Önceki gece İstanbul’daki Fransız Sarayı’nda, Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Charles Fries ve Başkonsolos Bertrand Buchwalter’ın ev sahipliğinde “Fransız Lezzetleri” etkinliğindeydik.
Küçük bir parantez.
Yukarıda iş insanı derken özellikle T-ONE Derneğini Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan’ı ima etmek istedim.
Çünkü Fransız Sarayı’ndaki etkinlikte sohbet ettiğimiz Demet Sabancı Çetindoğan, derneği aracılığıyla Türk Mutfağı’nın tanıtımına gönül vermiş bir isim.
Çabaları sayesinde bu yılki Oscar Ödül Töreni davetinde geleneksel Türk lezzetleri sunulmuştu.
Çetindoğan, Türk lezzetleri dünyaya açılırken Türkçe isimleriyle tanınmaları için ayrı bir mücadele veriyor.
Sözünü ettiğim etkinliğe dönersem, UNESCO’nun Fransız Gastronomi’sini somut olmayan Dünya Miras Listesi’ne aldıktan sonra Fransız Ekonomi ve Maliye Bakanlığı dünya çapında belirli bir tarihte bunun kutlamasının yapılmasını öneriyor.
Fransız Dışişleri Bakanlığı’nın kanatları altında beş yıldan beri düzenlenen etkinliğin adı “Fransız Lezzetleri”.
Büyükelçi Charles Fries, önceki gece kısa konuşmasında, baharın ilk günlerinde (21-24 Mart) dünyada 5 bin lokanta ve 150 Fransız elçiliğinde “Fransız Lezzetleri” etkinliklerinin düzenlediğini söylüyor.
Bu etkinliklere Türkiye’den, İstanbul, Ankara, İzmir, Sakarya ve Balıkesir’den 48 lokanta katılıyormuş.
Fries “Dünya çapında bu etkinliği yapıyoruz zira Fransa turistlerin bir numaralı destinasyonu. Geçen yıl Fransa’yı 90 milyon turist ziyaret etmiş. 2020 yılında bunun 100 milyona ulaşmasını hedefliyoruz. Turistlere “neden Fransa” diye sorduğunuzda birinci sırada gastronomi geliyor” diye konuşuyor.
Yani Fransa için daha fazla turist çekmenin yolu gastronomiden geçiyor.
Darısı Türkiye’nin başına.
