Top
Bilal Meşe

Bilal Meşe

bmese@milliyet.com.tr

29/01/2020

Sergen Yalçın tam isabet

Geçen yıl 25 Nisan’da bu köşede, “Sergen Yalçın ne güne duruyor” diye yazmıştım... Şenol Güneş’in ayrılmasından sonra medyada papatya fallarının açıldığı döndemden söz ediyorum... ‘Aklın yolu bir’ diye bir atasözümüz var, gelin görün ki, o süreçte işbaşında olan Başkan Fikret Orman ve arkadaşları bunu hep kulak ardı ettiler!Neyse olan oldu, Beşiktaş’ta Abdullah Avcı dönemi bitti, geç kalınmış olsa da en zor süreçte Sergen Yalçın, Kartal’da işbaşı yaptı. Öncelikle Yalçın’ı bu görevi risk alarak kabul ettiği için kutluyorum. Niye mi? Tablo ortada, ekonomik kriz, diğer yanda Ümraniye’de dört aydır ödenemeyen personel maaşları, takımdaki moral-motivasyonun yerle-bir olduğu ortamda bu görevi kabul etmek mangal gibi yürek ister! Kartal zirvenin uzağında. Oraya kanat çırpar mı, çırpmaz mı, çok zor! Sergen Yalçın’ı taaa gençliğinden bu yana tanırım. Yalanla-dolanla hiç işi olmaz, onun kendine has doğruları vardır, taviz vermez. Artı, futbol yeteneğini de asla tartışamayız. Rahmetli Yusuf Tunaoğlu ağabeyimiz, Milliyet’te yazdığı dönemlerde ona toz kondurmazdı, laf edene de büyük tepki gösterirdi.Sergen hoca, Kartal Yuvası’ndan yetişti, oranın havasını-suyunu en iyi bilenlerdendir. Teknik adamlığını, böylesi donanımlara sahip olan birisini tartışmaya bile açmam. Efendim yanlış hatırlamıyorsam 6-7 takımı çalıştırdı, ne var ki hiç birinde sezonu tamamlamadı. Bu yönüyle ve de özel yaşamıyla eleştiriliyor. Anadolu takımlarında içeride yaşananları bilmemiz mümkün değil, Sergen Yalçın ayrılıyorsa, mutlaka haklı bir nedeni vardır. Özel yaşamına gelince, adı üstünde ‘özel’ 47 yaşında doğruyu-yanlışı ayırt edecek konumdadır.Sergen Hoca, cin gibidir, zekidir, futbolcuyu yürüyüşünden çözer. Ozan Tufan’ı Fenerbahçe’ye ve Türk futboluna yeniden kazandıran Sergen hocadır. Yetenekli oyuncunun elinden tutar, ayağa kaldırır. Örneğin Oğuzhan Özyakup’un gitmesini hiç istemedi, bir kaç kez kendisiyle özel konuşma yaptı, ikna edemedi. Bunun temelinde taraftarın ona karşı olan önyargısı ve tepkiler yatıyor. Ne diyor Oğuzhan, “Huzurlu ve mutlu olmak için gidiyorum... ” Başka söze gerek var mı?Sergen hoca ve ekibi Ümraniye’yi ayağa kaldırır, otoriteyi sağlar, bunu adım gibi biliyorum. Ufak-tefek dokunuşlarıyla, kadro tercihleriyle o kara bulutları dağıtır, merak etmeyin. Tabii ki, maaşların ödenmediği bir ortamda otorite sağlamak zordur, bu konuda da yönetime büyük görevler düşüyor. Dedik ya zirve Kartal’a uzak, sadece zirve mi Avrupa kapısı da tehlikede! Bu kapıyı aralamak Sergen Yalçın’ın en büyük hedefi olmalıdır ki, başka çare yok, yani ilk dördün içinde olmak zorundadır.Kartal’da bu kan değişimi mutlaka karşılığını verecektir. Tabii ki taraftara da bu anlamda büyük görevler düşüyor. Öncelikle bazı futbolcuları protesto etmekten vazgeçin. Artı Sergen Yalçın’ın kredi ve desteğe gereksinimi var... Bu desteği taraftarların vereceğini biliyoruz. Çünkü Sergen Yalçın, Beşiktaş’ın efsane oyuncularındandır, nokta...

Kural varsa uygulansın

Efendim futbolun kuralları vardır, herkes adı ne olursa olsun, o yazılanlara uymak zorundadır. Göztepe-Beşiktaş maçında bir kural hatası yapıldı, bu konuda herkes hem fikir. Tekrarı konusunda eskisi, yenisi fark etmez, ikiyi bölündüler. Yahuu arkadaş, ortada bir kural var, kural... Kural hatası varsa ki var, yan yollara sarparak, tekrara karşı çıkmak neyin nesi? Herkes kuralı kendine göre yorumluyor, olmaazzz... Haa, tekrarı olur mu, olmaz mı, bunu önümüzdeki hafta MHK’nın yapacağı toplantıdan sonra öğreneceğiz. Kuralları yok sayarsak, bir yere varamayız. Zaten futbolumuzda yeteri kadar kaos yaşanıyor, yenilerini eklemeleyim, kuralları taviz vermeden uygulayalım...

Değirmen çalışıyor

Her branşta olduğu gibi futbolda da başarı için ‘devamlılık’ şarttır... Ne var ki, 2019-2020 sezonunun 19. haftası itibarıyla tam 10 takım teknik adam değişikliğine gitti... İsimlerini tek tek yazmaya gerek yok, her şey ortada. Örneğin Kayserispor, Hikmet Karaman’la başladı, ardından Samet Aybaba ile devam etti, son olarak Bülent Uygun’la yolları ayırdı, Prosinecki’yi getirdi. Ne değişti, Kayserispor ligin dibine demir attı! Alın size Ankaragücü, Metin Diyadin ve Mustafa Kaplan aynı düşüncenin hedefi oldular... Onlar da düşme potasında çırpınıyor! Örnek çok, yerimiz dar! Yönetimler, özellikle teknik adam konusunda çok dikkatli olmak zorundalar. ‘O olmadı, bu gelsin’ düşüncesinden yola çıkarsanız, sınıfta kalırsınız, sınıfta!

Sağduyu lazım

Malatya-Trabzonspor maçı, Elazığ ve Malatya’daki depremler nedeniyle erteledi, TFF çok doğru yaptı. Gelin görün ki spekülasyonlar ortalığı birbirine kattı! Bu konuda bir çok iddia var, bunlara girmek gibi niyetim yok. TFF, gerekçelere sığınmadan ‘erteledim’ dese ki, doğrusu da budur, kimsenin gıkı çıkmaz. Çünkü hem Elazığ hem de Malatya’da büyük depremler olmuş, can kaybı yaşanmış. Maç kimin umurunda. Kaldı ki, TFF o bölgelerdeki tüm maçları erteledi. Ancak bu ertelemenin asıl gerekçesi unutulmuş, bir takım spekülasyonlara yol açan cümleler kurulmuş, birileri tarafından! Haa doğru mu, değil mi, bilemiyorum. Nereye varmak istiyorum? Bizim kulvarın yorumcuları bu tip iddialara inanarak, ateşe odun atmamalı, sağduyu ile hareket etmeli.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp