Top
Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

08/08/2020

Mezuniyet oranları?

Üniversiteler dipsiz kuyu gibi! Ne kadar doldurursanız doldurun asla dolmuyorlar. Çünkü tabanları kevgire dönmüş durumda ve sürekli irtifa kaybediyorlar!..

Daha denetlenir olmaları gerekiyor. En azından kendi içlerinde! Ama bu hiçbir zaman mümkün olmadı!..

Cumhuriyet tarihi boyunca, siyasetin görevi üniversite kurmaktı, ülkenin dört bir yanını üniversitelerle donattılar.

Peki, akademi dünyası ya da YÖK ve ÖSYM gibi ara kurumlar, çıtanın yükselmesi konusunda üzerine düşeni yaptılar mı?

Evet demek mümkün değil!

Üniversitelerimizin dünyanın en iyileri arasına girmek bir yana böyle bir hayalleri de yok!

Hep mazeret peşindeler!

Biri çıkıp, “En iyi 100 arasına girmek istiyoruz, gerekenler de şunlar” dese, Ankara, eminim ki istediklerinden çok daha fazlasını verecektir! Ama böyle bir yükümlülüğün altına girmek istemiyorlar. Hem de en iyi diye bildiklerimiz de dahil!

Vizyon olmadan da gerisi gelmiyor!

Hiçbiri, bir diğerinden farklı değil. Bu yüzden şuraya giremiyorum diye üzülmek yerine, girdiklerinizin kıymetini bilmek en doğru olanı!..

Şeffaflık!

Tercihlerin yapıldığı şu günlerde üniversitelere yönelik her türlü bilgi çok önemli ama pek çoğuna ulaşamıyoruz!

Örneğin bilimsel donanımları ne düzeyde?

Hangi rektör, hangi hoca, ne kadar mastır ve doktora öğrencisi yetiştirdi, ne kadarının uluslararası yayını var?

Tercih sıralamasında üniversite ve meslek seçimi kadar, mezuniyet sonrası iş olanakları da çok önemli!

En kolay işi hangi üniversitelerin mezunları buluyor ve ne kadar maaş alıyorlar?

Hangi üniversiteye, hangi fakülteye, hangi bölüme, yılda kaç öğrenci başlıyor ve normal süresi sonunda kaçı mezun oluyor, kaçı arada heba olup gidiyor?

Verilen bursların ne kadarı sürdürülebilir?

Ne kadarı eften püften nedenlerle arada kesiliyor?

Akla o kadar çok soru geliyor ki, cevabını almak için çoğu zaman ya bir muhatap bulamıyoruz ya da sağlıklı bilgilere ulaşamıyoruz!

Dün bu konuda birkaç tweet attım, mesaj yağdı!

Demek ki, bu konuları merak eden sadece ben değilmişim!

İşte o tweetlerden bazıları:

Üniversitelerden burs yağmuru! Reklam harcamaları kısıtlanan üniversiteler bursa yöneldi! YÖK yüzde 75’lik bursu kaldırdı! Yüzde 25, 50, 100’e varan burslar devam ediyor! Burs oranı, kontenjanın yüzde 10’ndan 15’e yükseltildi! Fazladan on binlerce öğrenci daha burs olacak. Ama bu noktada asıl önemli olan, o bursların kimin cebinden çıktığı? Üniversite vakıfları mı veriyor yoksa diğer adayların sırtına mı yükleniyor?..

Burs olanaklarını incelerken sadece öğrenim bursuna değil, yeme, barınma, ulaşım da dahil mi, değil mi mutlaka araştırın, sözlü beyanlara değil, kılavuzda yer alan bilgileri ciddiye alın, yoksa ileriki yıllarda sorunlar yaşanabiliyor!

Bilim insanı deyince akla ilk gelen kimler? En popüler olanları? Peki, o popüler bilim insanlarından hangisi ne kadar mastır ve doktora öğrencisi yetiştirdi? Kaçının kaç uluslararası yayını ve referesi var? Üniversiteler, keşke her hocasının bilim adına ortaya koydukları performanslarını da paylaşsa! Tabii Rektör’den başlayarak!

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi, üniversitelere yönelik çok önemli çalışmalar yapıyor! Örneğin hangi üniversitenin hangi bölümünden mezun ne kadar sürede iş buluyor, ne kadar kazanıyor? Sistem, liselerin rehberlik birimine açık, dışarıya kapalı! Oysa adayların yarısı eski mezun! Herkese açılmalı!..

Özetin özeti: Şeffaflık, üretkenlik ve ulaşılabilirlik şart!..

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp