Top
Ediz Sırapınar

Ediz Sırapınar

ediz.sirapinar@milliyet.com.tr

05/03/2018

Kocaman yanlışlar

Teknik Direktör Aykut Kocaman’ın maçtan önce verdiği demeç Akhisar sınavından ne kadar korktuğunun açık belgesiydi;

“İki Beşiktaş maçı sadece fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel tahribat taşıyor. Bugün aşmamız gereken en önemli eşik burası olacak.”

Nitekim Kocaman’ın korktuğu başına geldi... Karşısında Fenerbahçe’den çekinmeyen, kora kor oynayan, son üç maçta kalesini gole kapamanın getirdiği özgüvenle sahaya adım atan, motivasyonu ve temposu yüksek bir Akhisar buldu...

Fenerbahçe’nin sahadaki ilk 11’i de açıkcası Akhisar’ın ekmeğine yağ sürmüştü... Ceketin ilk düğmesini yanlış iliklediğiniz zaman, öteki düğmeler de yanlışı seriye dönüştürür ya... Aynen öyle oldu...

Yorgunlukları suratlarından okunan Mehmet Topal ve Souza ne rakibi önde karşılıyor, ne de hücumları yönlendirebiliyordu. Hasan Ali büyük bir gayret içinde çizgiyi zorlarken, Isla ve Dirar’ın kanadı tatil yapıyordu... Giuliano ve Valbuena da kontak kapatınca işlerin kötü gitmesi kaçınılmazdı...

Akhisar önce duran topta golü buldu ardından cılız Fenerbahçe ataklarını kolay durdurup 35’te Seleznov ile farkı ikiye çıkararak denizi geçen rakibini çayda boğuyordu...

2-0 geriye düşmüş bir teknik adamdan ne beklersiniz... Tren kaçmadan oyuna hemen müdahale etmesini, en azından forveti çiftlemesini ya da Mehmet Ekici gibi orta alanda kriz çözücü bir ismi görevlendirmesini değil mi!

Ama Aykut Kocaman bunların hiçbirini tercih etmedi, ezberini bozmadan devrenin bitmesini bekledi...

İkinci yarı maçı Isla-Aatıf değişikliği ile döndürmeyi (!) planlayan Kocaman’ın bu yetersiz ve şaşkınlık veren hamlesinden sonuç çıkması tabii ki beklenemezdi. Fenerbahçe, Giuliano ile farkı bire indirse de Larsson iki dakika sonra ümitlerin yeşermesini engelliyordu.

Aatıf’ın golü ise yeni bir umut kapısı oluyordu. Tam bu sırada Kocaman, Valbuena-Soldado değişikliği geldi. O sırada stoper çıkarıp, ne zaman ne yapacağı belli olmayan Valbuena’yı sahada tutmak daha yarar sağlamaz mıydı! Böyle bir maçta oyuna girmek için 80 dakika beklemek zorunda kalan Mehmet Ekici’ye fazla değinmiyoruz bile... Aykut hoca her fırsatta söylüyor ya, “Benim bakış açımla sizin bakış açınız çok farklı” diye... Galiba anlattığı bu işte...

Soldado’nun girmesinden sonra Fenerbahçe futbolun temel ilkelerinin çoğunu ıskalayarak, kafayı fena halde “gole” takmıştı, şuursuzca saldırdı. Son bölümde yüreklerin ağızlara geldiği pozisyonlar yaşansa da beklenen “mucize” gerçekleşmedi ve Fenerbahçe bir zamanlar geçilmez kale olan evinde üç puan daha bırakarak bir çuval inciri berbat etti...

Belki ligin bitmesine çok var ama bu futbol anlayışı, Kocaman’ın saplantıları ve zerre kadar bu takımın başarısına inanmayan Fenerbahçe tribünleri varken şampiyonluk hayalleri kurmak zaten saçma kalıyor...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp