Top
Abdullah Karakuş

Abdullah Karakuş

akarakus@milliyet.com.tr

15/04/2019

Birbirlerinin ülkesinde yatırım yapan çift...

Türklerle evlenen Rusların sayısı 100 bini geçti. İki ülke evliliklerinde hem Rusya’da hem Türkiye’de yaşayanlar var. Türkiye’de daha çok Akdeniz bölgesinde yaşıyorlar. Özellikle de Alanya’da ev alan Rusların sayısı artıyor. Bu evlilikler iki ülke arasındaki ilişkileri de artırıyor. Bir Rus-Türk ailesine Moskova’da konuk olduk...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta Rusya’daydı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile başta ekonomi olmak üzere ikili ilişkilerin geliştirilmesine yönelik görüşmeler yaptı.

İki ülke arasında ilişkiler günden güne artıyor. Ticaret hacmi hedefi ise 100 milyar dolar.

İki ülke arasındaki ilişkilerde farklı bir boyut daha var. O da Türklerle evlenen Rusların sayısı günden güne artıyor. Şu anda iki ülke arasındaki evlilik 100 bini geçmiş durumda.

Bu Rusların Türkiye’de ev alma sayısını da artıran bir durum ayrıca. Özellikle Alanya’da ev alan Rusların sayısı artmış.

Türk-Rus evliliğiyle ilgili Moskova’da bir eve konuk olduk.

26 yıl önce Rusya’ya ticaret için gelen İlker İncidiş, Helena Leila İncidiş ile evlenmiş. 15 yıllık evliler ve iki çocukları var: Robert İncidiş ve Albert İncidiş.

Ailenin bütün fertleri Türkçe biliyor ve rahat konuşuyor.

Birlikte evlerinde yemek yedik. Tabi ki masada börek ve içli köfte gibi Türk yemekleri vardı.

Çocuklar da Türk mutfağını çok seviyor. Özellikle dürüm döner, lahmacun, künefe...

İlker İncidiş bizim için önlük takıp mutfağa da girdi ve eşine yardım ederek içli köfte yaptı.

26 yıl önce Rusya’ya ticaret için gelen Mardinli işadamı İlker İncidiş, Helena Leila İncidiş ile tanışıp evlenmiş. Yazarımız Abdullah Karakuş İncidiş ailesiyle birlikte (sağ başta) 15 yıllık evli çiftin çocukları Robert ve Albert İncidiş Türk yemeklerini çok seviyorlar.

Rusça bilmiyordu şimdi 4 fabrikası var

İlker İncidiş Rusya’ya ilk olarak gezmeye ve ticaret yapıp yapamayacağını görmeye gelmiş. İncidiş bu süreci şöyle anlatıyor:

“1992 yılında geldim Rusya’ya. 20 yaşındaydım o zaman. İstanbul’da küçük bir imalat vardı. Hem mal satmak hem hayat modumu değiştirmek için geldim Rusya’ya. Mardinliyim. Tekstil yan sanayisinde çalışıyordum. Hiç Rusça bilmiyordum geldiğimde. Burada tesadüfen birinin mal talebiyle karşılaştım.

Antep fıstığı istedi. 100 bin dolar para verdi Rusya’dan mal talep arkadaş. 1 tır Antep fıstığı getirdim. Rusça da yok. İşaret diliyle anlaşıyoruz. Tır’ın arka kapağını açtı ve yolun ortasında Moskova’da bütün tır’daki o malı 4-5 saatte sattı. 14 günde biz bu parayı dolara çevirdik. Çünkü dolar yok o dönemde piyasada. 20 bin dolar civarında para benim payıma düştü kardan. Rusya’da ilk ticaretim buydu. İkinci ticaretim ise bisküvi için oldu. Yine gittim ve Rusya’ya bisküvi getirdim.

Başlangıç böyle oldu. 26 yılda geldiğim nokta konfeksiyon, medikal ve otomotiv yan ürünleri tesisleri kurdum. Şu anda 4 fabrikamız var. Direk ilgilendiğim ve başında durduğum 2 fabrika var. 700 dolayında işçi çalışıyor. Yıl sonuna kadar yeni yatırımlarımız olacak. 20 yıl kadar kumaşçılık yaptık. 5 yıl önce fabrika kararı aldık.”

İncidiş ayrıca Rusya’da özel bayramlarda insanların kullandıkları kurdele ve şeritleri de üretiyor.

Askeri sektör için de çalışan İncidiş, silahların kayışlarındaki şeritleri ve madalyaların ucundaki şeritleri yapıyor.

Güzel bir evliliğimiz var

İlker İncidiş ile 15 yıllık evli olan Helena Leila İncidiş ise bizi Türk yemekleri yaparak ağırladı ve evlerinin kapısını açtı.

Hiç aklında bir Türk ile evlenmek olmadığını belirten Leila İncidiş, “sevdim, hoşlandım ve evlendim. 15 yıllık evliyiz ve güzel bir evliliğimiz var” dedi.

Türkiye ve Rusya’nın birbirine benzediğini belirten Leila İncidiş, “İnsanları da birbirine benziyor. Benim ailem küçüktü. İlker’in ailesini çok sevdim. Ben tek çocuğum, benim kardeşim yok. İlker’in iki kardeşi var. Küçükken dua etmiştim ben, kız kardeşim olsun diye. Şimdi geldi. İlker’in kız kardeşi var. O benim kız kardeşim oldu. Ben de onları çok seviyorum. Onlar da beni çok seviyor. Türkiye’ye gidince hep birlikteyiz. Onlar bana çok destek oluyorlar” dedi.

Abdullah Karakuş ve Türk işadamı İlker İncidiş ile birlikte tekstil fabrikasındaki makineleri inceliyor.

Salça yapıyorum, inek sağıyorum

Türkiye’nin her yerinin ayrı güzel olduğunu belirten Leila İncidiş, “O güzel yerleri görmek gerekiyor. İstanbul, Ankara, Mardin. Kapadokya’ya da gittim. Akdeniz’i ve Ege’yi komple gezdik.

Bodrum’u çok seviyorum” dedi.

Taze sebzenin Türkiye’de çok olduğunu belirten Leila , “Buralarda zor buluyoruz. O yüzden Türk yemekleri de çok güzel. Türkiye’ye gidince bol sebze ve meyve getiriyoruz. Çocuklarım da Türk yemeklerini çok seviyor. Türk yemeklerini yapmayı çok seviyorum. İlker’in teyzesi öğretti bana.

Kuru dolma, kuzulu yemekler, çorba, kuru fasulye, pilav, nohut yapabiliyorum” dedi.

Pazardan salça aldığını ama tuzlu gelince yapmaya karar verdiğini belirten Leila İncidiş, “yapacağım dedim ve yaptım. Gidip domates biber aldım. Gayet güzel yaptım. Türkiye’de komşum var Hatice teyze. 75 yaşında. Onu çok seviyorum. O da gösterdi bana yapmayı. Tarhana çorbası yaptık. Benim en iyi arkadaşım Türkiye’de. Köy yemeklerini gösteriyor. İnekleri vardı. Sütü kendimiz sağdık ve yoğurt ve peynir yaptık” dedi.

Rusya’da 20 bin evlilik

Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Mehmet Samsar ile de Moskova’da bir araya geldik. Sohbetimizin bir bölümünü de Rus-Türk evlilikleri oluşturdu. 

Rus-Türk evliliklerinin 100 bin dolayında olduğunu kaydeden Samsar, kendilerindeki resmi rakamlara göre Rusya’da 20 bin evlilik olduğunu dile getirdi.

Rusya’da 40 bin dolayında Türk yaşadığını da belirten Büyükelçi Samsar, yine resmi rakamlara göre bu evliliklerden doğan 0-18 yaş arasında çocuk sayısının 6 bin 500 dolayında olduğunu vurguladı.

Abdullah Karakuş, konuk olduğu İncidiş ailesi ile birlikte Türk yemeklerinin olduğu masada yemekte.

Çocuklar dürüm döner seviyor

Çocuklar Robert ve Albert’e ‘Türkiye’de ne hoşunuza gidiyor’ deyince Robert’in “dürüm döner” demesi gülmemize neden oldu yemek masasında. Lahmacunu da Türk pizzası olarak niteledi. İskender, Türk börekleri, künefe ve ayran çocukların unutamadıkları Türkiye’de. 

Babası İlker İncidiş’in yemek yapmasını da çok sevdiklerini belirten Robert ve Albert, Türkiye’ye gidince neler yaptıklarını sormam üzerine, “Kuzenlerle sohbet ediyoruz. Okulları konuşuyoruz.

Onlar burayı soruyor biz orayı onlara soruyoruz” diyor.

Türkiye’de 3 milyon dolarlık yatırım

Leila İncidiş ayrıca Türkiye’de zeytinyağı ve sabun üzerine yatırım yapmış. 7 yıldır markalı ürünler çıkaran eşinin yatırımlarıyla ilgili İlker İncidiş şunları kaydetti sohbetimizde: “Türkiye’de 3 milyon dolarlık yatırım yaptık. Eşim kendi markasını yarattı: Hyllarima. 15 bin ağacımız var orada. Ceviz, zeytin. Üniversitede zeytinlik eğitimi aldı. İspanya ve İtalya’da eğitim aldı. Devletten de destek alıyor. Organik tarlaları var. Çilek bahçesi var ayrıca. 100 hektar toprağı var. Zeytinyağını bazı restoranlar alıyor. Eşim Türkiye’de ben Rusya’da yatırım yapıyoruz. Her iki tarafı da bırakmıyoruz. Hem burada hem orada işimize bakıyoruz. Böylece iki tarafa da faydalı olabiliyoruz. Hem Rusya’da hem Türkiye’de kalıyoruz. Türkiye’den kopuk değiliz, iç içeyiz.”

Bodrum’daki komşularının balkonlarda boş oturmasından eşinin rahatsız olduğunu dile getiren İlker İncidiş, “eşim salça gibi şeyler yapıyordu. Komşularımız niye boş oturuyor derdi. Komşularımız artık utançlarından kendileri de yapmaya başladılar. Onları da yapa yapa ikna etti. Onlarla birlikte en sonunda tepsilerle yapıyorlar. Sitenin ortasında salçalar falan. Üstlerini tülbentlerle kapatıyorlar hep birlikte” dedi.

Çocukların da Türkiye’yi çok sevdiğini belirten İlker İncidiş, “güneş hoşlarına gidiyor. Çocuklar Türkiye’de bir sörf kulübünde çalışıyorlar. İyi bir çevreleri var” dedi.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp