Top
Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

22/02/2014

Muhtelif “müzik bitti abi” argümanları

Muhtelif “müzik bitti” argümanları her gün bir yerlerde karşımıza çıkıyor. Gelin bakalım müzik nasıl bitmiş

* Müzik bitti çünkü eskiden sanattı, şimdi “entertainment” oldu. Kısmen doğru. Entertainment eğlence demek.  İnsanlar Batı’da kendilerini “entertainer” diye tanımlar. Veya meslekleri neyse onu söylerler: Ressam, yazar, şair, şarkıcı vs.
Bu da “Bunlar da sanatçı mı şimdi?” türünden kısır tartışmaları önler. Madonna, Beyonce kendine “entertainer” der. Bizde kendine “ben eğlendiriciyim” diyen duydunuz mu? Karga gibi sesiyle albüm yapan herkes sanatçı olduğu konusunda kararlıdır.
Sadede geleyim. Müzik “eğlence” olunca bitmez, sadece sektör büyür, ana akım belirginleşir ve tabiatı gereği sığlaşır. Ancak sektörün büyümesi şu işe de yarar: Her türden müzik o sektörde dinleyicisiyle buluşur, çeşit artar, müziğe ulaşım kolaylaşır.
* Müzik bitti çünkü şarkı sözleri berbat. Kısmen doğru. Şarkı sözleri gerçekten de berbat. Ama müzik bununla bitmez. Üstelik iyi müzik sadece şarkı sözü değildir. Elektronik müzik bazen o kadar
iyi ki lafa gerek yok. Ya da bir-iki kelime yetiyor. Bu mesela Mouse on Mars’ı, Apparat’ı Bob Dylan’dan daha değersiz yapmaz hiçbir zaman. Kötü şarkı sözü kötü şarkılara yol açar. Müzik bitmez.

Satış müziğin niteliğini belirlemez
* Müzik bitti çünkü internet geldi. Yanlış. Müzik yeni başladı çünkü internet var. İnsanlar yeniliklerden korkar. Önce
onu kötüler sonra kontrol
etmeye çalışır, bu arada anlar ve benimserler. İnternet bir sürü kalitesiz işi kolayca ulaşılır yaptı, satış, dağıtım ve beğeni kriterlerini baştan yazdı. Doğru. Ama müziği daha kolay elde edilebilir hale getirdi. Dünyada aynı zevkleri paylaşan insanları yakınlaştırarak yeni türde dinleyici kitleleri yarattı. Plak firmaları ona karşıydı, şimdi ele geçirme peşindeler. Bizim meslek kuruluşlarının “Youtube’u dize getirdik, ne biçim anlaştık ama” açıklamaları aslında “Bizim kafamız dünya standartlarına daha yeni geldi, buradaki çarşı düzeniyle bu işi götüremeyeceğimizi anladık, ayrıca Türkiye’de yolunacak kaz da kalmadı” itirafıdır.
* Müzik bitti çünkü beleşe müzik gelirleri düşürdü. Yanlış.
İyi müziğin albüm satmakla, plak şirketlerinin para kazanmasıyla ilgisi yok. Satış ve gelir müziğin niteliğini belirleyen parametreler değildir. Patronlar dev tekeller oluşturup her şeyi yönetmek ister. Ne satarsa onunla ilgilenirler. Bu bazen iyidir, bazen kötü. Beyonce şahanedir, iyi satar. Gangnam Style şahane değildir, o da iyi satar.
Müzik bitmedi; heyecan verici sanatçılar ve albümler çıkmaktadır. Daha az kazanıldığı da yanlıştır, aksine teknoloji daha etkin bir telif takip sistemini mümkün kılmıştır. Kullanabilene tabii... Sanatçının hak ettiği geliri elde edememesinin nedeni meslek kuruluşlarıdır. n

İnternet işte bu yüzden sansürleniyor

Tren, gemi ve internet bakanı açıkladı: “Sizlerin de başına gelebilir. Evli veya nişanlı bir çiftin özel bir görüntüsünün yayınlanması, intihara teşebbüse yol açabiliyor. Bir saatin bile önemi var.”
Torba yasayı acilen geçirip bütün interneti MİT’çi bir bürokrata bağladılar. Cumhurbaşkanı da şak diye onayladı
(ya ne olacaktı?). Neden bu telaş diye merak edecek olursanız sakın ha başka şeylere gitmesin kafanız. İşte nedeni buymuş. Türkiye’de insanlar kitlesel olarak “Videom internete düştü” diye intihar ediyor, onu önlemek için.
Bizi hem aptal hem cahil sanıyorlar. Bu tip videoların kaldırılması 2007 tarihli 5651 sayılı yasayla da mümkündü zaten. Ama burada dert işin hükümete dokunan yanı. Onu da bakan ağzından kaçırmış zaten. “Bir saat bile önemli” demiş. Katılıyorum. Yolsuzluk, rüşvet ve basına tacizse konu, bir saatte bile kimin ne mal olduğu ortaya çıkıyor ses kayıtlarından.
O yüzden anında kaldırmak lazım.
Sansüre kılıf bulmak hiç bu kadar gülünç olmamıştı.
Bu ülke 15 yaşında “kendi rızasıyla tecavüze uğrayan” kız çocuklarına kürtaj izni vermeyerek hayatını kaydıran bir ülke. Her yıl binlerce kadının erkekler tarafından öldürülüp katillerine tahrik indirimi uygulanan bir ülke. Gerçekler bunlar.
Bakanın fantezisi ise Kabataş’taki üstü çıplak derili adamları solladı.

CD

MASA ÜSTÜNDEN NOTLAR

“Inherence” - Timuçin Şahin Quintet

Timuçin Şahin kendisi için Erkan Sızarlar tarafından tasarlanmış 7 telli perdesiz ve 6 telli perdeli çift saplı gitarını kullanıyor. Melodiler ve ritimler arasında caz sınırlarında bir yolculuk. Progresif dedikleri...

“Gönüllü Köle” - Nükleer Başlıklı Kız

Billur Yapıcı ve Tansel Turna’dan ibaret alternatif rock ekibi karanlık sularda gezinen 10 şarkılık bir albümle masamızın üstündeydi ne zamandır. Bir yandan gitarlar, diğer yandan bağır yakan şarkılar. Genel hava bu. Herkes çok dertli.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp