Merhaba Güzin Abla, ben size biraz da erkeklerin kadınlar hakkındaki yanlış düşüncelerini kınamak adına yazıyorum. Yaşadığım bazı kötü tecrübelere de dayanarak sizinle bunu paylaşmak istedim. Örneğin taciz eden erkeklerin “Her şey gönül rızası ile oldu” diye kendilerini savunması ne kadar çirkin.
Ben 28 yaşında, uzun boylu, güzel bir hanımım. Benim de bir sevdiğim var.
Ama o, dürüst biri... Bazı erkekler, kadınları kendilerinin malı gibi görüyor. Eğer bir kadının arzuladığı bir erkek varsa, o kadının kendisini de kabul edebileceğini düşünmek istiyor.
O tarz erkeklerin kafasından “ne yapsam da şu kadını ben de yatağa atsam” düşüncesinden başka bir şey geçmiyor. İşte ben bunu yaşadım.
Durup dururken yanıma sokulup arkadaşlık teklif eden erkekleri biliyorum.
Yine evli olduğu halde, karısından aşağılık bir yaratıkmış gibi bahsedip, beni kandırabileceğini zanneden erkekler tanıyorum.
Ben onlara ne yaptım da bu cesareti bulabildiler?
Ben İstanbul’da doğup büyüdüğüm için, her çeşit insanı görme fırsatı buldum. Bu yüzden bu numaralara kanmayı bir kenara bırakın, sadece kızıyorum.
Aslında bunu ben daha çok küçükken bile çok güzel idrak edebiliyordum. Çünkü iyi gözlem yapabiliyordum...
Bütün bunlardan kendi kendime bir sonuç çıkarıyorum. Türkiye’de kız çocukları sevilmiyor. Sevilmediği için kendisine biraz yakınlık gösteren erkeği; evli bile olsa kabul edebiliyor. Aileler kız çocuklarını böyle dışlamaya devam ederse, kızlar da ilk karşılaştıkları erkeğin sevgisine inanır.
Erkekler de karşılaştıkları her kadını kandırıp skorlarını artırmaya çalışır.
Ne zaman toplumun değer yargıları değişecek de biz kadınlar da insan muamelesi göreceğiz?
İnanıyorum ki o zaman aldatma ve aldatılma tamamen bitmese de, azalacak ve daha mutlu olabileceğiz.
◊ Rumuz: Cesur kız

YANIT
Sevgili kızım sanırım çok genç olmana rağmen, başından üzücü olaylar geçmiş. Erkekleri biraz da acımasızca eleştiriyorsun.
Yanlış değil bu düşüncelerin ama tabii genellememek de lazım.
Toplumda anlattığın gibi erkeklerin varlığı tabii ki inkar edilemez ama şükürler olsun ki, herkes böyle değil. Yazdıklarına ek olarak bu dertleşme köşesi sayesinde birçok acınası olaya şahit oluyorum elbette.
Özellikle kadınları tacize kalkışan erkekleri suçlamamak için utanmadan bu davranışa çok çirkin bir kılıf uydurulduğunu görüyoruz, “Dişi köpek kuyruk sallamazsa erkek köpek yaklaşmaz” gibi.
Bence de bu çok büyük bir haksızlık...
Çünkü kadınlar bazen sırf insanca bir tavırla, karşılaştıkları erkeklere sempatik davranabiliyor, ona gülümsüyor, dostça yaklaşabileceklerini sanıyorlar. Ama erkekler, toplumun kalıplaşmış görüşünden kaynaklanan zihniyet nedeniyle, bunu kolaylıkla “kuyruk sallamak” olarak görebiliyor.
Ve senin de yaşadığın gibi, eğer bir erkeği beğenmiş, onunla yakınlık kurmuşsan, utanmadan “ona var da bize yok mu” diyebiliyorlar. Bir erkek arkadaşın olmasını, herkesle kolaylıkla beraber olabileceğin şeklinde yorumlayabiliyor ve bunu açık açık söylemekten kaçınmıyorlar.
Kız çocuklarının sevilmediğini söyleyemem, ama kızların ilk karşılaştıkları hatta sanal alemde buldukları bir erkeğe hemen âşık olmalarının tecrübesizlik, aile baskısı nedeniyle erkekleri tanıyamama olarak nitelendiriyorum.
Aldatma olayları hakkında ise senin kadar iyimser değilim. Giderek o kadar çoğaldı ki, söyleyecek söz bulamıyorum.