Top
22/02/2019

Gramaj savaşına dikkat! Ambalajlı ürünlere bir standart getirilmesi gerekiyor

2018 yılının ikinci yarısında atıştırmalık ürünlerde gözlemlediğimiz gramaj düşürme, örtülü zam yapma operasyonu süt ürünlerinde farklı gerekçelerle de olsa iyice kendini göstermeye başladı. Pazarda ‘daha ucuz’ algısı yaratmaya çalışan bazı şirketler ambalaj ürünlerini 5’er 10’ar gram düşürüp pazara sürüyor. Bazen fiyatı aynı bırakıp örtülü zam yapan şirketler bazen de eksik gramajla rakiplerinden daha ucuz oldukları algısını yaratıp pazarda hakimiyet kurmaya çalışıyor. Önemli markalardan birinin yönetim kurulu başkanı ile bu durumu görüştüm. Sözlerini aynen paylaşıyorum: “Türkiye’de ambalajlı ürünlere bir standart getirilmesi şart. Bizim üretici olarak başımız dönmüş durumda. Tüketicinin de aynı durumda olduğuna eminim. Rakibimiz bir şirket bakıyoruz 1000 gramlık bir kapalı peynir ürününü aniden 900 grama düşürmüş. Hayırdır inşallah diyoruz. Fiyatı da belli bir oranda düşürüp rafa koyduğunda tüketici bu durumu algılamıyor. Bakıyor benim ürünüm 10 lira onunki 9.95 TL gidiyor onun ürününü tercih ediyor. Gramaja vurduğunda benim ürünüm daha ucuz olmasına rağmen tüketiciler de yarattığı ucuz algısı nedeniyle onun ürünü tercih edilince başlıyor pazarda hakimiyet kurmaya. Bu kez biz de mecbur kalıyoruz gramajı aşağıya çekmeye. Aradan belirli bir süre geçiyor bir gün bakıyoruz aynı ürün bu kez 800 gram olmuş. Ambalajın kıyısıyla köşesiyle oynayıp kilolukla aynı hacimdeymiş gibi
gösteriyorlar.”

Gramaj savaşına dikkat Ambalajlı ürünlere bir standart getirilmesi gerekiyor

AZALTA AZALTA

Peynir, yoğurt gibi hacimli ürünlerin yanı sıra bardak ayran gibi daha hacimli ürünler de yaşanan ambalaj savaşı da dikkat çekici. Pazarda yaşanan rekabet nedeniyle aynı markanın üç ayrı bardak ayran ürünü bana ulaştı. 200 mililitrelik (ml) ürünüyle pazarda yer alan şirket önce ayranı 180 ml’ye daha sonra 170 ml’ye düşürmüş. Bardakları yanyana koyduğunuz da farkı çok fark edemeseniz de ambalaj üzerindeki gramajlara dikkatli baktığınızda farkı hemen görüyorsunuz. Bazı markalar rekabette öne geçmek için ayran bardaklarını daraltıp boyunu yükseltmiş. 295 ml’lik ambalajın boyu 300 ml’lik ürünüyle pazarda yer alan rakibinden daha uzun. Siz sadece fiyatları kıyasladığınızda ucuz ve daha uzun bardağı tercih edip aslında daha pahalıya ayran içiyorsunuz.

TÜKETİCİ NE YAPMALI?

- ASLINDA tek yapmamız gereken alışverişte etikete bakıp ürün kıyaslaması yaparken gramajlarına da ayrıca dikkat etmek. Ambalajların boyutları sizi sakın yanıltmasın. Bazı ambalajların boyu yükseltilirken eni daraltılıyor bu sayede hacim çokmuş gibi bir izlenim yaratılıyor. Piyasada çok sık ambalaj değiştiren şirketler var. Bu yüzden aynı rafta aynı şirketin farklı gramajdaki ürünlerini bile bulmak işten değil. Fiyat kıyaslaması yaparken ucuz olanın daha az olabileceği gerçeğini göz ardı etmeyin.

KURUYEMİŞTEN KRAKERE BİR STANDART ŞART

- AMBALAJ ve gramajıyla oynan sadece süt ürünleri değil. Kuruyemişten krakere, çikolatadan sıvı yağa, ton balığından salama kadar her türlü üründe benzer taktikler izlendiği bilinen bir gerçek. Bir hafta önce aldığınız bir ürünün bir hafta sonra aynı fiyattan satılması asla sizi yanıltmasın. Gramaj kontrolü yapmaya dikkat edin. Hatırlarsanız bir süre önce kurlar çok yükseldiğinde bazı çikolatacılar ürünlerinde gramaj azaltarak gizli zam yapmıştı. Etiketlerde fiyatların yanı sıra gramajların da aynı görünürlükte yer alması sağlanabilir. Ama hepsinden önemlisi kamunun bu tür oyunların önüne geçip tüketicinin aldatılmasını engellemek için ürünlere gramaj standardı getirmesi düşünülebilir. Bardak ayran 300 ml. tava yoğurt 1 kg veya 2 kg,  paket peynir 500 gr veya 1 kg. gibi... Kraker 100 gr, ambalajlı kuruyemiş 100 veya 180 gr. gibi... 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp