Top
Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

20/07/2019

İki mimari arasında

S-400’ler için oluşan “pamuğa sarılmış sert” ABD tavrının satırlarına devam.

İşin ticari boyutu gözden kaçmasın.

ABD dünya silah pazarında en büyük satıcı.

Rusya’nın pazarda fazla büyümesini elbette istemiyor.

Örneğin...

S-400’ler için sırada daha 13 ülke var.

Bunun anlamı “Patriotların pazar payının küçülmesi...”

Türkiye’ye karşı yürüttüğü “kontrollü kriz yönetimi” ve “F-35 projesinde Türkiye’yi askıya almak” ilk vuruşuyla başlattığı yaptırımlarla bir amaç da “caydırıcı olmak.”

Diğer alıcı adaylarına “gözdağı” vermek.

Rusya önce “S-400’lerin başka ülkelere satılmasını engelleyen kararı” kaldırdı.

Ardından da -F-35’lerle eşdeğer- yeni nesil savaş jetleri SU’ların da başka ülkelere satılması izni çıktı.

F-35’ler Türkiye’ye verilmezse -ki öyle görünüyor- Ankara kulislerinde “bu Rus uçaklarının alınabileceği” konuşulmakta.

“Yeni nesil SU’lar” da ABD’nin silah pazarındaki alanını daraltma tehlikesinin ikinci adımı.

..................

Tarihimizde böyle olaylar yazılıdır.

Birinci Dünya Savaşı öncesinde İngiltere’ye “Reşadiye” ve “Sultan Osman” savaş gemileri ısmarlanmıştı.

Parası ödenmişti.

Rauf Orbay, beraberinde Osmanlı deniz subaylarıyla birlikte bunları teslim almaya gittiğinde İngiltere yan çizmişti.

“Vermeyeceğiz, bizim yanımızda savaşmıyorsunuz, Almanya’yla birlik olup bize karşı kullanabilirsiniz” demişti.

Fakat...

2019 yılındayız.

Türkiye, ABD’yle birlikte aynı savunma grubu olan NATO üyesi.

ABD, 1 milyar 200 milyon doları ödenmiş olan ve parçalarının yüzde 7’si Türkiye’de üretilen, satış anlaşması imzalanmış F-35’lerin teslimini “askıya” alıyor.

Gerekçe...

“S-400’lerin istihbarat platformu olarak F-35’lerin sırlarını ele geçirebile-ceği...”

Türkiye “Gelin ortak bir komisyon kuralım, -varsa- bu sorunları ortadan kaldıracak çözümleri birlikte üretelim” diyor.

ABD yanaşmıyor.

Yoksa...

Sorunun derininde yatan asıl neden “ABD’nin dünya silah pazarına Rusya’nın girmesini önlemek mi?”

..................

Bir de “dolaylı” yaptırım kokusu...

Türkiye’ye verilmeyen ve üretimi tamamlanmış hazır durumda olan F-35’ler “Doğu Akdeniz’de tansiyon yükseldiğinde” Yunanistan’a verilir mi?

Aba altından değnek göstermek!..

..................

Trump’ın ılımlı üslubuna ne denli güven duyulabilir?

Trump “Patriotların Türkiye’ye verilmesi Obama döneminde engellendi. Türkiye savunmasını sağlamak için S-400’ü almaya ABD tarafından mecbur edildi. Şimdi de yaptırım zorunluğu... Bu hiç adil değil” diyor.

İyi, güzel de bu söylemin altını kazıyınca ortaya kabak gibi bir başka gerçek çıkıyor.

Sedat Ergin dün Hürriyet’te şöyle yazdı:

Trump, 21 Ocak 2017 tarihinde düzenlenen şaşalı bir törenle Beyaz Saray’da yönetimi devraldı.

Washington’da ipleri eline almasından bu yana tam 2 buçuk yıl geçti...

Akar, 8 Mart 2019 tarihinde AA’ya verdiği mülakatta Türkiye’nin Patriotlarla ilgili ABD’den gerekli yanıtları alamadığını belirttikten sona bakın ne demiş:

“Hatta bundan önce 2017’de 2. müracaat yapıldı, o talebimize de 17 ay sonra cevap verildi.”

Yani...

Obama değil, Trump yönetimi, Türkiye’nin Patriot talebine 1 buçuk yıl sonra cevap vermiş.

...................

ABD’nin İsrail’le birlikte tasarladığı -Türkiye’yi zorlayan- Ortadoğu mimarisi bir yanda...

Rusya’nın Türkiye’yi de kazanmaya çalışarak oluşturmak istediği Avrasya coğrafyasının güvenliği öte yanda...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları