Top
Güzin Abla

Güzin Abla

guzinabla@hurriyet.com.tr

16/09/2019

Ailemden şiddet görüyorum

Güzin Abla, ben 16 yaşındayım. Lise 3 öğrencisi bir gencim. Ailemden sözlü ve fiziksel olarak şiddet görüyorum. Daha bir hafta önce bir olay yaşadım. Babam telefonumu almak istedi. Ben de inatla vermedim çünkü arkadaşlarımla haberleşmek için ona ihtiyacım vardı.

Ama işler kötüye gitti, telefonu vermeyince ısrar etti ve beni darp etmeye başladı. Daha sonra annem de bana şiddet uyguladı. Ama kendimi koruyacak güce sahiptim. İkisini de itmeyi başardım. Daha sonra babam telefonu ve odamdaki bazı eşyaları paramparça etti. Tabii beni de darp etmeye devam etti. Çok şaşırmıştım. İnsanın bir telefon için canından birine zarar vermesine değer miydi? Hâlâ düşünüyorum haklılar mı diye. İşte bu yüzden sana sormak istedim abla, bu şiddet mi? Bana akıl verirsen çok mutlu olurum. Çünkü bende moral kalmadı, intihar etmeyi düşünüyorum.

Artık kendimi savunmak istemiyorum, resmen annemden ve babamdan korkuyorum. Nereye başvuracağımı da bilmiyorum.

Rumuz: Kendimi nasıl koruyayım

YANIT

Sevgili oğlum, eğer abartmıyorsan ki, öyle olduğunu düşünmüyorum, bu anlattıkların gerçekten hiç hoş değil ve elbette şiddet olarak kabul edilir.

Dediğin gibi bir telefon için insanın kendi öz oğluna şiddet uygulaması akıl alacak gibi değil. Seni bu gencecik yaşında mutlu etmek, neşeli huzurlu bir çocuk olarak yetiştirmek yerine, intiharı düşünecek duruma getirmiş olmaları tüylerimi diken diken etti.

Belki bilmiyorsundur, 20 Kasım 1989 yılında imzalanan Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin en temel maddesinde, çocukların yaşam hakları ve bu yaşamı kaliteli bir şekilde sürdürmeleri gerektiği yer alır.

Bu sözleşmeye göre, hiçbir çocuk istismar ve kötü muamele ile mücadele etmek zorunda olmadığı gibi, böyle durumlara maruz kalanların, kendilerine her kim kötü muamele yapıyorsa, bu kişilerin yargı önünde cezalandırılması gerekir.

Aynı şekilde sözleşmenin 15. maddesinde, “her çocuk kendi görüşünü özgürce açıklayabilir” ifadesi de yer almaktadır. Ayrıca Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan ve ülkemiz de dahil, birçok devlet tarafından kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi, her çocuk için iyi bir dünya kurmayı amaçlıyor. Çocukların haklarını koruyacak ve onlara iyi bir hayat sunacak olan biz büyüklerin, çocuk hakları sözleşmesini dikkate alması gerekir.

Çocuğa yönelik şiddet ve istismar için, en yakın karakola, Emniyet Genel Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’ne, Cumhuriyet Başsavcılıkları’na, İstanbul Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne ve SHÇEK ile o ildeki baroya başvurulabilir.

Ayrıca bir çocuğa şiddet uygulamak Türk Ceza Kanunu’na göre şikâyet aranmaksızın 1.5 yıldan 4.5 yıla kadar ceza verilmesini gerektiren bir suçtur. Suçun ihbarı üzerine savcı gerekli soruşturmayı yapmakla yükümlüdür.

İstersen Aile Mahkemesi yargıcının önlem alması için Cumhuriyet Başsavcılığı’na durumu bildirebilirsin.

Türk Medeni Kanunu’nun 346. maddesine göre, çocuğun yararı ve gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde aile mahkemesi yargıcı çocuğun koruması alınan önlemlerin yetersiz kalacağına karar verirse, mahkeme velayetin ana veya babadan kaldırılmasına karar verir.

Bu durumda çocuğa bir vasi atanır. Elbette sen bu son maddedeki kadar ileri gitmeyi düşünmezsin eminim. Ama ailene bir uyarıda bulunmak istersen, onlara böyle bir hakkın olduğunu ve savcılığa başvurabileceğini hatırlatabilirsin.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp