Top
Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

15/12/2019

Hoca ve talebe

Seyirci stadı doldurmuş… Puan cetveli de Beşiktaş’ın bir kısım (!) rakipleriyle arayı açma fırsatı sunmuş. Maçı kazanırlarsa Sivasspor’la peş peşe kovalayacaklar ligi. Şimdi böyle bir ortamın ev sahibi takıma ekstradan motivasyon sağlamasını bekleyebilirsiniz. Üstelik haftaya Fenerbahçe maçı da varsa Avcı’nın futbolcuları güç gösterisi yapmalı, değil mi? Hayır, öyle değil. Hiç de beklendiği gibi değil. Öncelikle stada gelen konuk takım bazı ayrıcalıklara sahip. Sergen Yalçın gibi mesela… Beşiktaş’ın göz ağrısı, taraftardan büyük sevgi görüyor. Alkışlarla destekleniyor, selamlanıyor. Hocası böylesine kabul görürse, Malatyaspor da motive olur elbet. Hele Beşiktaş’ın top kayıplarıyla zaman kaybeden bir takım olduğunu herkes bildiğine göre Malatyaspor da kendi yarı alanında yığılarak futbolsuz bir mesaiyi deneyebilir. Oyun Beşiktaş’ın ağır baskısı, Malatyaspor’un da inanılmaz savunma taktiğiyle oynanırken gollük bir şut izleyemedik. Gol vadeden bir duran top (korner, serbest vuruş vb) fırsatı da göremedik.Hâl böyle olunca Yaşar Kemal Uğurlu’ya takıldı gözlerimiz. O da (maaşallah) bazı oyunculara takıntılıydı mesela… Göstermesi gereken kartları göstermedi. Göstermemesi gereken kartları da (acilen) cebinden çıkarıp futbolcunun üzerine üzerine koştu. Örnek verelim: İlk yarıda Robin Yalçın, Atiba’ya net faul yaptı kart yok. Bu arada Roco da Chebake’ye koluyla müdahale etti, yine kart yok. Ama Caner (olağan şüpheli olarak) rakibiyle tartışıp hakemin kararına ısrarla itiraz ettiği için sarı kartı kolayca görebildi. Hakem Uğurlu’nun kartlarından biri de Abdullah Hoca’ya çıktı. Bu kartı birkaç hakem arkadaşa sordum, anlayan çıkmadı. Ama benim de anlamadığım şey Caner’in kontrolsüz öfkesi ve sarı kartı olduğu halde sürekli Yaşar Kemal Uğurlu ile “sürtüşmesi” idi. Neye uğraşıyordun Caner? Atılmaya mı? Sonunda atıldın işte, rahatladın mı? Evet kupadaki Anagold 24 Erzincan maçında cezanı çekip derbide oynayacaksın ama bunun adı sporculuk ve sorumluluk değil, haberin olsun...Beşiktaş hiç mi çalışmadı, gayret ve istek göstermedi? Hayır, çok çalıştı, çok istedi. Özellikle Atiba inanılmaz gayretliydi. Ljajiç de çok istekli göründü ama oyuna katkısı yoktu. Diaby verimsiz, Caner verimsizdi. Üstelik, oyundan alınması gereken bir çılgındı. Hocam, hiç mi görmedin bu çılgınlığı?. Burak Yılmaz’ın rakip stoperlerle boğuşurken yardımına koşan, onu destekleyen de olmadı. Maçın skoru, sezonun belki de en tartışılan olayı sayılabilir. Bifouma’nın yaptığı vuruşta ofsayt kuşkusu var. VAR hakemi YOK dedi. Gol geçerli. Penaltı doğru karar. Caner de nihayet (!) atılma fırsatını kullanabildi, bravo yani. Abdullah Hoca’nın yaptığı hamleler, takımı hızlandırıp etkinleştireceğine daha da geriye götürdü. Günün suçlusu Caner… Günün yanlışı: Maalesef Abdullah Hoca.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp