Kaplumbağa terbiyecisi Jamie’nin Italian’ı, Tom’un Kitchen’ına teras farkı atıyor.

Kentin iklimini dikkate almadan yapılmış, ışınlanmış da kondurulmuş gibi yapılar var: Mesela Olimpiyat Stadı’nın ya da Kanyon’un soğuk rüzgârları toplayıp içinde üç tur attırmadan bırakmıyor mimarileri. Son haftalarda ‘yurtta buz dünyada buz’ devrine girdiğimizden beridir de yeni mevzu Kanyon’un mu yoksa Zorlu’nun mu daha soğuk olduğu...
Zorlu, çareyi örtünmekte buldu. Yemek alanını olduğu gibi camekânla çevirdi. Ama bu camekân soğuğu kesmediği gibi, birçok mekanın meydana bakan ön terasını kapalı alan haline getirdi ve sigara içilemiyor. Zorlu ilk açıldığında tıklım tıklım olan Tom’s Kitchen, Parlé gibi mekanlar performans merkezinde ‘Cats’ oynamasına rağmen sakindi salı akşamı. Parlé, camekânlı bölümde sigara içirdiği için iki kez ceza almış bile. Üçüncüsünde kapatma gelecek. 
Durum, Jamie’s Italian’a yaramış görünüyor çünkü sigara içilebilen bir terası var. Ama siz yine de tedbirli gidin. Servis çok güler yüzlü ama o kadar yavaş ki masada beklerken erzağa ihtiyacınız olabilir.
Türk pazarına giren yabancıların en bilmedikleri mesele bu: Türkiye’ye gelmekle aslında büyük bir servis rekabetine giriştikleri...

 

Bülent Ersoy’la akşam yemeğinden neler öğrendim?

-Kuruçeşme Marina Balıkçısı gibi kıyıda köşede kalmış, sakin-salaş yerleri sevdiğini...
-Lezzetli kalkan bulunca fenalaşana kadar yediğinin bir şehir efsanesi olduğunu, bazen bir orta boy dilimle idare edebildiğini...
-Gece vakti güneş gözlüğüyle rahat edilebildiğini... Gerçi kendisi içmiyordu ama ezan okununca rakı sofrasında dua edilebildiğini...
-Çılgınlıktan sandığımız kıyafetleri beğenerek giydiğini, ertesi gün gazetelerde eleştirildiğinde ne kadar üzüldüğünü...
-Sinemanın dört yapraklı yoncası gibi Türk müziğinin de dört yapraklı yoncasının olduğunu: Bülent Ersoy, Muazzez Abacı, Emel Sayın ve  Zeki Müren...

GECE HAYATINDA 17 ARALIK DEPREMİ

Deep Purple’ı şimdilik unut biletlere de zam geliyor

“Bu yıl kültür-sanat kurumları için de oldukça zor bir yıl olacak.” İKSV Genel Müdürü Görgün Taner’in bu sözleri eğlence sektöründeki genel havayı özetler gibi. Mesele, döviz kurlarındaki artış, bu artışın Türkiye’ye getirilen sanatçı maliyetlerini katlaması...
-Geçen yıl Patricia Kaas ve Europe konserleri gibi etkinliklere imza atan Life Organizasyon’un sahibi Erdem İpekçi de “Euro ve dolar kurununun yüzde 30’a yakın artması nedeniyle Deep Purple, Massive Attack gibi büyük bütçeli işlerimizin pek çoğunu planlarımızdan çıkarttık” diyor.
-BKM’de de durum farklı değil: Genel Müdür Zümrüt Arol Bekce anonsu yapılan işlerde iptal olmayacağı ama yeni işler için bütçe yapmanın zor olduğu görüşünde. 
-Pozitif cephesinde şimdilik erteleme/iptal yok ama fiyat farkı biletlere yansıyacak. Genel Müdür Yardımcısı Orçun Ejder: “TL kazanıp döviz cinsinden ödeme yapıyoruz. Kurlardaki artış biletlere yansımayak dersek yalan söylemiş oluruz!”
-Broadway ve West End işlerini getiren Zorlu PSM’nin Genel Müdürü Ray Cullom 2013’te imzalanmış kontratlardan dolayı olumsuz etkilendiklerini söylüyor.

Sen sus tabakların konuşsun

BİR RESTORAN, BİR MÖNÜ

Masa, Borsa, X gibi yerlerin sahibi Umut Özkanca’nın yeni numarası Zorlu Center’da açtığı ve Fransızca ‘konuşulan’ anlamındaki Parlé...