Top
Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

23/01/2019

Fazıl Say açıklaması

Fazıl Say’ın annesi Ayşe Gündür Say’ın cenaze töreni Bodrum Bitez köy içi camiindeydi.

Bitez bizim yazlık mahalle.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile birlikte gittik.

Fazıl Say siyah giysileri içinde vakur, ciddi ve üzgündü.

Anneciği de Bitezlidir.

“Orada defnini vasiyet ettiğini” söyledi.

Hayat arkadaşı piyanist Ece Dağıstanlı ona destek oluyordu.

Caminin yanındaki, üstü sarmaşıklarla kaplı köy kahvesinin bir masasına oturduk.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telefonla arayarak “başsağlığı dilediğini” söyledi.

Bu en zor gününde “insani yaklaşım sıcaklığından etkilendiğini” yüzünden hissettim.

“Samimiydi” dedi.

....................

Sonra...

Cenazeye gelen diğer dostlarıyla konuştu.

Cenaze namazına geçti.

Annesine bu son görevini yerine getirirken adeta dış dünyayla ilişkisi kesilmişti.

Herkes silinmiş de annesiyle o baş başa kalmış gibiydi.

Dünyanın alkışladığı, Cumhurbaşkanı’nın telefonla başsağlığı dilediği büyük bir sanatçı siyah giysileri içinde musalla taşı üzerindeki annesiyle vedalaşan bir oğuldu sadece.

....................

O günlerde Fazıl’ın cenaze namazını eda edişi polemik konusu yapıldı.

“Bir ateist ve cenaze namazı gibi” polemiklerle üstüne üstüne gidildi.

Sonunda sade ve yalın bir açıklamayla “bu çok özel ve duygu yüklü anısına” saygı istedi.

....................

Birkaç gündür de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “konserine gelişi, karşılıklı söylemleri” gene polemik konusu yapılmakta.

Oysa...

Yakın zamana kadar “bütün dünya sahneleri önünde açılırken kendi ülkesinde dışlanmakta olmanın acısını dile getiren” bir büyük sanatçının konserine Cumhurbaşkanı’nın gelmesi, onu kuliste ziyaret etmesi -siyasi görüşü ne olursa olsun- herkesin memnuniyet duyması gereken bir avuç aydınlıktır.

Ne yazık ki...

Polemikler Fazıl Say’ı gene -tıpkı annesi için başsağlığı dileği sonrasında olduğu gibi- bu kez de Cumhurbaşkanı’nın konserine gelişi sonrasında da -ayrıntılarına girmekte fayda görmediğim- bir açıklama yapmak zorunda bıraktı.

Farklı görüşler arasında dikenli teller, mayınlar döşemeye, zehir akıtmaya şartlanmış olanları Türkiye -birlikte demokrasi içinde yaşamak için- aşmak zorundadır.

Fazıl Say olayı da bunun sonuncu olmayacak örneği...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları