Top
Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

08/10/2019

Anadolu Hukuk’ta neler oluyor?

Kemal Gözler, ömrünü hukuka adayan bir bilim insanı. Kitapları, makaleleri, çok da öğrencileri var.Son yazdığı uzunca makalesinde, Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yaşananları ele alıyor.Anadolu Üniversitesi deyip geçmeyin, ülkemizin en güçlü üniversitelerinden biriydi. Orhan Oğuz kurdu, Yılmaz Büyükerşen parlattı, Engin Ataç ve daha pek çok hocamız da büyük katkılarda bulundu. TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal da oradandır!..Prof. Gözler, Anadolu Hukuk’a yönelik uzunca makalesinin bir özetini bizimle de paylaştı. Tam da yargı reformunun konuşulduğu şu günlerde, eminiz ki size de ilginç gelecektir!..

Keyfi yönetim!

“Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı öğretim elemanı Dr. Melike Belkıs Aydın’ın görevine son verildiğini ve adı geçen fakültede hukuk felsefesi ve hukuk sosyolojisi derslerini vermek üzere de İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Yıldırım’ın görevlendirildiğini büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyorum.- Dr. Melike Belkıs Aydın, ülkemizin yetiştirdiği önemli bir hukuk felsefecisidir. Kendisi Türkiye’de hukuk hermenötiği konusunda uzmanlaşmış ender akademisyenlerden biridir. Ayrıca Sayın Aydın, edebiyat alanında da yayınları olan istisnai bir entelektüeldir.- Yukarıda belirttiğimiz gibi, Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, sadece ‘hukuk felsefesi’ dersini değil, aynı zamanda bahar döneminde ‘hukuk sosyolojisi’ dersini de verecek.- Sayın Yıldırım’ın özgeçmişine bakıldığında, sayın profesörün hukuk sosyolojisiyle uzaktan yakından bir ilgisinin olmadığı anlaşılıyor.- Hukuk Fakültesi’nde hukuk hocalarının görevlerine son verip, onların verdiği dersleri konunun uzmanı olmayan herhangi bir hocaya verdirmek, apaçık yanlış ve insanı isyan ettiren bir uygulamadır.- Bugünlerde Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde bir şeyler oluyor. Neyin olduğunu ben tam olarak bilemiyorum ama olan şeyler neyse, bunlar, Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne sonradan gelmiş Prof. Dr. Hüseyin Özcan’ın Dekan, yine bu fakülteye sonradan gelmiş Dr. Öğretim Üyesi Ferhat Uslu’nun da Dekan Yardımcısı olarak atanmalarından sonra başlamıştır.- Değerli meslektaşlarım. Masanın altında saklanmaktan bıkmadınız mı? Altına saklandığınız masanın sizi ömrünüz boyunca koruyacağını mı sanıyorsunuz? Yarın veya öbür gün, sizin görevinize, sizin unvanınıza, sizin verdiğiniz derse malum birileri göz diktiğinde, sizi de saklandığınız yerden bulup çıkaracaklar ve görevinizden atacaklar. O zaman konuşmanızın, bağırıp çağırmanızın size sağlayacağı bir yarar olmayacaktır. Yıllarca susmuş, ancak sıra kendisine geldiğinde konuşan bir kişinin sözlerine kim itibar eder?

Yargı reformu?

Üç hukuk felsefesi hocasının görevine son veren, sonra da onların verdiği dersleri o dersler konusunda herhangi bir uzmanlığı olmayan bir ilahiyat hocasına verdiren bir sistemle iyi hukukçu yetiştirilemez. Böyle bir sistemde yetişen hukukçuların görev yapacağı adliye, üzerine düşen görevi yapamaz.Gelecekte hâkim, savcı veya avukat olarak adliyede görev alacak, adalet dağıtacak hukuk öğrencilerinin eğitilmesi görevinin ehil ellere verilmesi gerekir. Ehliyet ve liyakate aykırı olarak yapılan her şey, bu ülkeye, bu millete zarar veriyor.Son aylarda Türkiye’de ‘yargı reformu’ konusu gündemde. Hukuk eğitiminin önemine dikkat çekiliyor. Hukuk fakültelerinin beş yıla çıkarılacağı söyleniyor. Siyasi iktidar bir yandan yargı reformu ve hukuk eğitimi konusunda parlak sözler söylüyor; diğer yandan ise bir hukuk fakültemizde ders verme görevi, vereceği ders konusunda herhangi bir uzmanlığı olmayan bir ilahiyat profesörüne veriliyor. Ben şahsen yargı reformunu savunanların samimi olduklarına inanmıyorum. Ama bir ihtimal samimiyseler, onları, hiç olmazsa, Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde İlahiyat Fakültesi hocasının ders vermesini doğru bulmadıklarını beyan etmeye çağırıyorum.”Özetin özeti: Eminiz ki birileri kendisine cevap verecektir. Vermeli de!..

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp