Top
Gila Benmayor

Gila Benmayor

gbenmayor@hurriyet.com.tr

10/07/2019

UNDP Türkiye Suriye krizini Kolombiya’da anlattı  

Projenin Suriye krizinin yükü altında kalan belediyelere sağladığı desteğin Hatay ayağını yerinde görmüştük.

UNDP’nin katı atık ve atık su yönetimi gibi projelerinin Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapan Hatay, Kilis, Urfa, Gaziantep belediyelerine katkısı büyük.

Çünkü, UNDP Mukim Temsilci Yardımcısı Sukhrob Khojimatov’un söylediği gibi, nüfusunun yaklaşık yüzde 20’si kadar mülteciye ev sahipliği yapan illerdeki belediyelerin artan hizmet talebini karşılamak için yıllık ek 215 milyon dolara ihtiyaçları var.

Anlayacağınız açık büyük.

UNDP Türkiye Suriye krizini Kolombiya’da anlattı
Sukhrob Khojimatov

Öte yandan, Hatay’da UNDP’nin deneyimli ekibiyle geçirdiğimiz iki gün boyunca Suriye krizini, mültecilerin durumlarına enine boyuna tartışma fırsatını bulduk.

Notlarım arasından iki şey öne çıkıyor.

Birincisi Türkiye’nin mülteci kriziyle gösterdiği “dayanıklılık” ve kazandığı deneyim.

İkincisi, Türkiye’deki 3,6 milyon Suriyeli mültecinin topluma entegrasyon meselesinin önemi.

TÜRKİYE BİR GÖÇ LABORATUVARI

Türkiye’nin kazandığı deneyimden başlarsam, TDP’nin Belediyelere Destek ayağının direktörü Sertaç Turhal sohbetimizde Türkiye’nin mülteci krizindeki deneyimini anlatmak üzere Kolombiya’ya davet edildiğini anlatıyor.

Kolombiya, Venezuala’daki ekonomik kriz nedeniyle 1 milyonun üzerinde mülteciye kabul etmek zorunda kalmış.

İki ülkenin sınırında yaşanan üzücü olayları izlemiştik ekranlarda.

Turhal “Kolombiya’ya dokuzuncu yılına giren mülteci krizini nasıl ele aldığımızı anlattım. Önümüzdeki yıl ülkelerine dönecekleri yolundaki beklentilerin doğru olmadığını söyledim” diyor.

2019 sona ermeden Türkiye’nin Suriye mülteci kriziyle deneyimlerini anlatacağı iki platform var.

UNDP Türkiye Suriye krizini Kolombiya’da anlattı
Burçe Dündar

İlki, UNDP’nin, Gaziantep Belediyesi, Belediyeler Birliği, UNHRC gibi kurumların işbirliğiyle Gaziantep’te 26-27 Kasım tarihinde düzenleyeceği uluslararası Belediyeler Forum.

Buna mülteci kabul eden ülkelerden 50’den fazla belediye katılması bekleniyor.

İkincisi 17-18 Aralık tarihinde Cenevre’de düzenlenecek Küresel Mülteci Forumu.

Türkiye bu forumun eş başkanı.

İkinci noktaya yani entegrasyon meselesine gelirsek, UNDP bünyesinde Suriye dosyasının sorumlusu olan Burçe Dündar’ın sunumu bugün karşı karşıya olduğumuz tabloyu net ortaya koyuyor.

Suriye krizin dokuzuncu yılında, Türkiye adeta gelecek için uygulama örneklerinin test edildiği ve derslerin çıkarıldığı bir “göç laboratuvarı”.

2012 yılında Türkiye’deki Suriyeli sayısı 14 bin iken 2018 sonu itibarıyla 3.6 milyon.

SURİYELİLERİN YARISI KALMAK İSTİYOR

Dündar’ın verdiği bilgiye göre, veriler mültecilerin yüzde 70’i bulundukları ülkelerde kalkmaya devam ediyorlar.

UNDP Türkiye Suriye krizini Kolombiya’da anlattı

Türkiye’deki Suriyelilerin yüzde 50’si ülkelerinde çatışmalar sona erse dahi Türkiye’de kalmayı tercih ettiklerini söylüyor.

Dolayısıyla ülkemizdeki Suriyelilerin büyük bölümü bizimle kalmaya devam edecek.

Bu yüzden Dündar haklı olarak “Suriyeli nüfusun çoğunluğunu kalacak ise artık onları insanı yardım bağımlılığından kurtarıp, kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlayacak çalışmalar yapmalıyız” diyor.

“Ekonomik ve sosyal hayata katılmalarını desteklemek gerekir” diye ilave ediyor.

Dündar’ın paylaştığı bilgiler şöyle:

Suriyeli çocukların yüzde 40’ı okula gitmiyor.Çalışma yaşında olan 2.1 milyon Suriyelinin 650 bininin çalıştığı tahmin ediliyor.62 bin 882 kişinin çalışma izni var. Gerisi kayıt dışı çalışıyor. Suriyeliler için çalışma hayatında yüzde 10 kotası uygulanıyor.İnsani Gelişme Vakfı’nın (İNGEV) tahminine göre 12 bin Suriyeli işletme var ve 103 bin Suriyeliye istihdam sağlıyor. Bunların yarısı Güneydoğu’da.

TEPAV’a göre 2018 yılında Türkiye'de Suriye ortak sermayesi 2017 yılına kıyasla yüzde 51,4 arttı. Bugün ülkemizde 1600’den fazla Suriye ortak sermayeli şirket var. Suriye ortak sermayesi 270 milyon liraya ulaşmış durumda.

LİSAN BÜYÜK ENGEL

Şimdi bu bilgiler ışığında “Suriye Krizine Yanıt Olarak Türkiye’de Dayanıklılık Projesi” kapsamında lisan eğitimi ve istihdam ile ilgili ne yapıldığına bakalım.

Suriye dosyasından sorumlu Dündar, Suriyeli yetişkinlere Halk Eğitim Merkezleri’nde dil eğitimi verildiğini anlatıyor.

Eğitim görenlerin yüzde 60’ı kadın.

Dil eğitimini atanamayan 250 öğretmen veriyor ki bu da önemli bir nokta.

Bazı merkezlerde çocuklar için kreş açılmış.

Lisan topluma entegre olmak için, işe girmek için büyük engel. Dil sorunu yetişkinlerde daha yaygın. İşe gidemeyince çocuklarını çalıştırıyorlar”diyor.

Son yıllarda çocuk işçiliğinin artıyor olması tam bu yüzden.

UNDP’nin dil eğitimi programı kapsamında hedef 2 yılda 52 bin kişiye ulaşmak.

İstihdam meselesine gelirsek, Suriyeli mülteciler arasında kayıt dışılık büyük sıkıntı.

Çok daha düşük ücretlerle ve daha uzun saatler çalışıyorlar.

Dündar iş olanakları araştırdıkları Organize Sanayi Bölgeleri’nde kimi işverenin “Suriyeliler sayesinde kepenk indirmiyoruz” dediğini aktarıyor.

Son olarak haklı olarak “Yerel nüfusa zarar vermeden Suriyelileri ekonomik ve sosyal hayata katacak politikalar gerekiyor. Bununla ilgili bilim insanlarımız araştırıp, çözüm üretmeli”.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp