutz yakınında düzenlendi.

Delik deşik bir devlet

Planlı ya da plansız, Trump’lı ya da Trump’sız Filistin’in omurgasını oluşturan Batı Şeria hali hazırda Yahudi yerleşimleriyle dolu durumda. Pek de uzak olmayan bir geçmişte “yasa dışı” diye tanımlanan bu yerleşimler Trump’ın planı öncesinde de İsrail tarafından sözde bir zemine oturtulmuştu. Trump’ın Batı Şeria’yı delik deşik eden haritası fiili duruma Washington perspektifinden uluslararası bir vizyon kazandırmayı başarmıştı; beğen, beğenme...

Ama konumuz Trump’ın planı değil. Burning Man (Yanan Adam) festivalini biliyorsunuz. ABD’nin Nevada eyaletindeki Black Rock Çölü’nde düzenlenen bir haftalık festivalde dev bir ‘Adam’ kuklası ateşe veriliyor.

Dünya çapında çeşitli festivallere de ilham kaynağı olan 33 yıllık Burning Man İsrail’de Midburn adıyla düzenleniyor. Burning Man’in resmi işbirlikçisi olan Midburn’ün adı İbranice çöl anlamına gelen ‘midbar’dan devşirme.

İngiliz The Guardian gazetesine göre İsrail’de 2014’ten 2018’e kadar düzenlenen Midburn’ün organizatörleri bu kez Necef Çölü’nde festival izni alamayınca çözülmeye başladı. Midburn’den ayrılan bir grupsa kendi festivalini düzenlemeye karar verdi. Ancak bir sorun vardı; festival alanı olarak belirlenen yer Batı Şeria’daydı. Ürdün sınırı, Ölü Deniz ve Batı Şeria’nın Eriha kenti yakınlarında belirlenen alanda planlanan festivale 15 bin kişinin katılması öngörülmüştü. Ve her şeyden önemlisi İsrail ordusu festivalin nisanda yapılmasına yeşil ışık yakmıştı.

Festivale Filistinlileri de davet eden organizatörlerden Yaron Ben Shoshan, çabasının siyasi olmadığını vurguladıktan sonra tartışmanın iki toplum arasındaki fikir ayrılığını derinleştirmekten başka işe yaramadığını söylüyor. Shoshan, “Liderlerimize birbirimizle iletişim kurabildiğimizi ve birlikte eğlenebildiğimizi gösterme fırsatı var” diyor.

Oysa bu davetkâr beyan sahadaki gerçekleri yansıtmıyor. İsrail güvenlik güçleri bölgede yaşayan Filistinlilere neredeyse kan kusturuyor. Festivale katılmak isteyen Batı Şerialı Filistinliler önce İsrail ordusundan izin almak zorunda. Festivalin planlanlandığı alan Batı Şeria’da olmasına rağmen Yahudi yerleşimcilerin sahiplendiği bir arazi. Festival planı yapılırken kimse Filistinli yetkililere başvurmamış.

Filistin Kurtuluş Örgütü Genel Sekreteri Saab Erakat -ki kendisi de Erihalı- festivalin, organizatörlerin sömürgeci mantığını ortaya koyan aşağılayıcı bir girişim olduğunu söylüyor.

Bölge sakini Filistinliler de festivalin Trump’ın desteklediği İsrail’in işgalci planlarını kurumsallaştıracağını düşünüyor. İsrail, Trump’ın da haritalarıyla tescil ettiği gibi Batı Şeria’nın 3’te 1’ini adeta yutuyor.

İsrail’de köklü bir geleneği olan festivalciler arasında da tartışma çıkmış durumda. Sorumluluk sahibi olanlar, festivalin bu alanda düzenlenmesinin Burning Man’in toplumsal duyarlılık gibi  kurululuş prensiplerine aykırı olduğunu savunuyor.

Görünen o ki, “yanacağı kadar yanmış” bir halk olan Filistinlilerin beden ve ruhlarındaki yangın dinmekten çok uzak.

Batı Şeria’da ‘Burning Man’

Robotlar, ‘İklim  değişikliği yok’ diyor

ABD’de Brown Üniversitesi akademisyenlerinin yaptığı bir araştırma, Twitter’da iklim değişikliği konusundaki tweet’lerin dörtte birini internet robotlarının attığını ortaya koydu. Bu tweet’lerin ezici bir çoğunluğuysa iklim değişikliğini inkar edenler. Araştırma, ABD Başkanı Trump’ın, iklim değişikliğine karşı önlemlerin bir rejime bağlandığı Paris Antlaşması’ndan ülkesini çekeceğini açıklamasının ardına 28 Mayıs-31 Haziran 2017’ye odaklanıyor.

Uzmanlar, “iklim değişikliği karşıtı robotlar” sonucuna, bu periyotta “iklim değişikliği”, “küresel ısınma”, “Paris İklim Anlaşması” ifadelerini içeren 6.5 milyon tweet’in 167 binini inceleyerek vardı.

Sosyal medyada yapılan dezenformasyon aslında insanlığı tehdit ediyor. George Mason Üniversitesi İklim Değişikliği İletişim Merkezi’nden John Cook, “Dezenformasyonun en büyük tehlikesi doğru bilgiyi iptal etmesidir. İnsanlar bir konuda gerçekler ve efsanelere maruz kaldığında, doğru bir seçim yapamamazsa ikisini birden iptal edip gündeminden çıkarır. Dezenformasyon robotlarının tehlikesi budur. Yanlış bilgi içeren tweet’lerin ikna edici olmasına gerek yok; doğru bilginin etkisini azaltması yeterlidir” diyor.

Batı Şeria’da ‘Burning Man’

İklim krizi ya da değişikliği ne derseniz deyin, onu inkar edenlerin arkasında kimler olduğunu tahmin etmek zor değil.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp