Hoppala... İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer için “ayrılıkçı” imaları!..
Bu imalara kargalar bile güler.
Neymiş...
Tunç Soyer “İzmir Belediyesi’nin hizmetler karşılığı bitcoin (sanal para) projesinden” söz etmiş.
Ve de...
“İzmir bayrağı olması gerektiğinden...”
İZMİR’E SANAL PARA
TV programlarından birinde de bu konu tartışılıyordu.
Bazı iddialara göre -herhalde trollere göre- “Tunç Soyer’in ayrılıkçı olduğunun” işaretiymiş bunlar.
Tunç Soyer aklını peynir ekmekle mi yedi ki böyle bir şeyi düşünebilsin?
Ama...
Bu gibi iddialarda bulunanların “akıl tutulması” yaşadıkları söylenebilir.
Neyse ki...
Tartışmacılardan eski CHP milletvekili Berhan Şimşek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapmış olduğu bir konuşmayı referans gösterdi.
Erdoğan “AK Partili Konya Belediyesi’nin sanal para girişimini” açıklamış ve desteklemiş.
Çağın gerekleriyle uyumlu “sanal para” devletler düzeyinde olduğu kadar yerel yönetimler ve şirketler ölçeğinde de hayata geçirilmekte.
Böylece Tunç Soyer için “Kafasında ayrılıkçılık var” iddialarının “sanal para ayağı” çökmüş oluyor.
Hoş, çok da ciddiye alınır tarafı olmamalıydı ya...
İZMİR BAYRAĞI
Zaten tartışmacılardan Nagehan Alçı da “Sanal para değil, İzmir için ayrı bayrak söylemi eleştirilerin konusu” (mealen) dedi.
“Ayrı bayrak!..”
Gerçekten olacak şey değil.
Türkiye’nin üzerinde yükseldiği 4 sütun şöyle sıralanabilir.
Tek devlet
Tek vatan
Tek millet
Tek bayrak
.................
Ancak...
Ben burada anlaşılır bir “dil sürçmesi” olduğu düşünüyorum.
Tunç Soyer gibi sicili belli, düşünceleri açık ve net, yurtsever bir siyasetçinin “ay yıldızlı Türk bayrağından” başka bir “İzmir bayrağı” düşünmesi mümkün mü?
Amacının “bayrak” değil İzmir “flama’sı” olduğunu düşünüyorum.
İzmir’i temsil eden bir simgesel flama...
Çünkü...
Bayrak “ulusaldır.”
Ulusun birliğini simgeler.
Egemenliğin ifadesidir.
Uğruna savaşılır, can verilir.
Flama ise bir şehrin yerel simgesidir.
Örneğin...
Almanya’nın başkenti Berlin’in Almanya bayrağından ayrı olarak flaması vardır.
Berlin’in simgesi “ayı”dır.
Berlin’in bu flaması “Almanya’dan ayrılmak” gibi düşüncelere çağrışım yaptıracak gizli ve dehşetengiz niyeti mi gösterir?
Biri çıkar da bunu iddia ederse...
Almanya’da alay konusu olur.
HER KENTİN FLAMASI
Bakın köşeme her kıtadan şehirlerin simgeleriyle oluşmuş flamalarını koydum.
“Tokyo, Moskova, Philadelphia, Varşova, San Francisco, Oslo, Prag, Budapeşte, Miami, Boston, Los Angeles, Londra, Sofya...”
Yüzlerce belki binlerce şehir.
Hepsinin “kendi flamaları” var.
Özellikle neredeyse her ülke başkentinin de flamaları olduğu bir gerçek.
Devletlerin, ülkelerin “birleştiricisi” olan başkentler “flamaları” nedeniyle “ayrılıkçı” olabilir mi?
Evet...
Bunca sorun ve konu varken böyle “akla zarar” şeyleri tartışmak hiç gereksiz.
Zaten çoğu kez ilgiyle izlediğim o tartışmacıların TV programında da konu fazla uzatılmadı.
Ben de uzatmayayım.
Sadece gerçekleri ortaya koymak da bu gibi hassas konularda gerekiyor.CİDDİ UYARI
Dünya Sağlık Örgütü Genel Sekreteri Tedros Adhanom Ghebreyesus açıklama yaptı.
“Kovid-19 vakaları günde 1 milyona doğru tırmanıyor.”
Üzücü hatta vahim bir durum.
Aylar sonra ilk kez gazeteye gittim.
Yolda gördüğüm insan manzaraları gerçekten üzücüydü.
Hatta dehşet verici.
Kaldırımlardaki kafelerde oturanların yüzde 99’u maskesizdi.
Yürüyenlerin sadece yüzde 10-15’i maske takmıştı.
Onlar da orta yaş ve üstü.
Dükkânların kapısındaki esnaf maskelerini çene altına indirmişti.
Birbirleriyle laflıyorlardı.
Ve en vahimi...
Vali Konağı Caddesi’nde bir grup maskesiz gence polis ceza yazarken yanlarından geçenler ya maskelerini boyunlarına indirmişlerdi ya da maskesizdi.
Bütün İstanbul’u, bütün Türkiye’yi polisin kontrol etmesi mümkün değil.
Hele ara sokakları hiç değil.
İçişleri Bakanlığı’nın, Emniyet’in denetlemesi bir yere kadar...
Asıl işlevsel olabilecek denetim, toplumun bilincidir, “oto kontroldür.”
Ne yazık ki sadece bizde değil, dünyada da ilkbaharla birlikte maskeler çıkarıldı...
“Sosyal mesafe kuralını” da sallayan pek yok.
