Top
Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakkiocal@outlook.com

17/01/2019

Bir yere girmeden iki kere düşünmelisin

ABD, 20 yıl ara ile Avrupa’yı kendilerini ve beraberlerinde dünyayı mahvetmek üzere başlattıkları iki büyük savaşı önledikten sonra bu işin daha az kanlı ve daha az maliyetli (iki savaşta toplam 37 milyon insan öldürüldü) olması için bir çare düşündü ve Avrupa’nın da ABD gibi bir “birleşik devletler” olması formülünü buldu.

Daha birkaç yıl önce birbirlerinin gırtlağına sarılmış Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya böyle bir birleşmeye ABD iki parmağını şaklattığı anda elbette hazır değildiler. Avrupa Çelik ve Kömür Birliği, Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Avrupa Topluluğu derken, 1952’den bugüne kadar, kimi zaman ayak sürüyerek kimi zaman isteyerek, ortaya bir AB çıkartmayı başardılar.

Eğer dünyada siyasal ileri görüş ödülü diye bir Nobel olsaydı kesinlikle 1967’de İngiltere ile AET arasında ortaklık anlaşması imzalandığında “İngilizler bu işten eninde sonunda sıkılacaklardır” diyen SBF’deki İngilizce hocamıza verilmelidir. Savaşta bir bacağını kaybetmiş, tahta bacakla yürüyordu ama yine de savaşa kesinlikle kapıyı kapacak bir birlik formülüne hayır diyebiliyordu.

Nitekim önceki gece İngiliz parlamentosu da benzer bir milliyetçi inatla, yeniden referanduma veya daha ılımlı bir “çıkış” anlaşmasına evet demedi; mevcut anlaşmayı reddetti.

Şimdi artık o yeni Avrupa mimarisinin sahibi ABD de ortada yok. Mevcut ABD, dünyanın en tehlikeli oyununu oynuyor ve ticaret savaşları başlatıyor. Ticaret silahı, top, bazuka, havan gibi silahlara çok benzer; hedef için tehlikeli olduğu kadar silahı ateşleyenin arkasındaki ekibi de kavurabilir. Üzerindeki Rusya ile iş birliği şaibesini silkelemek için derin devlete vermediği taviz kalmayan Trump, Çin’i 21’inci yüzyılın devi olmaktan alıkoymak için tam bir ticaret savaşı açtı. Lakin, Çin’in geçen yılın üçüncü çeyreğindeki büyüme oranı yüzde 6.7 olurken, ABD ekonomisi yüzde 3.5 ile yetinmek zorunda kaldı. Çin’in ABD gibi KOBİ’leri yok; dolayısıyla satıh yangını, ABD gibi bütün ekonomiyi sarıp mahvetmeyebilir. Amerika demek, “Mom & Pop” işletmecikler demektir. Bu KOBİ’lerin birine kıvılcım düşmesi tüm ormanı yakabilir. Ki bu yangının belirtilerine dair yorumları liberal-muhafazakâr tüm yayınlarda artık daha sık görüyoruz.

Bu yeni ve alışık olmadığımız derecede garip ABD Başkanı, sadece Çin ile değil fakat İran ve Rusya ile de ilişkilerinde de hem bu ülkelere hem de kendi imalat sektörüne zarar verecek işler yapıyor. Suriye konusunda Başkan Erdoğan ile hafta başında yaptığı konuşmayı takiben “Türkiye ile büyük ticaret olanaklarımız var” mesajından 24 saat önce Türkiye’ye de ekonomiyi mahvetme tehditleri savuruyordu.

Brexit oylamasıyla bir çıkış anlaşması olmadan AB’den ayrılmaya çalışacak olan İngiltere, şimdi dünyadaki ekonomik dengelere yeni bir dümeni kırık gemi ilave ediyor. İngiltere’yi kaybetmiş AB’nin Trump’a karşı kolu kanadı kırılmış oldu. “Düzenli bir çıkış” stratejisi getiren anlaşma kabul edilmiş olsaydı, belki AB bugünkü gibi kafası kopmuş tavuk manzarası arz etmezdi.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp