Top
Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

01/10/2019

İstanbul çağdaş sanat ile yükselişte

Hafta sonunun en sevindirici haberi Financial Times’ın How To Spend It ekindeydi. Emma Crichton-Miller imzalı yazıda, İstanbul’un çağdaş sanat merkezi haline gelme süreci son derece detaylı bir şekilde anlatılıyordu.İstanbul’da çağdaş sanata destek veren Koç, Sabancı, Eczacıbaşı ailelerinden de söz edilen yazıda her şeye rağmen İstanbul’un hayırseverlerin çabaları, girişimci galeriler ve sanatçılar sayesinde çağdaş sanat için önemli bir merkez haline gelmeyi başarmasının altı çiziliyor.Emma Crichton-Miller, yazısında İstanbul’da geçen ay gerçekleşen kültür sanat etkinliklerine de geniş yer verdi.Peki ama hangileri?Contemporary İstanbul’dan İstanbul Bienali’ne yeni Arter binasından Sakıp Sabancı Müzesi’ne ve hatta Türk Hava Yolları’nın İstanbul Havalimanı’nda bulunan CIP Lounge’unda İstanbul Modern ile birlikte gerçekleştirdiği sergilere...Hatırlarsınız, 2000’lerde yabancı dergiler ‘Istancool’ başlıklı kapaklar yapıyor, Monocle’dan Wallpaper’a bütün havalı dergiler İstanbul’dan bahsediyor, Financial Times’tan New York Times’a bütün gazeteler görülmesi gereken şehirler listesinde İstanbul’u en üst sıralara koyuyordu.Şimdi malum nedenlerden dolayı kısa bir duraklama döneminden sonra İstanbul yeniden uluslararası yayınların, dünya çapında güçlü isimlerin gündeminde. İstanbul eski güzel günlerine kavuşuyor, dileyelim, böyle devam etsin.

Sosyal medya takipçilerinin bilime saygısıSosyal medyada en çok takip edilenlere baktığınızda genelde hayal kırıklığına uğruyorsunuz.Aslında tam da ne yaptıkları belli olmayan sözüm ona birçok ‘influencer’ kendi alanında değerli birçok isimden fazla takip ediliyor ne yazık ki.O yüzden şaşırtıcı değildi, Prof. Dr. Naci Görür’ün Twitter’da az sayıda takipçisi olması.Oysa son depremden sonra bugün baktığımızda görüyoruz, Prof. Dr. Naci Görür’ün takipçi sayısı şimdi 129 bini geçmiş bile.Bu da sevindirici bir gelişme, bilimsel düşünceye ilgi ve saygı duyulması bakımından.Yeni tenis kıyafeti: Yırtmaçlı leopar etekKabul etmek lazım, Hülya Avşar birçok konuda öncüydü, özellikle de daha kimse sağlıklı yaşam ve spora bu kadar önem vermezken Hülya Avşar tenis merakıyla hep gündemdeydi.Dile kolay, kendi adına düzenlenen turnuva 20 yılı geride bırakmış.Buraya kadar her şey çok güzel, peki ama Hülya Avşar’ın Bursa’da kendi adını taşıyan tenis turnuvasında korta çıktığı kıyafete ne demeli?Siyah tişörtüyle birlikte giydiği yırtmaçlı leopar eteğiyle Hülya Avşar tenis maçı dışında pekâlâ her yere gidiyor olabilir.Sportif kişiliğine, doğal ve kendine özgü haline bu kadar kafası karışık görüntü yakışmamış.Her ne kadar yine herkesi kendisi hakkında konuşturmayı başarsa da...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp